Van’da sağlık alanında yaşanan ihlaller ve hizmet alanında yaşanan sorunları değerlendiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Van Şube Eşbaşkanı Fatma Arslan, ana dilinde sağlık hizmeti alamayan yurttaşların mağduriyetinin büyük bir sorun olduğuna dikkat çekti. Bu durumun halkın iyi bir hizmet almasının önünde ciddi bir engel olduğunu vurgulayan Arslan, “Performans sistemi, çalışanların ekonomik olarak yaşadığı yetersizlikler ve sağlıkta dönüşüm, hastayı müşteri gibi görmesinden kaynaklı ciddi sorunlar oluşturabiliyor” dedi.

'İhraç edilenler ve atanmayanlar personel eksikliği oluşturdu’

Randevu almak isteyen hastaların 2 ay gibi bir süre doktor sırası beklediğini söyleyen Arslan, sağlıkla ilgili yaşanan yetersizlikleri şöyle aktardı; “Son zamanlarda güvenlik soruşturmalarıyla hekimlerin, uzmanların atanmaması, KHK’lerle sağlıkçıların, özelikle bölgede yaşayanların ve bölge insanı olan sağlıkçıların ihraç edilmeleri ciddi bir personel eksikliği doğurdu. Bölgenin, Ağrı Bitlis, Muş, Hakkari kentlerinden gelenleri de düşündüğünüzde hastaneler yetersiz kalıyor, hem doktor alanında hem personel alanında. Bir randevu almak istediğinizde özelikle kadın doğum, dahiliye alanında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ağız ve diş sağlığı alanında da ciddi işlemler yapıldığı zaman yine uzun süre beklemek durumunda kalıyorsunuz. Güvenlik soruşturmasından dolayı ataması yapılmayan hekimlerin atanması ve ihraç edilen hekimlerin, sağlık personellerinin göreve iade edilerek bu sorunun ortadan kaldırılması gerekiyor.”

‘İnsanlarda çarpıtılmış bir sağlık algısı oluştu’

İnsanlarda çarpıtılmış bir sağlık algısı oluştuğunu söyleyen Arslan, acillere yapılan gereksiz başvuruların daha ciddi sağlık sorunlarının önünü kapattığını belirtti. Arslan, “Geçmişte insanlar en ufak rahatsızlıkta hastanelere koşmuyordu. İnsanlar kendi bedenini, doğayı tanıyordu ve doğayla kendi bedenini buluşturduğu noktada çözümler üretiliyordu. Mesela bir hastada ağır bir tablo gelişmediyse iyi bir beslenmeyle, iyi gelecek bazı yöntemlerle kendilerini tedavi edebilir. Popüler kültürün oluşturduğu bazı durumlar oluyor. Televizyonlarda bir hastalık işleniyor ve insanlar onunla ilgili hastanelere gidiyor. Acildeki yığılmaların sebebi çarpıtılmış sağlık anlayışı. Türkiye’deki en büyük sorun da bu zaten. İnsanlar hastanelere gitsin diye ikna edilmeye çalışılıyor” diye konuştu. 

‘Şehir hastanelerine kaç hastanın geleceği garantisi veriliyor’

Şehir hastanelerinin yarattığı sorunlara da dikkat çeken Arslan, “Anlaştıkları firmalara sene içinde ne kadar hastanın geleceğinin garantisi veriliyor. Bu halkın hasta olmasını istemek ve halkı hasta olmaya teşvik etmektir. Sağlık politikalarında değişiklikler yapılması gerekiyor ve halkın algısını değiştirmek gerekiyor. Bu hem sağlık alanındaki yoğunlaşmayı hem de yaşanan sorunları ciddi oranda azaltacaktır" ifadelerini kullandı.