Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan kapatma başvurusu ve ardından hazırlanan iddianame ile 5 yıl süreliğine 687 kişi hakkında getirilen siyaset yasağına farklı kesimlerden tepkiler gelmeye başladı. Siyaset yasağı istenen isimlerden olan İnsan ve Özgürlükler Partisi Genel Başkan Yardımcısı Menice Gülmez, HDP üyesi olmamasına rağmen kendisine getirilen siyaset yasağının, Kürt olmakla ilgili olduğunu ve ulusal bilinci geliştirmeye dönük tahammülsüzlük olarak değerlendirdi. 

'MESELE KÜRT MİLLETİNİN MİLLİ BİLİNCE VARMASININ ÖNÜNE GEÇMEK'

Gülmez, HDP’nin kapatılma kararının herhangi bir suça iştirakiyle ilgili olmadığını, Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesinden anlaşılabileceğini kaydetti. Kapatılmanın sadece HDP ile ilgili olmadığını belirten Gülmez, “Mesele, gün geçtikçe Kürt milletinin birliğe ve milli bilince varmasının önüne geçmektir” sözlerini kullandı. 

'BENİM LİSTEDE OLMAM MESELESİNİN HDP OLMADIĞINI GÖSTERİYOR'

Yasaklar ve baskıların AKP-MHP’nin siyasette yaşadığı krizden kaynaklandığını söyleyen Gülmez, “ iktidar ne zaman sıkışsa ‘bir açılım’ ya da bir baskı ve darbeyle Kürt milletine yönelmesi, kendilerini aklama ve paçayı kurtarma operasyonundan başka bir şey değil. Bu durum yüz yıldır alışılagelmiş bir tekrardır. Her sıkıştıklarında Kürtleri ‘şamar oğlanı’ gibi kullanmaktalar. Benim siyaset yasaklı listede olmam da meselenin HDP olmadığını gösteriyor. Zira HDP üyesi değilim hiç bir zaman da olmadım. Buna rağmen siyasi yasaklı listesinde bulunuyorum” ifadelerine yer verdi.

'KÜRT VE KÜRDİSTAN DİYORSAN ONLAR İÇİN SAKINCALISIN'

Gülmez sözlerini şöyle sürdürdü: “HDP’li olmasan bile eğer Kürt diyorsan, Kürdistan diyorsan, insanca eşitlik diyorsan, konuşabiliyorsan, ifade edebiliyor ve onlardan korkmuyorsan, tehlikelisin ve yasaklı olmalısın. Benim tek suçum Allah’ın beni Kürt yaratması ve Kürt olduğumu söylemem olmalı. Başka da bir açıklaması olamaz. Hele ki inançlı isen ve inanç aracını onların elinden aldıysan daha da sakıncalısın demektir. 

'MİLLİ BİLİNCİ AŞILAMAYA DEVEM EDECEĞİM'

Bizim kaybedecek bir koltuğumuz yok. Biz mevki makam sahibi de değiliz ve siyaseti bunlara ulaşmak için değil, milletimizi temsil etmek için yaparız. Bizim için siyaset sadece mecliste yapılmaz; evimizde, sokağımızda, işimizde, siyaset yapmaya, milletimize milli bilinci aşılamaya devam edeceğiz. Siyaset yapmadığımızda sarayları kaybetmeyiz ama onların kaybedecek çok şeyleri var ve kaybetmeye mahkumlar.”