Van'ın sınır ilçelerinde yaşanan mülteci ölümleri gündemdeki yerini koruyor. Yıllarca Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği'nde çalışan ve şu an Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu üyesi olan avukat Mahmut Kaçan, mültecilerin yaşadıkları trajediler, ülkelerin sığınma prosedürleri ve mültecilerin yaşamlarını yitirmemesi için alınması gereken tedbirlere ilişkin konuştu. 

'TOPLU ÖLÜMLER OLUYOR'

Sınırdaki mülteci ölümlerinin yeni bir durum olmadığını, ancak son yıllarda toplu ölümlerden dolayı daha görünür olduğuna dikkat çeken Av. Kaçan, geçmiş yıllarda az sayıda mülteci cenazesi bulunduğunu ve son yıllarda özellikle sınır hatlarında onlarca kişinin cenazesi bulunduğunu belirtti. Sadece geçen yıl karların erimesi ile birlikte Başkale'de 26, Çaldıran'da 16 cenaze bulunduğunu aktaran Kaçan, "Sayının bu yıl çok daha fazla olmasını bekliyoruz. Çünkü mültecilerle yaptığımız görüşmelerde artık eskisi gibi tek tek değil topluca ve gruplar halinde hareket ettikleri ifade ettiler" dedi. 

'ÖLÜ SAYISI ARTACAK' 

Mültecilerin sınırlarda çok acı durumlarla karşı karşıya olduklarına dikkat çeken Kaçan, "Özellikle Van sınırlarından giriş yapanların kimi donuyor, kimi donma tehlikesi geçiriyor. Van'da hastanelere getirilen ve basına yansıyan 10 göçmenin verdiği bilgiye göre; sınırda ölü sayısının bu yıl çok fazla olacağı. Biz hastaneye giderek bu kişilerle görüştük. Bu kişiler, insan kaçakçıları tarafından sınırına getirilerek bilinmez yollara sokuluyorlar. Mülteciler bırakıldıkları yerde nerede olduklarını bile bilmiyor. Hastaneye getirilen ve uzuvları kesileceği belirtilen göçmenlerin birçoğu kaçakçılar tarafından sınıra bırakılarak terk edilmişler" dedi. 

'İNSAN KAÇAKÇILIĞI EN TREND SEKTÖR' 

İklim koşullarının bu felaketlerin fazlalaşmasına neden olduğunu belirten Kaçan, "Çünkü gün geçtikçe hem Türkiye hem de diğer ülkelerde sığınma sistemine erişim oldukça güç ve neredeyse imkansız hale getiriliyor. Ülkelerin sığınma prosedürlerine ulaşamayan insanlar maalesef hayatlarını riske ederek, kış koşullarında bir şekilde sığınabilecekleri bir ülkeye ulaşmaya çalışıyorlar. Bunun en önemli nedeni sığınma prosedürünün şeffaf ve ulaşılabilir olmamasıdır. Diğer bir neden de insan kaçakçılığın bir endüstriye dönüşmesidir. Çünkü risksiz bir sektör. Kişiler bu suçlamalarla yakalansa dahi çok kısa süre için tutuklama tedbirine başvuruluyor" 

Mahkemelerin bu kişiler hakkında verdiği cezaların da çok caydırıcı olmadığını kaydeden Kaçan, "Dolayısıyla insan kaçakçılığı trend sektör haline geldi. Bir diğer önemli husus ise, sınırdaki köylere ulaşan mültecileri insanlar evlerine alamıyor. Çünkü evlerine alsa insan kaçakçısı olarak gözaltına alınma ve tutuklanma durumu yaşayacaklarını düşünüyorlar. Bu durum insan ölümlerinin olmasının en ciddi nedenlerinden de biri. İnsanlar donmak üzere olan insanlara herhangi bir suçlamayla karşılaşmamak için yardım etmekten imtina ediyor" diye anlattı. 

'ASKERLERDEN YARDIM TALEP EDEMİYORLAR'

Kaçan, mültecilerin hayatlarını hiçe saymalarının en temel sebebinin, sınırda herhangi bir ülkenin askeri tarafından yakalandıklarında usulsüz bir şekilde sınır dışı edilme korkusu yaşamaları olduğunu ifade etti. Donmak üzere olan göçmenlerin büyük çoğunluğunun bu korku nedeniyle askerlerden yardım talep edemediklerini belirten Kaçan, insan kaçakçılarının bu hak ihlallerini arttıran en büyük aktörlerden olduğuna işaret ederek, "Geçen yıl yaptığımız incelemede ölen göçmenlerin elbiseleri bile üzerlerinden çıkarılmıştı. Göçmenlerin üzerinde kimlikleri bile yoktu ve bu cesetler soyulduğunu biliyoruz. Bu bile olayın ne kadar trajik olduğunu gözler önüne seriyor. İnsan kaçaklığını önleyebilecek bir formül yok. Cezanın arttırılmasının bir caydırıcılık etkeni olabileceğinden emin değilim. Ama şunun altını da çizmek gerekiyor; Bir kere sığınma ve göçün nedeni insan kaçakçıları değil. Öncelikle göçmen ve mülteci üreten ülkelerdeki sorunların giderilmesi gerekiyor. Ülkelerin insanlara yaptığı zulmün bitmesi gerekiyor. Bu ülkeler demokratikleşmediği sürece bu göçlerde yaşanacak" ifadelerinin kullandı. 

'SIĞINMA PROSEDÜRLERİNE ULAŞAMIYOR' 

Mültecilerin suçlu insanlar olmadıklarının tüm toplum tarafından bilinmesi gerektiğinin altını çizen Kaçan, şöyle devam etti: "Evet mülteciler ölüyor. Sınırda donarak ölmese bile denizde boğulup ölüyor. Buna benzer binlerce olay var. En etkin yol ülkelerin göçmen, sığınmacı ve mültecilere yönelik bakış açısını değiştirmesi gerekiyor. Ülkelerin sığınma prosedürlerini bu insanların erişebileceği bir duruma getirmesi gerekiyor. Bu mekanizmalara erişemeyen insanlar hayatlarını riske ederek yola çıkıyorlar. Meydana gelen olayları sınırın belli bölgelerinde oluyor. Bu demektir ki sığınmacıların kullandığı rota belli. Bu herkesçe biliniyor. Bu yerlerde sık devriyelerin olması gerekiyor. Devriye atan askerlerin bu insanlara orada ilk elden ve acilen yardım sunmaları gerekiyor. Bu çok acil ve ülkelerin yerine getirmesi gereken bir husustur." 

MA / Adnan Bilen