İçişleri Bakanlığı bütçesi, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun görüşmelerinde bulunduğu komisyon toplantısında yer yer tansiyon yükseldi. 

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin metal işçilerine dönük polis saldırısı Çepni ve Soylu arasında tartışmaya neden oldu. Soylu, polis saldırısını kabul etmedi. HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş’in partisinin yönetici ve üyelerine dönük “ajanlaştırma” faaliyetleri, Kürt sorunu, yargıya güvensizlik gibi konuları gündeme getirmesi komisyonun en tartışmalı anı oldu. AKP ve HDP arasında çıkan tartışmada komisyona ara verildi.

ŞİBAN VE TURGUT SORULDU

HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir ise Van’da ağır işkence gören Osman Şiban ve yaşamını yitiren Servet Turgut’un helikopterden atılmalarını Soylu’ya sordu. Taşdemir, olayla ilgili hastane raporlarında yer alan bilgilere ve Şiban ve Turgut’un ailelerinin ve görgü tanıklarının beyanlarına yer vererek, “Biz bir kez daha buradan soruyoruz: Servet Turgut’a ne oldu? Dünyada faşist yönetimlerin işkence ve katletme yöntemi olan ve 90’lı yıllarda Kürt halkına karşı uygulanan helikopterden atma, iktidar tarafından tekrar devreye konuldu. Bu işkencenin, bu cinayetin ardından, başta Hükûmet olmak üzere, ilgili yetkililer işkenceyi savunan, işkencecileri koruyan bir tutum sergilemiştir. Suçluları açığa çıkarıp bu cinayetin, ağır işkencenin hesabını sormak bir yana, bunu haberleştiren, kamuoyuna duyuran Mezopotamya Haber Ajansı muhabiri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala tutuklanmıştır. İşin özü, Kürt karşıtlığı bu ülkede maalesef prim yapıyor” şeklinde konuştu.

SOYLU HELİKOPTERDEN ‘ATILMADILAR’ DİYEMEDİ

Bakan Soylu, Osman Şiba ve Servet Turgut ile ilgili açıklamalara karşılık verdi. Bu konuda kendi adına ilk kez açıklama yaptığını söyleyen Soylu, Van’da operasyon başlattıklarını söyleyerek, Şiban ve Turgut’un “milis” olduğunu ileri sürdü. O gün yapılan operasyonda 3 askerin öldüğünü belirten Soylu, “Bizimkiler kovalıyorlar, köpeklerle de kovalıyorlar, buluyorlar, çatışmaya giriyorlar ve ölüyor. Hemen 200 metre veya 300 metre hemen yakınında bakın, bombalanıyor, operasyon yapılıyor, Servet Turgut, olayın olduğu yerde. Bir kovalamaca oluyor, hafif böyle yakalarken darplaşma oluyor, ardından ‘Ben değilim, bu adamlara ev sahipliği yapan Osman Şiban’dır’ diyor. İlk, Osman Şiban’ı o veriyor, ev de Osman Şiban’ın evi, sonra Osman Şiban’ı alıyorlar ve oradan sonra da helikoptere bindiriyorlar ama bu esnada 3 şehidimiz var. İlk helikopterle 3 şehit gidiyor, başka bir helikopterle 2 terörist gidiyor, en son terörist ve Servet Turgut, Osman Şiban hepsinin bulunduğu helikopterde o üçüncü helikopterle beraber naklediliyor” dedi.

‘SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR’

Soylu, devamında şunları söyledi: “Hiçbirinizin benim kadar helikoptere bindiğinizi zannediyor değilim, paşalarım hariç. Bakın, helikopterin yukarıdan şeyinin açılıp aşağıya atılması gibi bir şeyin akla ziyan olduğunu bana sorduklarında ben söyledim. Şimdi, neticede bindiler geldiler ve bundan sonrası, eğer bir şey olmuşsa, ne olmuşsa… Yani hem idari soruşturmamız hem de adli soruşturmamız, hem savcılık hem Mülkiye Teftiş, burada ne varsa biz bunun sonucunu ortaya koyarız ama bilesiniz ki yani komutanları bir terörist tarafından şehit edilmiş. Milis oldukları ve bunlara yardım ve yataklık yaptıkları apaçık ortadaki bir meseleyi böyle ortaya koyuyorum. Bakın, hüküm de vermiyorum. Olayın sonrası için bir hüküm vermedim.”

HASTA OLDUĞU İÇİN AÇIKLAMA YAPMAMIŞ

HDP’li Dilan Dirayet Taşdemir’in açıklama için “Neden iki aydır beklediniz” şeklindeki soruya Soylu, “Hastaydım hanımefendi” şeklinde yanıtladı.

KAYYIM ATAMALARI: ŞARK ISLAHAT DEVAM EDİYOR

HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, HDP’li belediyelere kayyım ataması ile ilgili konuştu. Sarısaç, kayyımın sadece bugün basit ele alınabilecek bir mesele olmadığını vurgulayarak, “Özellikle biz Kürtler için, HDP için bir rejim yani. Şark Islahat Planı ne ise, Umumi Müfettişlikler Kanunu ne ise, yine 90 ’larda olağanüstü hâl ne ise, bu gün kayyum rejimi de bunun bir devamı olarak gelmiş. Açıkçası bunu çok fazla hukuksal terimlerle ya da başka şeylerle anlatmak sadece abesle iştigal olacaktır” dedi.

KAYYIMIN USULSÜZLÜĞÜ SOYLU'YU GÜLDÜRDÜ

Sarısaç, 2016 yılında Yüksekova’ya atanan kayyımın usulsüz borçlanma yaptığını belirterek, “Yüksekova’nın nüfusu 120 bin. Yüksekova’ya kayyım atandığında, vali ‘Yüksekova belediyesi ihale açmış ve parası da örgüte gönderilmiş’ diye açıklama yaptı. Ama gelin görün ki, o kayyım 120 bin nüfuslu bir ilçenin nüfusu çok daha fazlaymış gibi gösterip, 508 milyon TL kredi çekmişti. İller Bankası’nın böyle bir kredi vermesi mümkün değil. Hem nüfusu hem de su gelirlerini çok yüksek göstermiş. Nüfus 500 bin gösterilmiş” dedi.

Bu sırada Soylu gülerek, “Üzülüyorum. Sen Yüksekova’dan başka yerlere de gir” dedi. Sarısaç ise, “Gülmeyin sayın bakan. Bence de komik bir durum. Ben de zulüm edenlere çok üzülüyorum. Siz zaten hepsine cevap vereceksiniz. Zaten ‘terörist’ diyeceksiniz.  Anayasa başkanı karar alacak onu da tanımayacaksınız. Biz yine bugün de seçime girelim, kazanalım onu da kabul etmeyeceksiniz” diye konuştu.

KEMAL KURKUT

Bağımsız Milletvekili Cihangir İslam, 2017 Newroz’unda polislerce katledilen Kemal Kurkut’u hatırlatarak, “Öyle ölümler var ki aslında biz bunları durdurabiliriz ve şu anda bütçesini görüştüğümüz İçişleri Bakanlığının görevi ve sorumluluğu dairesinde olan ölümler. Kemal Kurkut’u anmadan bu konuşmaya devam edemeyeceğim. Canlı bomba olarak öldürülüyor, üzeri çıplak bir çocuk. Daha sonra değiştiriliyor, deniyor ki ‘Seken bir kurşun tarafından kazayla öldü.’ Ben kırk yıllık hekimim, ortopedistim yani çok sayıda kurşun yaralanması, güvenlik görevlisi ve hükümlü veya suçlu tedavi ettim bugüne kadar, böyle bir senaryoyla bugüne kadar karşılaşmadım ve tatmin olmadım. Bence esas mesele burada şudur: Bu kadar rahat silah kullanma cesaretini bu personel nereden alıyor? Bence Sayın Bakanın üslubundan alıyor” dedi.

ÖCALAN’IN KİTABINI ÖNERDİ

Soylu, milletvekillerinin sorularını yanıtlarken PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kitabına işaret ederek, “ Yine, bana ‘zor’u anlatıyorlar, ben de onlara… Apo’nun kitabı var ‘Zorun Rolü’ diye, bütün sistematiği ifade eden. Bir baksınlar yukarıdan aşağıya; insanlık nedir, dünya nedir, bilmem ne nedir diye bakılsın” dedi.

MA / Diren Yurtsever