Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde 3'ü büyükşehir ve 5'i il olmak üzere toplam 65 belediye kazandı. HDP’li 6 belediye eşbaşkanı yerine seçimde ikinci gelen AKP’li belediye başkan adaylarına mazbata verilmesinden kaynaklı belediye sayısı 59’a indi. Kayyım atamaları, kayyım baskısı nedeniyle partiden istifa eden eşbaşkanlar ve bir belediye eşbaşkanın ihraç edilmesi sonrası belediye sayısı 6'ya düştü. 

Kayyım atamalarının yaşandığı belediyelerde ilk olarak kadın müdürlükleri, birimleri, dayanışma merkezleri ve kurumları hedef alındı. Bununla da yetinmeyen kimi kayyımlar, kadın müdürlüklerinin başına erkek müdür atadı. Yine kayyım atamaları sonrası eşbaşkanlık hedefe alındı ve kimi eşbaşkanlar hakkında açılan davalarda bu durum "suç" olarak gösterildi. 

İLK HEDEF 

HDP'nin 18 Ağustos 2020'de açıkladığı raporda da söz konusu duruma genişçe yer verildi. Raporda, özellikle şiddetle mücadele veren kadın kurumlarının pasifize edildiği ve buralarda çalışan kadınların ya işlerine son verildiği ya da farklı birimlerde görevlendirdikleri kaydedildi.  

BELEDİYELERDEKİ SON DURUM

Kayyım atamalarının yoğun yaşandığı ve kadın kurumlarının hedeflendiği yerlerin başında Serhat bölgesindeki kentlerin belediyeleri geliyor. Söz konusu bölgede kayyım yönetiminde bulunan kimi belediyelerdeki son durum şöyle: 

* Van'ın Edremit, Tuşba, Başkale, Gürpınar, Özalp ve Çaldıran belediyeleri: 6 belediyede de kadın müdürlüğü ya da birimi bulunmuyor. Kadına yönelik politikalar Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde yürütülüyor.

* Van Erciş Belediyesi: Kayyım ilk olarak Kadın Politikalar Müdürlüğü bünyesinde faaliyet yürüten Kadın Yaşam Merkezi'ni kapattı. Müdürlük ise bir yıl önce işlevsiz hale getirildi.  

* Van Bahçesaray Belediyesi: Kadın Müdürlüğü bulunmuyor. Bu duruma "personel eksikliği" gerekçe gösteriliyor. Sorunları için belediyeye başvuran kadınlar ise birçok kez erkeklere yönlendiriliyor. 

* Van Muradiye Belediyesi: Ayşe Şan Kadın Kütüphanesi ve Konukevi kayyım tarafından kapatıldı. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü'nün başına ise İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürü Bünyamin Polat getirildi. 

* Van Özalp Belediyesi: Kayyım belediye bünyesinde kurulan iki seranın çalışmalarını durdurdu. Çilkezî (Kırkörük) Kadın Kültür Merkezi de kapatıldı. 

* Erzurum Karayazı Belediyesi: Kayyım, Kadın Dinlenme Evi'ni işlevsiz hale getirdi.  

* Ağrı Diyadin Belediyesi: Kayyım, Aile ve Kadın Politikaları Müdürlüğü’ne bir erkek atadı.

* Kars Belediyesi: Kayyım, HDP'li yönetim döneminde açılan Mor Cafe'ni ismini "Turkuaz Kafe" olarak değiştirdi. Yine, Mor Hat’ın ismi de değiştirildi. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü de pasifize edildi. 

* Iğdır Belediyesi: Kadın ve Aile Hizmetleri ilk olarak Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesine alındı. Daha sonra söz konusu müdürlük de kapatıldı.  

* Bitlis Güroymak Belediyesi: Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü "gerek duyulmadığı" gerekçesiyle pasif hale getirildi. 

* Hakkari Belediyesi: Kadın ve Aile Hizmetler Müdürlüğü, farklı bir müdürlüğün başında bulunan bir erkeğe teslim edildi. 

* Hakkari Yüksekova Belediyesi: Kadın Müdürlüğü pasif hale getirildi. 

SALDIRILARIN NEDENİ

Yerine kayyım atanan Özalp Belediyesi Eşbaşkanı Dilan Örenci söz konusu tabloyu ve kayyım döneminde yaşananları değerlendirdi. 

Göreve geldiklerinde ilk iş olarak, bir önceki kayyım döneminde kapatılan kadın kurumları, sığınma evleri, ‘Alo şiddet hattı’ ve birimleri tekrardan aktifleştirdiklerine değinen Örenci, “Belediyelerde eşbaşkanlık modelini yürütüyoruz. Bu, kadının özellikle siyasette aktif rol almasındaki en büyük modeldir. Bunu hem eşbaşkanlık ile hem de belediye meclislerinde fermuar sistemiyle sağladık" dedi. Ancak bu modelin kayyımlar tarafından hedef alındığına dikkati çeken Örenci, "İlk saldırı eşbaşkanlık sistemine ve eşbaşkanlık özelinde de kadınlara oldu. Bu durum bütün topluma ve kadınlara yansıdı. Kadının hiçbir alanda ve siyasette yer almasını istemeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Belediyeler geçmişten beri hep rant alanı olarak görülmüştür. Tamamen erkeğin zihniyetiyle yönetilen bu alanlarda kadına yönelik saldırıların temelinde bu yatıyor” değerlendirmesinde bulundu. 

'NE GEREK VAR' ANLAYIŞI 

Kayyımların, kadın kurumlarına erkekleri aldığını kaydeden Örenci, bundan kaynaklı kadınların kendi sorunlarını rahatça anlatamadığına dikkati çekti. Örenci, "Belediyelerde çalışan erkekler, kadın çalışanları gördüğünde ‘ne gerek var’ diye söylemler geliştiriyor. Böyle pervasızca bir tutum sergileyebiliyorlar" dedi. Kadın kurumlarının hedef alınmasının altında kadınları ötelemenin yattığına işaret eden Örenci, "Erkek, alanımıza saldırıyor ve alanımıza geçmeye çalışıyor. Bütün rollerimiz, alandaki söz hakkımızı her şekilde bertaraf etmeye çalışıyor. Bunun temel sebebi de kadının gücünden ve renginden korkmasıdır” diye konuştu. 

ERKEK İŞGALİNDEKİ ALANLAR!

Belediyedeki kadın sayısını 1'den 13'e çıkardıklarını anımsatan Örenci, işe alınanların birçoğunun daha önceki kayyım tarafından işten çıkarılanlar olduğunu aktardı. Göreve geldiklerinde kayımın pasifleştirdiği seraları tekrardan aktifleştirdiklerini ifade eden Örenci, kadınlara sorunlarını dile getirebilecekleri herhangi bir alanın bırakılmadığını söyledi. Örenci, "Sistem partileri belediyelerde kadını tamamen dış tarafa bırakıyor. Biz yönetimdeyken kadınlar rahatlıkla sorunlarını anlatabiliyordu. Birlikte çözüm üretmeye çalışıyorduk. Şimdi kadınlar belediyelere gidemiyorlar. Çünkü muhatap yok. Kurumun her tarafında erkek çalışan var. Kadın, sorununu bir erkeğe taşımak istemiyor" şeklinde konuştu. 

Kayyımların halktaki karşılığıinın "talan ve gasp" olduğunu kaydeden Örenci, şöyle devam etti: "Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, ne yaparlarsa yapsınlar alanlarımızı terk etmiyoruz ve mücadelemizi sürdürüyoruz. Kadın gücü ve örgütlülüğü ile Onlar'ın karşısında olması gereken şekilde durmaya devam ediyoruz."