Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan, koronavirüs kapsamında açıklama yayınladı. Tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkileyen salgın günlerinde tek bir insanın yaşamını yitirmemesi için herkesin bir çaba içinde olması gerektiğine vurgu yapan Muazzez Orhan, en önemli sorunlardan birinin de bugünlerde yoksulluk ve iş durumu nedeniyle evde kalacak koşulları olmayan insanların olduğunu söyledi.

‘Irkçılığın ölümler karşısında anlamsızlaştığı çağın başındayız’

Korona günlerinde açığa çıkan piyasacı, özelleştirilmiş sağlık sisteminin halk sağlığını tehdit edecek düzeyde olduğunu kaydeden Orhan, bu sürecin yıllardır ‘sağlık haktır, satılamaz’ diyen kamu emekçilerini haklı çıkardığını söyledi. Orhan, “Sağlık sisteminin devasa binalardan önce; yetişmiş, donanımı sağlanmış, güvencesi olan ve insan onuruna yakışır çalışma koşullarında bulunan sağlık emekçileriyle oluştuğunu dünya bir kere daha görmüş oldu. Ulusal sınırların, ırkçılığın ve merkeziyetçiliğin bu ölümler karşısında anlamsızlaştığı bir çağın başındayız. Tam da bu kadar kritik bir dönemde kamuoyunun şeffaf aydınlatılması için günlerdir AKP bürokrasisini aşmaya çalışıyoruz. Vekili olduğum Van ilinde yapılan test sayılarını, bu test vakalarının sonuçlarını öğrenebilmek için İl Sağlık Müdürlüğüne defalarca ulaşmam gerekti” ifadelerini kullandı.

‘Veri paylaşımı İl Sağlık Müdürlüğü’nde değilmiş’

En son bir hafta içerisinde yine güncel verileri almak ve kamuoyuna resmi bilgileri aktarmak amacıyla Van İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurduğunu kaydeden Orhan, bu kurumun veri paylaşmakla yetkili olmadığını, yetkinin Sağlık Bakanlığına bağlı “Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünde” olduğu ve oraya ulaşılması gerektiğinin kendilerine aktarıldığını belirtti. Orhan, “Yaklaşık 20 görüşmenin yapıldığı bu süreçte nihayetinde Biz Van’da kaç test merkezi olduğunu, bugüne kadar kaç test yapıldığını, testlerin sonuçlarının ne kadarının negatif veya pozitif çıktığını, yaşamını yitiren kişi sayısının net olarak kaç kişi olduğunu ve bu kişilerin öykülerini öğrenemedik” diye belirtti.

Orhan açıklamanın devamında şunları kaydetti:

“Parti olarak halkımıza yaptığımız tüm ‘evde kal’ çağrılarını verilere dayalı yapmak istiyoruz. İl sağlık müdürlüğünden veya sağlık bakanlığından alacağımız veriye yüzde yüz güveneceğimizden değil, çünkü bu ülkede bir çok resmi veri gerçeği yansıtmakta yetersizdir, sadece resmi veri de şudur demek için talep ediyoruz. 26 Mart’tan bu yana Van iline ilişkin verilerin derlenmesinde; görevini yerine getirmeyen, sivil toplumu ve siyasi partileri dışarda tutan, ne yaptığı şeffaf olmayan bir zihniyet var. Bu zihniyetin virüs ile mücadelede toplumu yanına alma olasılığı düşüktür. Van özelinde kayyum gaspı altındaki belediyenin halka uzak olduğu zaten biliniyor. Bu süreçte suya ve ekmeğe yapılan zamma müdahale edilmemiştir. Partimizin halkı evde kalmaya davet etmek için yaptığı girişimleri önlemekle meşgul olan kayyum vali ne sosyal yardımların doğru düzgün dağıtımını sağlamakta ne de COVİD-19 mücadelesinde yasal görevini yerine getirebilmektedir.

‘AKP ve kayyum zihniyetinin halk sağlığını öncelemesini beklemek beyhudedir’

Bu nedenle çağrımız ne kayyuma ne de AKP’nin memur aygıtlarına olmayacaktır. Halka hesap vermeyen, her durumu siyasi çıkarın alet eden, bu koronavirüsü salgını durumunda bile talanına, emek kıyımına, irade gaspına devam ederek kirli siyasetini sürdüren ‘AKP ve Kayyum’ zihniyetinin halk sağlığını öncelemesini beklemek beyhudedir. Halkımızın bu salgının ciddiyetini kendi öz bilinci ile kavraması zorunludur. İşin ucunda kitlesel ölümlerin olma riski hala yüksektir. Lütfen tekraren söylediğimiz ‘#EvdeKal’ çağrısına uyalım. Özellikle umreden ve diğer şehirlerden gelen yakınlarımız ile mutlak surette fiziki teması keselim. Özellikle risk grubu altındaki yakınlarımızı koruyalım. Bu süreçte özellikle yoksul ailelerimizle dayanışmak için HDP’nin il ve ilçe örgütlerinde kurulan kriz masalarına ulaşalım. Kardeş aile olarak ihtiyaç sahiplerini yalnız bırakmayalım. Tüm halkımıza sağlıklı ve COVİDSİZ günler diliyorum.”