Koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ara verilen yüz yüze eğitim, 12 Ekim’de kademeli olarak başlatıldı. Bu kapsamda ilk olarak ilkokullar, 8'inci ve 12'nci sınıflar, lise hazırlık sınıfları ile özel gereksinimli çocuklar yüz yüze eğitime başladı. 20 Ekim’de yapılan kabine toplantısında ise, ortaokul 5'inci sınıflar ve lise 9'uncu sınıflarda yüz yüze eğitim faaliyetlerinin 2 Kasım’da başlatılacağı kararlaştırıldı. Yüz yüze eğitimin başlatılmasıyla birlikte gözler okullardaki önlemlere çevrildi. Eğitim sendikaları okullarda yeterli düzeyde tedbir alınmadığını belirtirken, veliler bu noktada kaygılı. 

EĞİTİM SEN: TEDBİR ALINDIĞINI GÖRMEDİK

Konuya ilişkin konuşan Eğitim Bilim ve Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Van Şube Başkanı Murat Atabay, yüz yüze eğitimde tedbirlerin istenilen düzeyde alınmadığına dikkati çekti. Yüz yüze eğitim için hijyen ortamının sağlanması gerektiğine vurgu yapan Atabay, aksi takdirde ciddi sıkıntıların yaşanacağı uyarısında bulundu. Atabay, “Bu anlamda ciddi bir tedbir alındığını görmedik. Hem temizlik personeli hem de temizlik malzemesi açısından ciddi sıkıntılar var” dedi. 

KIRSAL MAHALLELERDE SON DURUM

Özellikle köy ve kırsal mahallelerde bu sorunlara çokça rastlanıldığını söyleyen Atabay, kırsal kesimdeki okullarda altyapı, su ve elektrik sorunlarının yaşandığını aktardı. Daha önceki uyarılarına rağmen köylerdeki tedbirlerin alınmadığını belirten Atabay, “Ama gezdiğimiz köy okullarında dezenfektan bulmak bile lükse kaçıyor. Kız ve erkek öğrencilerin aynı tuvaleti kullandığı okullar var. En azından elektrik ve su ihtiyacının karşılanması gerekir” diye konuştu.

Başkale ve Muradiye’ye bağlı kırsal mahallelerde kimi köy okullarını gezdiklerini ve benzer sorunlarla karşılaştıklarını dile getiren Atabay, “Pandeminin üzerinden 9 ay geçti ama Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ciddi bir tedbir almadı. Salgının başından beri söylüyoruz; Okullardaki ihtiyaçlar için ek bütçe ayrılması, derslik ve öğretmen sayısının artırılması gerekiyor. MEB, ‘dezenfektan ve maske ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayın’ diyor ama okul idarelerinin bir bütçesi yok. Bu bütçe de ya velilerden ya da öğretmenlerden toplanan paralarla karşılanıyor” şeklinde konuştu.

EK PERSONEL TALEBİ

Temizlik koşullarının sağlanması için okul idareleri üzerinde ciddi bir baskının olduğunu ifade eden Atabay, okullarda herhangi bir denetimin de olmadığını söyledi. Atabay, şunları kaydetti: “Ek personel talebimizi daha önce de ilettik. Çocukları sürekli kontrol altında tutmak çok zor. Çocuklar aynı koridoru kullanıyor ve iç içeler. Çocukların virüs kapıp kapmadıklarına yönelik bir tespit de yok. Eğitim kurumlarına aile hekimliğinin getirilmesini önerdik. Hastalık riski ciddi bir boyuta ulaşabilir. Köy okulları kaderine terkedilmiş durumda.”

EBA’DAKİ SORUNLAR

Uzaktan eğitim döneminde uygulamaya sokulan Eğitim Bilişim Ağı’nda (EBA) yaşanan eksikliklere de değinen Atabay, bu süreçte öğrencilerin konulardan verim alamadığını kaydetti. Atabay, “Televizyon ve interneti olmayan birçok aile var. Bu ailelerin maddi durumu düşünülmeden organize edilmiş bir durum söz konusu. 5 çocuğu olan ailelerde sadece bir telefon bulunuyor ve her canlı ders 500 MB internet harcıyor. Bazı ailelilerin maddi anlamda bunu karşılaması imkansız” sözleriyle ailelerin yaşadıkları sorunların giderilmesi gerektiğine dikkati çekti. 

OLASI RİSKLER

Uzaktan eğitimin hiçbir zaman yüz yüze eğitimin yerini alamayacağını vurgulayan Atabay, sorunların devam etmesi halinde birçok öğrencinin eğitimden uzaklaşabileceği uyarısında bulundu. Atabay, şöyle devam etti: “Zorla çalıştırılan çocukların sayısı, çocuk yaşta evlilikler, aile içi şiddet ve çocuğun teknolojik aletlere bağlılığı artıyor. Yüz yüze eğitim bu durumların yaşanmasına engel olur. Çünkü çocuk üzerine ciddi bir denetim merkezidir. Ama bunu oluştururken de ciddi bir altyapı oluşturmak ve müfredatın seyreltilmesi gerekir. Eğitim çalışanlarına da düzenli test uygulanması lazım. Temizlik malzemelerinin karşılanması, iş yeri hemşireliğinin mutlaka getirilmesi ve personel sayısının artırılması halinde eğitimin yüz yüze devam etmesi gerekir.”

MA / Özlem Yayan