Bölge kentlerine dönük ziyaretlerini sürdüren HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Van’ın Erciş'in ilçesinde katıldığı programın ardından Van kent merkezinde halkla bir araya geldi. Temelli, ve beraberindekiler, kentin girişinde davul-zurna ile karşılandı. Ardından partililerce oluşturulan uzun araç konvoyu ile halk buluşmasının düzenlendiği düğün salonuna geçildi.

Beyaz Saray Düğün Salonu’nda düzenlenen halk toplantısına HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP Van İl Eş Başkanları Yadişen Karabulak, Ümit Dede, DBP Van İl Eş Başkanları Ayla Tarhan, Ökkeş Kava, Van Milletvekili Muazzez Orhan, Dersim Milletvekili Alican Önlü ve halk katıldı.

KARABULAK: LEYLA GÜVEN’İN TALEPLERİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ

Burada konuşan HDP Van İl Eş Başkanı Yadişen Karabulak, cezaevinde 42 gündür açlık grevinde olan HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’i selamladı. Karabulak, “Talebi bizim taleplerimizdir” dediği Güven’in eylemine sonuna kadar sahip çıkacaklarını söyledi.

'BARIŞIN YOLU İMRALI'DAN GEÇİYOR'

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli de yaptığı konuşmasında yine Leyla Güven ve açlık grefi eylemi üzerinde durdu.

Temelli, “Leyla Güven 42 gündür bütün yoldaşlarıyla birlikte barışı arıyor. Çünkü biliyor ki barışın yolu İmralı’dan geçiyor. Bu nedenle derhal bu tecride son verin. Tecrit devam ettikçe barışın yolu açılmayacak. Barışın yolu açılmadıkça Türkiye’nin hiçbir sorunu çözülemez” dedi. 

‘SUÇLARI DEĞİL, SEVDALARI OLDUĞU İÇİN TUTUKLULAR’

Türkiye’de Kürt meselesinin çözümünün aynı zamanda demokrasi meselesinin çözümü olduğunu söyleyen Temelli, “Siz demokratik bir Türkiye istiyorsanız, eşit yurttaşlık temelinde bir ülkeyi var etmek istiyorsanız bunun önündeki engelleri kaldırmalısınız. İktidar bu nedenle kaybetmemek için bu zulüm sürsün istiyor ama biz de bu barış mücadelesinde kararlıyız. En az geçmişte olduğu kadar kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bu tecrit son bulacak ve zindandaki tüm arkadaşlarımız özgür kalacak. Bugün tutsak olan arkadaşlarımız bir suçları olduğu için değil, bir sevdaları olduğu için tutukludurlar. Bu sevdayı anlamayanlar, gözleri zulümden başka bir şey göremeyen kalkıp, 'AİHM kararını tanımıyoruz' diyebiliyorlar ve hukuku yok saymayı marifet sayıyorlar” diye konuştu.

'KADINLAR FAŞİZME KARŞI YANYANA GELMELİ'

Temelli, ittihatçı akıl ve kodlara sahip iktidarın bu katliamcı zihniyetle yoluna devam etmek istediğini de ifade etti. Temelli, devamında şunları söyledi: 

“Bu ülke, bu coğrafyanın katliam tarihine son verelim istiyoruz. Bu acılarımızı unutmadık ve hiçbir zaman unutmayacağız. Bu ülkede herkesin payına acı düştü, katliam düştü ve en çok Kürtler yaşadı. Hep birlikte yan yana artık bu acıların bir daha yaşanmaması için mücadele edelim. Yan yana duralım, bu zulme son verelim. Bugün hala cezaevlerinde işkence ve zulüm var. Sise Ana hala cezaevindedir, 1 yaşındaki bebek ile 80 yaşındaki Sise anne cezaevindedir. İşte zulüm budur. 

Bütün bir ülkeyi cezaevine çevirdiler ve tutsak almak istiyorlar. Bugün bu ülkede adalet kalmadı, mahkeme salonlarında dahi adalet kalmadı. Figen Yüksekdağ’a buradan selamlarımı yolluyorum. Figen gibi, Gülten gibi, Sebahat gibi binlerce kadın yoldaşım tutsak. Çünkü bu iktidar erkek egemen zihniyetiyle kadınlara zulüm etmeye devam ediyor. Çünkü faşizm erkek egemendir ve iktidarlarını sürdürmenin yolu kadını yok saymaktır. HDP’ye düşmanlıkları bu yüzdendir. Türkiye, kadına yönelik şiddette ilk sırada yer alıyor. Kadına yönelik şiddeti meşru görüyor ve bu kültürü büyütüyor. Tüm kadınlar faşizme karşı yan yana gelmeli ve en güçlü desteği kadın yoldaşlarımız vermelidir." 

‘BU SUÇA ORTAK OLAN HERKESTEN HESABINI SORACAĞIZ’ 

Temelli, konuşmasında yargı mensuplarının içerisine düştüğü halin üzerinde de durdu. Ülkedeki yargıçlarının bir bölümünün cübbelerini Cumhurbaşkanı’nın önünde iliklemeye kalktığını söyleyen Temelli, "O cübbelerin iliksiz olduğunu bile unutmuşlar. Bundan daha kötüsünü de gördük. Hatta yakalarına AKP rozeti takanları da, AKP’nin ilçe teşkilatları gibi hüküm verenleri de gördük. Buradan tüm yargıçlara sesleniyorum hukuka, yasalara sahip çıkın. Cesur olun, iktidarın değil, halkın hizmetinde olun. Adalet konusunda atacağınız ufak bir adım bile ülkemizi bu çıkmazdan çıkaracaktır. Bu yüzden gelin bu adaletsizliğe son verin, kararlarınızda bağımsız ve tarafsız yargının gereklerini yerine getirin. Eğer bunu yapmazsanız, bu ülkeye kötülüktür. Tüm kamu görevlilerine sesleniyorum; sizler sarayın elemanı değilsiniz, AKP teşkilatının üyesi değilsiniz. Sizler bu halka hizmet için kamu görevlisisiniz. Bu halk sokağa çıkar, başkanını da, partisini de alkışlar. Siz bunu engelleyemezsiniz. Biz bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz. O zaman da bu suça ortak olan herkesten hesabını soracağız. Faşizmin sonu yakındır” dedi.

'SÜPÜRGENİZİ HAZIRLAYIN'

31 Mart yerel seçimlerinin iktidar için sonunun başlangıcı olacağını vurgulayan Temelli,  konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Herkes süpürgesini hazırlasın. Çünkü 31 Mart'ta kayyumcu zihniyeti çöpe süpüreceğiz, bu ülkeyi bu utançtan kurtaracağız. Ülkeyi ‘Cumhur İttifakı’ denilen bu garabetten kurtaracağız. Kayyum demek, zulüm demek, 96 belediyemize kayyum atanmış ve hepsi borçlanmış. Bu borçlanma karşılığında tek hayırlı bir iş yapmamışlar. Sadece yandaş müteahhitleri zengin etmişler. Biz bırakılan borçları ödemeyeceğiz, bu borçları kim yaptıysa gitsin, o ödesin.  Van’daki kayyumu Trabzon’a göndermişler. Trabzonlu insanlarımıza çağrımız aman ha dikkat etsinler. Bu vicdansız 93 tane engelli vatandaşımızın tekerlekli sandalyesini elinden almış, sokak isimlerimizi değiştirmiş, bu halkın tarihi ile kültürü ile alay etmiş, belediyeyi gasp etmiştir. Kadına o kadar düşman ki kadın sığınma evlerini kapatmış. İşte Trabzon’a belediye başkanı olmak isteyen zat, böyle bir zat. Trabzonlulara çağırımız bu kişiye izin vermemeleridir.” 

Temelli'nin kentteki programı STK ziyaretleri ile devam edecek.