HABER MERKEZİ-Van'ın Gürpınar ilçesine bağlı Yalınca köyü Çeli mezrasında, 1 Şubat 2014 gecesi hastalanan 2 yaşındaki Muharrem Taş, kardan kapanan köy yolunun açılması için ailesince yapılan yardım taleplerine karşılık verilmemesi üzerine yaşamını yitirmiş, babası bir çuvala yerleştirdiği oğlunun cansız bedenini kilometrelerce sırtında taşınmıştı. Kamuoyunda infiale yol açan olayla ilgili 4 kurum hakkında başlatılmak istenen soruşturmaya Van Valiliği tarafından izin verilmemişti. Ancak Van Barosu'nun Bölge İdare Mahkemesi'ne yaptığı itirazın kabul edilmesi üzerine soruşturma izni verilmek zorunda kalınmıştı.

SORUŞTURMA  TAMAMLANDI

Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, küçük Muharrem’in hayatını kaybetmesinde ihmali olduğu gerekçesiyle 112 Acil Komuta Merkezi, jandarma ve dönemin özel idare çalışanları hakkında, "taksirle ölüme neden olmak" ve "görevi kötüye kullanmak" suçlarından yürüttüğü soruşturma sonra tamamladı.

'KOVUŞTURMAYA YER YOK' KARARI

Müşteki ve dosyada ihmali bulunan kurumlardaki görevlilerin ifadeleri ile bilirkişi raporlarını alan Başsavcılık, şüpheliler hakkında “kovuşturmanın yapılmasına yer olmadığına” hükmetti.

Olay günü yaşananların detaylarının paylaşıldığı kararda, yaşamını yitiren Taş'ın babası Abdulvahap Taş'ın da Çeli mezrasında hayvan otlatarak, kışın da köylü vatandaşların bıraktığı hayvanlara bakarak geçimini temin ettiğini, okula giden çocuklarını Van'da ikamet eden annesine bıraktığı şeklinde ifadesi yer aldı.

YETKİLİLERDEN ŞİKAYETÇİ OLDU

Daha önce bir rahatsızlığı bulunmayan oğlunun, olay günü öksürmeye başladığını, durumunun ağırlaşması üzerine ise gece saatlerinde hayatını kaybettiğini anlatan baba Taş, çocuğunun vefatını haber vermesine rağmen yakınlarından başka kimsenin kendisini aramadığını belirytti. Taş, çocuğunun hastalığı sırasında, vefatından sonra yolları açmayan, sağlık yardımında bulunmayan tüm yetkililerden şikayetçi oldu.

ELLERİNDEN GELENİ YAPMIŞLAR! 

Zanlılardan İl Özel İdaresinde görevli personel, kararda yer alan ifadelerinde, o dönemlerde Çeli mezrası gibi yerlerde 11'inci aydan sonra herhangi bir ulaşım olmadığının bütün köylülerce bilindiğini, bu sebeple kış gelmeden o bölgelerin halk tarafından boşaltıldığını belirterek, olayda ellerinden geleni yaptıklarını ileri sürdü. Dosyada ifadeleri yer alan diğer zanlılar da, olayda bir ihmallerinin bulunmadığını ifade ederek, üzerlerine atılı suçları işlemediklerini savundu.

Muharrem Taş'ın 11 Mart 2014 tarihli Adli Tıp raporunda akciğerinde zatürre rahatsızlığının tespit edildiğine yer verilen kararda, 1-3 Şubat 2014'teki meteorolojik verilerde sıcaklığın sıfırın altında 4-10 derece, olay yeri inceleme tutanağı ve tanık ifadelerinden de kar kalınlığının 1-4 metre arasında olduğuna dair bilgilerin yer aldığı vurgulandı.

HELİKOPTER GÖNDERİLMEMESİ GEREKÇESİ 

Kararda yer alan Van Jandarma Filo Komutanlığı’nın 7 Aralık 2016 tarihli yazısında ise, haberleşmenin bile sınırlı olarak yapıldığı Çeli mezrasında iniş şartlarının sağlanmasının zor görüldüğü için helikopter gönderilmediği gerekçe olarak sunuldu. 

BİLİRKİŞİ: AİLEYİ SUÇLADI 

Soruşturma kapsamında alınan 13 Aralık 2017 tarihli bilirkişi raporunda, 6 Şubat 2014'te başlanan Sıcaksu-Çeli mezrası arasındaki 9 kilometrelik kapalı yolun açılması çalışmalarının 8 Şubat 2014'te saat 06.00'da tamamlandığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Yol boyunca kar kalınlığı 1-4 metre arasında değişiklik göstermiştir. Çeli mezrasının Van'a uzaklığı 112,5, Gürpınar ilçesine 87, Yalınca köyüne 12,5 kilometredir. Abdulvahap Taş'ın resmi ikametgah yeri Van olmakla birlikte, Yalınca köyü Çeli mezrasında toprak damlı taş yapı, bir adet bitişik tandır odası evde, konuşma tutanaklarından ateş düşürücü şurup dahil hiçbir ilaç kullanılmamış, olay yeri araştırmasında hiçbir ilaca rastlanmamıştır. Olayın gerçekleştiği tarihte Muharrem Taş'ın 2 yaşında olduğu, ailenin Van'da ikameti sırasında Edremit 014 Aile Hekimliğince 13 Aralık 2013 tarihinde yapılan muayenesinde AKUT faranjit, 24 Kasım 2013'te Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil polikliniğinde gastroenterit ve 1 Ağustos 2013 tarihinde üst solunum yolu enfeksiyonu tanıları ile tedavi aldığı, dolayısıyla vefatından bir yıl önce üst solunum yollarından rahatsızlık geçirdiği anlaşılmaktadır. Çeli mezrasında kaldıkları evin, ağır kış şartlarının olduğu bir coğrafyada bir sene önce solunum yollarından rahatsızlık geçiren 2 yaşındaki bir çocuk için uygun olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır."

Muharrem Taş'ın aniden üşütme ve soğuk almaya bağlı üst solunum yolu enfeksiyonundan sonra 10 saat içinde vefat etmesinin düşündürücü olduğunun vurgulandığı bilirkişi raporunda, halk arasında "ortalık hastalığı" tabir edilen bu rahatsızlığın evveliyatının bulunduğuna dair kanıtların olduğu ve ebeveynlerince gerekli ihtimam gösterilip, tedavi yoluna gidilmediği, çocuğun kış süresince ailenin diğer fertleri gibi Van merkezde kalması gerektiği aktarıldı.

GÖREVLİLER GEREĞİNE UYGUN DAVRANMIŞ

Bilirkişi raporunda yine hakkında soruşturma yapılan 112 Komuta Kontrol Merkezi personelinin görevlerini yerine getirirken yaşanan olay ve süreçte ihmallerinin bulunmadığı da ileri sürüldü.

Muharrem Taş'ın vefatından sonra cenaze nakli için ambulans talebinin de doğru bir davranış olmadığı, bu konudaki talepleri yerine getirmeyen görevlilerin gereğine uygun davrandıkları savunuldu. 

Yalınca Jandarma Karakolu’ndaki askerlerin, 112 Komuta Kontrol Merkezi görevlilerinin, Özel İdare yol ekiplerinde görevli personelin de “görevlerinde kusur ve ihmallerinin bulunmadığı, kamu zararına ya da kişi zararına sebebiyet vermediklerinin” kaydedildiği raporda, müştekinin, çocuğu Muharrem Taş'ın hastalığı için yardım talebini zamanında yapmadığı, gerekli yardımın ağır meteorolojik koşullar, teknik şartlar ve öncelikle zaman kaynaklı fiili imkansızlık nedeniyle karşılanamadığının belirlendiği ifade edildi.

Kararda, dosya kapsamında bulunan bilgi, belgeler ve bilirkişi raporu dikkate alındığında zanlıların üzerine atılı suç yönünden atfı kabil kusurları bulunmadığı anlaşıldığından haklarında "Kamu adına kavuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir" denildi.