Van Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi durumunda fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenlemeye ilişkin Van Adliyesi içerisinde bulunan baro odasında basın toplantısı düzenledi. 

Van Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Zehra Ateş, kamuoyunda “evlilik affı” olarak bilinen “cinsel istismara maruz kalan çocuğun istismar edenle evlenmesi halinde, ceza verilmemesi” şeklindeki düzenlemenin siyasi iktidar tarafından toplumsal tepki sebebiyle daha önce geri çekildiğini hatırlatarak, iktidarın yasayı tekrardan Türkiye’nin gündemine taşımak istediğini kaydetti.

'HUKUK DIŞIDIR VE KABUL EDİLEMEZ'

Düzenlemeyle, Türkiye tarafından da kabul edilen ve onaylanan; dolayısıyla Anayasa’nın 90’ıncı maddesi gereğince iç hukuk kurallarının üzerinde bağlayıcılığı olan, başta Çocuk Hakları Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi, İstanbul Anlaşması olmak üzere uluslararası anlaşma ve yasaların hiçe sayıldığını belirten Ateş, "Kanunlarımıza göre hür iradesi olmadığı kabul edilen çocuk; velisi, vasisi ve hatta Millet Meclisince, evlilik gibi ağır sorumlulukları olan bir kuruma mecbur bırakılmakta ve bu durum modern anlamda köleliğin dayatılması anlamına gelmektedir. Bu nedenle, çocuğun istismarını meşrulaştıran, teşvik eden, özendiren ‘evlilik affı’na ilişkin düzenleme çağ dışıdır, hukuk dışıdır ve kabul edilemez" diye konuştu.

"İstismarı bir kere affetmek; tekrarlarına sebep olacak, istisna olduğu iddia edilen düzenleme asıl hale gelecek, henüz 12 yaşındaki oyun çağı çocuklarının kendi çocuklarına bakmak zorunda kalmalarına yol açacaktır" diyen Ateş, Türkiye'deki tüm çocukların hayatlarından sorumlu olduklarının bilinciyle hareket etmenin herkesin görevi olduğunu belirtti. 

'TÜM MEVZUATLARA AYKIRI'

Tartışmaya açılan düzenleme, çocuk ve kadın haklarına ilişkin tüm ulusal ve uluslararası mevzuatın ruhuna aykırı olduğunu ve Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin “Taraflar bu Sözleşme kapsamında yer alan her türlü şiddet olayıyla ilgili olarak, arabuluculuk ve uzlaştırma da dahil olmak üzere, zorunlu anlaşmazlık giderme alternatif süreçlerini yasaklamak üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır” hükmünü içeren 48’inci maddesine de aykırı olduğunu belirten Ateş, "Zira önerilen düzenleme tam da sözleşmenin yasakladığı alternatif çözüm yoludur" dedi.

‘GÜNDEMDEN DERHAL KALDIRILMALI’ 

Ateş son olarak şunları belirtti: "Barolar olarak, çocuğa ve kadına yönelik şiddeti körükleyen, çocuk istismarı suçunu meşru hale getiren evlilik affı gibi hukuk dışı uygulamalara ilişkin söylemlerin ülke gündeminden derhal kaldırılması, bu hususta sorumlu bir hukuk politikası izlenmesi gereğini önemle vurguluyoruz. Bununla birlikte çocuk ve ülke yararına bir düzenleme yapabilmek üzere disiplinler arası bir tartışma ortamı sağlamak için gerekli organizasyona hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Bu hassasiyetimizi kamuoyuyla paylaşır sesimize katılmalarını dileriz.”