Ağrı, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Mardin, Muş, Siirt, Urfa, Şırnak, Van-Hakkari Tabip Odalarının başkanları ile Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyeleri Van’da bir araya geldi. İki gün süren toplantının ardından kentteki bir otelde basın toplantısı düzenlendi.

Bölgede etkisi daha yakıcı bir biçimde yaşanan 18 aylık salgın döneminin geride kaldığını belirten Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Hüseyin Yaviç, “Tüm bu pandemi sürecini merkezi otoritenin tek belirleyici olduğu, yerel yönetimler, emek-meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütlerinin, toplumun katılımından uzak bir biçimde yaşadık. İktidarın ayrımcı ve var olan eşitsizlikleri derinleştiren politikaları nedeniyle bölge illerinde pandemiyi daha katmerli bir biçimde yaşadık, daha fazla bedel ödedik. Sosyal devlet yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçınan, tercihini sermaye lehine kaynak aktarmaktan yana kullanan siyasal iktidar halkın sağlığı için pandemi ile bütünlüklü bir strateji ile mücadele etmedi. Bu durumun bir sonucu olarak bütün pandemi kısıtlamalarının ortadan kaldırıldığı günden bugüne adeta kanıksanmış/kanıksattırılmış bir biçimde önlenebilir ve aşısı bulunan bir hastalıktan her gün en az 200 ile 300 arasında değişen sayılarda insanımızı kaybediyoruz. Etkin olmayan salgın kontrolü nedeniyle önlenmeyen ölümler daha önce de defalarca dile getirdiğimiz gibi yaşam hakkı ihlalidir, sosyal cinayettir” dedi. 

AŞI ÇAĞRISI

Pandemi ile mücadelenin en önemli aracının aşı olduğu bilinmesine rağmen iktidarın şeffaf veriye ve bilgiye dayalı etkili bir iletişim kampanyası düzenlemediğini ifade eden Yaviç, aksine hükümetin aşı karşıtı propagandaya izin vererek bilgi kirliliğine yol açtığını söyledi. Yaviç, bir kez daha aşı olmaya çağırdı. 

ANADİLİNDE SAĞLIK HİZMETİ TALEBİ

Bölgede nüfusun büyük çoğunluğu başta Kürt olmak üzere farklı etnik yapılardan oluştuğu göz önüne alınarak sağlığa erişimi kolaylaştırmak için anadilinde sağlık hizmeti sunmanın kritik önemde olduğunu ifade eden Yaviç, son olarak şunları dile getirdi: “Anadilde sağlık hizmeti sunmanın alt yapısı bir an önce hazırlanmalı, insanlara kendi dilinde derdini anlatabilme olanağı verilmelidir. Ülkemizde sağlıksızlığa da yol açan şiddet dili ve siyasal atmosfer sağlık alanında da kaotik bir şiddet ortamına dönüştürmüştür. Her alanda yaşanan şiddetin son bulmasını, bölgemizde sağlık alanı da dahil yaşanan hemen hemen her sorunun kök nedenlerinden biri olan Kürt sorununun barışçıl demokratik yollardan çözümünün en akılcı yol olacağını bir kez daha hatırlatıyoruz.  Siyasal iktidarı bir kez daha sağlıksızlığa yol açan etmenleri ortadan kaldırmaya yönelik gerekli adımları atmaya, pandemi ile samimi bir biçimde mücadele etmeye çağırıyoruz.” 

‘KAOTİK BİR SÜREÇ YAŞANIYOR’

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesi Halis Yerlikaya, Türkiye genelinde 8 bin doktorun istifa ederek, özel sağlık kuruluşlarına geçtiğini söyledi. Sağlık kurumlarında yaşanan doktor eksikliği nedeniyle kaotik bir sürecin yaşandığını ifade eden Yerlikaya, bu kaotik durumun kış aylarında daha da artacağına ve içinden çıkılamaz bir hal alacağına dikkat çekti.