Van’da kayyumlara karşı başlatılan Demokrasi Nöbeti 44'üncü gününde devam etti. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İpekyolu ilçe binası önünde tutulan nöbete HDP'li Milletvekilleri Murat Sarısaç, Musa Farisoğulları, Muazez Orhan, Barış Anneleri, TJA’lı kadınlar ile yurttaşlar katıldı. "Direne direne kazanacağız", "Eşbaşkanlık mor çizgimizdir" sloganlarının atıldığı nöbette HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç konuşma yaptı. 

'HERKES YERİNİ ALMALI'

İktidarın Kürtlere, tüm halklara kendisi gibi olmayan ve onun gibi düşünmeyen herkesi yok etme derecesine geldiğini vurgulayan Sarısaç, bunu Türkiye'nin geleceğine dönük bir savaş olarak gördüklerini söyledi. Bunun için günlerdir sokaklarda direndiklerini dile getiren Sarısaç, "Bu direniş, evrensel ilkeler, insanlık vicdanı ve demokrasi gereği isteyen herkesin direnişidir. Kayyum atanmasına karşı direnmek; 'Ben Türkiye sevdalısıyım' diyen herkesin boynun borcudur.  Bu noktada biz buradan halkımıza, halklara, Türkiye'de barış, demokrasi umudu olan, gelecekle ilgili kaygısı olan herkesin bu kutlu, halklı ve meşru direnişte HDP ile birlikte yer almasını istiyoruz" dedi. 

'STK'LER İKTİDARIN KUKLASI OLDU'

Van'da bulunan bazı STK temsilcilerinin Diyarbakır HDP il binası önündeki anneleri ziyaret etmesine ilişkin de konuşan Sarısaç, "O annelerin duygularını istismar etmek için kendi gayri ahlaki politikalarına uygun bütün kişilikleri toplayıp oraya götürüyorlar. Ama bu durum onların ellerinde patladı. Çünkü samimi değiller. O annelerin gözyaşları bunların umurunda bile değil. Bunlar asla o anneleri düşünmediler. Ne anneleri düşündüler, ne de çocuklarını düşündüler. Bunların toplum nezihinde hiç bir bağlayıcılıkları yoktur. İki kezdir Van'da kayyum vakası yaşanıyor. Halkın iradesiyle seçmiş olduğu insanlara kayyum atanıyor. Bu kayyum ve irade gaspına yönelik bu kurumların ağzından tek bir söz çıkmazken, bugün Amed binası önüne gidip orada annelerin hassasiyetini gözettiklerini söylüyorlar. Bu insanlar Van halkı tarafından da çok iyi biliniyorlar. Bu insanların bu halka neler yaptığı da ortadadır. Bu sivil toplum kuruluşları bugün görüyoruz ki sadece iktidarın kuklası haline gelmişler. Bu yaptıkları kesinlikle ideolojik bir durum değildir. Bu sadece menfi bir durumdur. Onların kişisel koltuklarını, kişisel menfaatlerini yaşatmak için giremedikleri kılıf yoktur" diye konuştu. 

STK TEMSİLCİLERİNE TEPKİ

2016 yılında Van Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından Eşbaşkan Bekir Kaya'ya Kobanê olayları ilgili bir dava açıldığını ve şuanda görevde olan Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva'nın yalancı tanıklık yaptığını hatırlatan Sarısaç, "Bugün çok önemli bir sivil tolum kuruluşunun başkanlığını yapan bu şahıs yalancı şahitlik yaptı. Sayın Bekir Kaya'nın bu durumun soruşturmasını istemesiyle beraber bu kişi ilk söylediğinden vazgeçerek, 'ben okumadan imzaladım' şeklinde ifadesini değiştirdi. Buna rağmen geçen hafta mahkeme Kaya'ya beraat verdi. Şimdi bu şahıs Amed il binamızın önünde gidip annelerin duygularını hissettiğini, anladığını, onlarla birlikte olduğunu iddia ediyor. Buradan çıkıp Amed binasına gidiyor. Bu halkın oyunu almış bir belediye başkanı hakkında yalan tanıklık yapan bu kişi bu anneleri anlamasını nasıl bekleyebilir siniz? Senin gidecek bir anne varsa o da Sayın Bekir Kaya'nın eşi ve çocuklarıdır. Bu ikiyüzlülükle insanları mı kandıracağını düşünüyorsun?" diye konuştu.  

'SON MUHTEŞEM OLACAK'

Bu şahısların halkı temsil edecek, etkileyecek ve düzeyleri olmadığını vurgulayan Sarısaç sözlerini şöyle sürdürdü: "Onalar etkilese etkilese ancak kendi ceplerini etkilerler. Belki de bulundukları koltukların bu yağcılıkla, kilim dağıtarak, yalancı şahitlik yaparak bir kaç yıl daha uzatabiliriler. Bu halk eninde sonunda bunun hesabını sorar. Kürtlerin çok önemli bir özelliği vardır. Kürtler birçok şeyi unutabilir. Kendisine yapılan haksızlıkları zulümleri unutabilir. Ama Kürtler ihanetçisini unutmaz. Yüzyılda geçse, iki yüzyılda geçse unutmaz. Ne devletin baskısı ne de hükümetlerin kendilerine uşak yaptığı insanlar da bizi yıldıramaz. Biz buradan net bir şekilde sesleniyoruz; Biz hakikat için mücadele ediyoruz. Bu hakikat mücadelesinde sonunda başarıya ulaşacaktır. Yani ne olursa olsun son muhteşem olacak." 

Nöbet oturma eyle ve şarkılarla sona erdi.