Hasta ve infazları yakılan tutuklu ailelerinin Van Barosu’nda başlattığı Adalet Nöbeti 73’üncü gününde devam ediyor. Bugünkü nöbeti, Bandırma T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Malik Demirağaç’ın annesi Emine Demirağaç, Kayseri Bünyan 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde hasta tutuklu Ebedin Abi’nin eşi Zübeyde Abi ve Van F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Botan Timur’un babası Kazım Timur sürdürdü. Eylemi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van milletvekilleri Sezai Temelli ve Muazzez Orhan, yerine kayyım atanan Van Büyükşehir Belediyesi (VBB) Eşbaşkanı Mustafa Avcı, HDP İl Eşbaşkanı Handan Karakoyun ve il yöneticileri ziyaret etti.

‘İHLALLER CİDDİ BOYUTA ULAŞTI'

Ziyarette konuşan milletvekili Sezai Temelli, bir ülkede adalet kavramına bakıldığında o ülkenin cezaevlerine bakılması gerektiğini belirterek, “Türkiye, bugün çok büyük bir adaletsizliğini içerisinde kıvranıyor. Bunun en önemli göstergelerinden biri de cezaevlerinde yaşanan ve çok ciddi boyutlara ulaşmış hak ihlalleri vardır. Hatta hak ihlalleriyle tarif edemeyeceğimiz boyutta işkencelere maruz kalan özellikle siyasi tutsakların olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Siyasi tutsakların olması bile başlı başına bir ülkenin ne denli demokrasiden uzak olduğunun göstergesidir” dedi.

‘HERKES VAHİM DURUMU BİLİYOR’

Annelerin başlattığı adalet eyleminin aslında tüm Türkiye’ye, Avrupa’ya ve insan hakları savunucularına, demokrasiden yana olanlara, hukuk kurumlarına çağrı niteliğinde olduğunun altını çizen Temel, “Bu konuda herkesin duyarlı olmasını bekliyoruz. Ama maalesef yeterli bir duyarlılığın yaratılmadığından dolayı bugün bu sorun çok ciddi bir boyuta ulaşmış durumda. Cezaevlerinde bin 400’ün üzerinde hasta tutuklu bulunuyor ve bu hasta tutuklular kendi yaşamını idame ettirmede yoksundurlar. Hatta bunların içerisinde 400 hasta tutsak, sağlık durumları çok ciddidir. Bunu Türkiye Cumhuriyeti’nin cezaevi kurumları da Adalet Bakanlığı da iktidar da ATK de, herkes de biliyor. Herkesin bilmesine rağmen bu vahim durum maalesef devam ediyor. Hasta tutsakların bir an önce tahliye edilmeleri ve tedavilerinin sağlanması gerekir. Cezaevi koşullarında insanların sağlık hakkına erişimi ulaşması zaten mümkün değil. Toplum, bir algı çarpıtmasına maruz bırakılıyor” diye konuştu. 

‘MESLEKTAŞLARINIZA BASKI UYGULAYIN’

Yetkililerin cezaevlerine dönük uluslararası sözleşmeleri yok sayarak “düşman hukuku” uyguladığına vurgu yapan Temel, şöyle devam etti: “Aysel Tuğluk gibi yüzlerce hasta tutsak raporlara rağmen tahliye edilmiyor. Tuğluk’un durumuna ilişkin ATK, tıp etiğine ve Hipokrat yeminine sığmayan bir rapor açıkladı. Bir an önce bu konuda gerekli duyarlılığı gösterelim. Özellikle de tıp camiasına çağrı yapıyorum. Tıp etiği ve Hipokrat yeminin gereğini yapma konusunda lütfen meslektaşlarınıza gereken baskıyı uygulayın. Çünkü bu etik değerlerden uzaklaşmış bir doktoru kabul etmemiz mümkün değil.” 

Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunan Temel, “Ya gereğini yap ya da o bakanlığın önündeki adalet kavramını kirletmekten vazgeç, o yazıyı hiç olmazsa oradan kaldır” dedi.