Van’da, 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminin ardından eylem ve etkinliklere getirilen yasak bin 402’nci gününe girdi. Van Valiliği, 21 Kasım 2016’dan bu yana her 15 günde bir düzenli olarak kentteki tüm eylem ve etkinlikleri yasaklıyor. Kentteki muhalif parti ve sivil toplum örgütlerinin tüm etkinlikleri yıllardır yasak gerekçesiyle engelleniyor. Ancak, AKP il ve ilçe örgütlerinin düzenlediği herhangi bir eylem ve etkinliğe engel çıkarılmıyor. Yasak süresi boyunca en çok engelle karşılaşan ise, Halkların Demokratik Partisi (HDP) oldu. 

HDP: ÇİFTE STANDART

Söz konusu durumu değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) İpekyolu İlçe Eşbaşkanı Tuncer Sağınç, her geçen gün ifade özgürlüğü önündeki engellerin derinleştiğine dikkati çekti. Yasaklar ile toplumun bağlarının koparılmak istendiğini kaydeden Sağınç, Van Valisinin, AKP İl Başkanı gibi davrandığını söyledi.  Sağınç, “AKP, istediği her şeyi Valilik koordinatörlüğünde yapıyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde AKP’nin İpekyolu İlçe Örgütü’nün kongresi yapıldı. Pandemi sürecine rağmen toplu bir kitlenin fotoğraflarını gördük. Divanda bir Van Valisi eksikti. HDP’nin üyelik kaydı yapması için stant açmasını yasaklayıp, AKP’nin toplu organizasyonlarına ve çalışmalarına dönük herhangi bir yasak gelmemesinin nasıl izah edileceğini merak ediyoruz” şeklinde konuştu. Sağınç, bu durumu çifte standart olduğunu ve hukuksuz olduğunu vurgulayarak, “Bu anlayışı teşhir etmeye devam edeceğimiz” dedi.  

YASAKLARIN SINIRI

AKP’nin tüm etkinliklerini izin almaksızın yaptığını, kendilerinin izin başvurularının ise birçok kez olumsuz yanıtlandığını aktaran Sağınç, “Bizim örgütlenme ve ifade özgürlüğümüz var. Dolayısıyla kentin tüm sokak, mahalle ve köylerinde örgütleme yapma hakkımız var. Bu kanunen verilen bir haktır. Biz de bu hakkımızı sonuna kadar kullanacağız” diye kaydetti. “Eğer TRT formatında bir miting ya da etkinlik düzenlerseniz bu yasaklanmaz” diyen Sağınç, “Ama çok kültürlülüğü esas alıp, bu noktada çalışma yürütmek isterseniz engellenirsiniz. Yasaklarla artık bir annenin cenazesini defnetmesine dahi karışılıyor. İnsanlar kendi dili olan Kürtçeyi konuşamayacak duruma gelmiş” diye konuştu. 

Yasaklara karşı tepki gösterilmesi gerektiğini dile getiren Sağınç, bu durumun sadece kendi partilerini ilgilendiren bir durum olmadığını söyledi. Sağınç, şöyle devam etti: “Bu durum bütün toplumu etkilemiş durumda. ‘Muhalif siyaset yapıyorum’ diyen tüm siyasi parti, kurum ve kuruluşları ilgilendiren bir durum.