Van Valiliği'nin, 15 Temmuz askeri kalkışma sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal'i (OHAL) gerekçe göstererek kentte ilk olarak 21 Kasım 2016 tarihinden ilan ettiği "eylem ve etkinlik yasağı" bin 509'uncu gününde. 15 ya da 30 gün aralıklarla devam eden yasaklara genelde, "vatandaşların can ve mal güvenlikleri, terör örgütlerinin planlarını bertaraf etmek, milli güvenliği sağlamak, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmek, temel hak ve özgürlükleri korumak, genel asayişin devamı ve koronavirüs salgını" gerekçe gösteriliyor.  

14 BAŞVURUYA RET

Kentteki muhalif parti ve sivil toplum örgütlerinin tüm etkinlikleri bu karar gerekçe gösterilerek engellenirken, yasağa karşı bugüne kadar yapılan başvurular ise reddedildi. Van Barosu, şimdiye kadar yasak kararının iptali için Van İdare Mahkemesi’ne 14 kez başvuru yaptı. Ancak her başvuru benzer gerekçelerle reddedildi. Valilik tarafından başvurular sonrası mahkemeye sunulan savunmalarda da benzer ifadelerin yer alması dikkati çekti.  

KAYYIM PROTESTOSU GEREKÇESİ

Valilik, son başvuruya ilişkin Van 4'üncü İdare Mahkemesi'nin gönderdiği yazıda yasağı, "Vali veya Kaymakam milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla belirli bir toplantıyı 1 ayı aşmamak üzere erteleyebilir veya suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması halinde yasaklayabilir” maddesiyle savundu. Valilik, 19 Ağustos 2019 tarihinde Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım ve 9 Ekim 2019 tarihinde Kuzey-Doğu Suriye'ye gerçekleşen "Barış Pınarı Hareketi" operasyonuna ilişkin emniyet tarafından gönderilen "gizli" ibareli yazıyı da gerekçe olarak gösterdi. 

Valilik, savunmasında şu ifadelere yer verdi: "…PKK/KCK, DEAŞ, FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir gruplar ve örgütlerin siyasi kolu gibi hareket eden legal oluşumların mevcut durumdan fayda sağlamak amacıyla etkinlikler düzenleyebileceği, yasal görünümlü bu etkinliklerin marjinal gruplarca kargaşa ortamı oluşturmak amacıyla hedef olarak seçebileceği… Ayrıca güvenlik kuvvetlerine karşı taşlı, Molotoflu, silahlı ve bombalı eylemler yapılmak istenildiği, bu eylemlerin konusu itibariyle kamu düzeni ve güvenliğine olumsu etki edebilecek (...)" Valilik, söz konusu gerekçelerle başvurunun reddini talep etti. 

4 FARKLI MAHKEME AYNI CEVAP

Van 4’üncü İdare Mahkemesi, valiliğin gönderdiği savunma sonrası 14'üncü başvuruyu da reddetti. Mahkemenin ret gerekçesinin, Van 1’inci İdare, 2’nci İdare ve 3’üncü İdare mahkemelerinin aldığı kararlara benzerlik göstermesi dikkati çekti. Yasağın "hukuka ve mevzuata aykırılık" taşımadığı iddia edilen kararda, “yasağın vatandaşın can ve mal güvenliğinin sağlanmasına ilişkin meşru bir amaç taşıdığı, suç işlenmesini önlemeye yönelik tedbirlerin bir parçası olduğu, şiddet olaylarının mahiyeti ve yoğunluğu ile meydana gelen zararların niteliği konusunda söz konusu müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırılık oluşturulmadığı" ileri sürüldü. 

14’ÜNCÜ İSTİNAF BAŞVURUSU

Van Barosu, diğer ret kararları sonrası olduğu gibi bu kez de Erzurum Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdu. 14'üncü istinaf başvurusunda, “Davanın İstinaf Mahkemesi’nde yeniden görülerek davanın kabulüne ve dava konusu işlemin iptali" istendi. Başvuruda, bu durumun mümkün olmadığı takdirde, "Hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesi” talebine yer verildi.