AKP iktidarının Meclis'ten geçirdiği İnfaz Yasası’na koymak istediği, muhalefet ve kamuoyu tepkisi üzerine vazgeçtiği ancak tekrar gündeme getirdiği "Çocuk istismarına evlilik yoluyla af"  düzenlemesine ilişkin tepkiler devam ediyor. Çocuklara karşı uygulanan cinsel istismar olaylarında yaşanan cezasızlık politikası ve getirilmek istenen afla ilgili konuşan Van Barosu Çocuk Hakları Komisyon Başkanı Medeni Gür, iktidarın söylemlerinin failleri cesaretlendirdiğini belirtti. 

CEZASIZLIK POLİTİKASI 

Son 20 yılda çocuklara karşı istismar vakalarında daha önce görülen seviyelerin üstünde bir artışın yaşandığına dikkat çeken Gür, bunda cezasızlık politikasının etkili olduğunu söyledi. Gür, “Ortaya konulan politikalar, cezalandırma araçlarının varlığı, cezalandırma şekli ve infaz kanunu, istismar vakalarında failleri cesaretlendiren durumları maalesef ortaya çıkarabiliyor. Bu durumu şöyle açıklayabiliriz; kişi bir istismar fiilinde bulunduğu zaman kanunda 10 yıllık bir cezası öngörülüyor. Bu 10 yıllık cezaya karşılık olarak da takdiri indirimler uygulandığında 8,5 yıl gibi bir cezaya tekabül ediyor. Kişi bir istismar suçunu işlediğinde 10 yılda ceza alsa 5 yıl gibi bir yatarla karşı karşıya kalıyor. Bu durum da failleri cesaretlendiriyor" dedi. 

ÇOCUK EVLİLİKLERİ MEŞRULAŞTIRILIYOR

Çocuk istismarı faillerine evlilikle af düzenlemesine göre, bir çocuğun 14 yaşına basmış olması, mağdur ile fail arasında 15 yaş gibi bir farkın olması, çocuğun şikayetinin olmaması ve resmi nikahın kıyılmış olması durumunda cezalandırma fiilinden vazgeçildiğini belirten Gür, “Bu tür durumlarda kişi zaten tahliye ediliyor. 5 yıl içerisinde bu evlilik devam ettiği sürece de, bu kişinin cezalandırılmayacağı yönünde bir koşul öngörülüyor. Bu zaten başlı başına failli cesaretlendiren bir durumdur. Şuan yaşanan olaylar bir toplumsal cinnet olarak görülse de, bunların tamamı uygulanan sosyal politikaların bir sonucudur. Yani bir kanun uygulanıyor ve bu kanun toplumların yaşayışlarında ilerleyen süreçlerde çok uzun soluklu bir etki yapabiliyor” diye konuştu. 

‘ÖNLEYECİYİ POLİTİKALAR UYGULANMALI’

Devletin cinsel istismar konusunda önleyici politikalar hayata geçirmesi gerektiğini söyleyen Gür, devletin, failin çocuğa karşı istismar eylemine geçmeden, bastırıcı bir şekilde önlemleri almakla mükellef olduğunu belirtti. Gür, “Şuan gündemde olan İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik hem aile içi şiddetin hem de dışarıda toplumsal, kurumsal ve kişisel şiddetin önüne geçmeye dair taahhütler verilmiştir. Devletin bu taahhütlere uymasıyla istismarın önüne geçilebilir. Daha sonraki süreçte de etkin soruşturma ve kovuşturma aşamalarıyla istismara karşı ikincil etkin bir mücadele verilebilir” şeklinde konuştu.  

'İSTİSMARA SESSİZ KALMAYIN'

İstismara uğrayan çocukların ailelerinin sessiz kalmaması gerektiğine vurgu yapan Gür, ailelerin her zaman çocuklarının takibini yapmaları konusunda uyarıda bulundu. Gür, “Çocukların etkin bir sokak yaşamı var. Ailelerin sokağın zararlı etkilerini çocuklarına anlatmalıdır. Ailelere çağrımız şudur; çocuklarınızı her zaman gözetin, ihmal etmeyin, istismar edilmelerine göz yummayın. Her zaman etkili bir şekilde çocuklarınızın takibini yapın. Bir çocuğun istismar edilmesi, geleceğimizin karartılması demektir. Geleceğimizi karartmamak adına istismara karşı çıkın” ifadelerini kullandı.(Van/MA)