Yerel yönetimlerin yanlış politikaları, rant, zorunlu göç, hızlı nüfus artışı, planlama ve alt yapı yetersizliği gibi sorunlar birçok yerde hızlı kentleşme sorunlarını arttırıyor. Düzensiz kentleşmenin hızla ilerlediği kentlerden birisi de Van. 1990-2000 yılları arasında yaşanan köy boşaltmalarından kaynaklı Van merkeze doğru yoğun bir göç yaşandı. Bu nedenle kentin 1990 yılındaki 637 bin 433 nüfusu, 10 yıl içerisinde 877 bin 524’e çıktı. Bu sayı 2020 yılına gelindiğinde 1 milyon 136 bin 757’ye ulaştı. Yoğun göç, beraberinde düzensiz kentleşmeyi de getirdi ve alt yapı gibi sorunların ortaya çıkmasına neden oldu. 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Van Şubesi Başkanı Barış Kartal, yanlış kentleşmenin nedenlerini sıralayarak, çözüm önerilerini Mezopotamya Ajansı'na anlattı. 

EN BÜYÜK NEDEN GÖÇ  

Sorunlu kentleşmenin dünyanın birçok yerinde yaşandığını hatırlatan Kartal, bu sorunun hem ekonomik hem de sosyal yönlerinin bulunduğunu aktardı. Kartal, "Çarpık kentleşmeyi belirgin hale getiren noktalardan biri nüfustur. Nüfusun artmasıyla birlikte planlar yetersiz kalmakta. Dolayısıyla göçün artması kentlerde çarpık kentleşmeye neden olmaktadır. İnsanlar barınma ihtiyaçlarını herhangi bir denetime tabi tutmadan ve teknik destek almadan gerçekleştirmekte. Bu da çarpık kentleşmeye neden olmakta" dedi. 

BELEDİYELERİN YETERSİZLİĞİ

İktidara gelen hükümet ve yerel yönetimlerin her birinin kendine göre imar planı çıkardığını vurgulayan Kartal, "Normalde önce planlama yapılır, daha sonra kentleşme olur. Ama günümüzde kentleşme, planlamayı takip etmeye başladı. Alt yapı ve yol yapıldıktan sonra imarlaşma olması gerekirken, ülkemizde tam tersi bir durum yaşanıyor. Önce yapılar yapılıyor, daha sonra alt yapı geliyor. Bu da belediyelerin yetersizliğini gösteriyor" diye belirtti. Kartal, kentin iki dönemdir atanan kayyımlar tarafından yönetilmesinin de kent sorunlarını arttırdığını belirtti. 

SİYASİ NEDENLER

90’lı yıllarda göçe zorlanan yüzlerce insanın Van’a yerleşmek zorunda kaldığını anımsatan Kartal, bu durumun altında siyasi nedenlerin olduğuna işaret etti. Kartal, şöyle devam etti: “Kimse kendi yurdundan olmak istemez. Van’a gelen insanlar barınma ihtiyaçlarını çarpık kentleşmenin en belirgin özelliği olan gecekondu ya da kaçak yapılaşma ile çözdüler. Belli başlı mahallelerde bu durum meydana geldi. Sonra kendi ihtiyaçlarını gidermek için kent merkezine gelince, yapılan planlar yetersiz kaldı. Bu planlar belli bir nüfusa göre hesaplanıyor. Ama o kadar çok göç aldı ki artık planlar yetersiz seviyeye geldi. Bu durumda da ihtiyaçlar karşılanmamaya başladı.”

RANTA DAYALI DÖNÜŞÜM

Van’ın kentsel dönüşüm kavramı ile 2011 depremiyle tanıştığını ifade eden Kartal, son 10 yılda ülkede özellikle depremler ile birlikte yıkılan binaların kentsel dönüşüme geçtiğini aktardı. Ranta dayalı bir kentsel dönüşüm algısı ile karşı karşıya olunduğunu sözlerine ekleyen Kartal, “Kentsel dönüşüm kanunu ve yönetmeliği birçok kere değişti. Büyük kentlerde olduğu gibi Van’da da rant kaynaklı bir dönüşüm başladı. Küçük araziler üzerinde yapılan binalar da rant odaklı olmaya başladı” diye konuştu. 

YEŞİL ALAN SORUNU 

Birçok ilde belediyelerin kentleşme sorununu çözmek için yeni arsaları yerleşime açtığına değinen Kartal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Van'da bunu başaramadık. Yeni yollar ve yeni yapılaşma alanları üretemedik. Van iki cadde üzerine sıkışıp kaldı. Kentin birçok parseli, kadastro parseli ve bunların boyutları küçük. Dolayısıyla küçük parseller olduğu için cadde kenarlarında binalar birbirine bitişik. İnsanların çocuklarını götürebileceği parklar, yeşil alanlar hatta araba koyacak yerleri bile yok."

Doğru bir kentleşme için İmar Kanunu’nun 18’inci Maddesinin uygulanması gerektiğinin altını çizen Kartal, “Yaşanan tolerans durumlardan kaynaklı kavga ve tartışmalar yaşandı. Eğer bu madde doğru bir şekilde uygulanırsa bu da çarpık kentleşmeyi önleyebilir. Belediye, Van’da Şabaniye Caddesi ve Cevdetpaşa Mahallesi’nde bu maddeye yönelik bir çalışma yürütüyor fakat daha fazla alanda uygulanması gerekir” dedi. 

TALEPLER

Kartal, düzensiz kentleşmenin önüne geçmek için kimi taleplerini ise şöyle sıraladı: “Meslek odaları olarak yerel yönetimler ile görüşmelerimizde, öncelikle bizim önerilerimizi dikkate alıp uymalarını istiyoruz. Kentimizde de birçok tahribat yaşanıyor, yapılan planların daha şeffaf ve daha fazla teknik destek ile hayata geçirilmesi gerekiyor. Aynı zamanda göç gibi nedenlerden kaynaklı ulaşım ve alt yapı sorunları yaşanıyor. Bunlara çözüm bulunmalı.”

MA / Tolga Güney - Melek Şahin