Kamu Emekçiler Sendikası Konfederasyonu (KESK) Van Şubeler Platformu, koronavirüs (Covid-19) salgının Türkiye’de yeterli ve gerekli tedbirlerin alınmamasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Van Şubesi üyeleri katıldı. Açıklama, SES Van Şube Eşbaşkanı Zeki Seven tarafından okundu. 

Van il Sağlık Müdürü ile 25 Mart’ta yapılan görüşmede Sahra Hastaneleri hakkında yöneltilen sorulara verilen cevap şu şekilde aktarıldı: “İl Sağlık Müdürü, Covid-19 salgınına ilişkin ilimizdeki genel tablonun baş edilmeyecek boyutlarda olmadığını, mücadelenin etkin bir şekilde yürütüldüğünü, bakanlığın bu noktada gerekli hassasiyeti gösterdiğini belirtmiştir. Sahra Hastaneleri’ne ilişkin olarak Sağlık Müdürü, sınırda kurulan Sahra Hastaneleri’nin etkin bir şekilde üzerine düşen görevleri yerine getirdiklerini, ülkemize giriş yapan mültecilerin 14 gün boyunca karantina kapsamında tutulduklarını ve durumu şüphe arz eden kişileri belirlenen ilgili hastanelere sevk edildiğini aktarmıştır. Sağlık Müdürü, valilik ile eş güdümlü çalıştıklarını denetimlerin aksatılmadığını belirtmiştir.” 

Açıklamada, sağlık emekçilerinden kaç kişide Covid-19 testinin pozitif çıktığı bilgilerini paylaşarak sağlık, eğitim, çocuk ve depremzedelere yardım edilmesi gerektiği de belirtildi.

Açıklamada sağlık emekçileri için yapılan öneriler şu şekilde sıralandı: 

“*30.03.2020 tarihi itibarıyla ilimizde tespit edilen Covid-19 vaka sayısı şu şekildedir: 24 kişinin test sonucunun pozitif sonuçlandığı bunlardan 4’ünün sağlık emekçisi olduğu, şüpheli statüsünde bulunan kişi sayısının 54 olduğu ve 2 kişinin de Covid-19 şüphesiyle vefat ettiği bilgilerine ulaşılmıştır.

*Üyelerimizin çalışmakta olduğu sağlık alanlarında Konfederasyonumuz tarafından yapılan genel gözlemleri doğrultusunda; Karantina alanlarına dönüştürülen bölümlerden koruyucu donanım noktasında bir eksikliğin bulunmadığı ancak sağlık hizmetinin sunulduğu diğer alanlarda koruyucu donanım noktasında birtakım eksikliklerin bulunduğu (özellikle önlük, gözlük, maske ve eldiven erişiminde) sorun yaşandığı, Koruyucu donanım kullanımı açısından, Covid-19 salgını ile mücadelede görev alan tüm emekçilerin genel yaklaşımı göz önünde alınarak salgına ilişkin hizmet içi eğitime ihtiyaç duyulduğu görülmüştür. 

*Gelen her vakanın şüpheli olarak değerlendirilmesinin idareci ve yöneticiler tarafından koruyucu donanım eksikliği yaratacağı endişesine kapılmalarına neden olduğu yönünde duyumlar alınmıştır. Bu tutum COVİD-19 salgını ile mücadelede en ön saflarda dolayısıyla risk alanlarında çalışan sağlık emekçilerinin can güvenliğini hiçe saymak anlamına gelmektedir ve derhal bu tutumdan vazgeçilmelidir.

*Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığı’nın ilde ise İl Sağlık Müdürlükleri’nin şeffaf bir şekilde bilgilendirme yapmalarını ve gerekli tedbirleri almaları gerekmektedir.

*EBA üzerinden yapılan uzaktan eğitim uygulamasının henüz ilk haftada birçok yönüyle ne kadar yetersiz olduğunu gördük. Özellikle Van gibi yoksul nüfusun çok olduğu bir ilde televizyon veya internet üzerinden uzaktan eğitimin ne kadar zor olduğu hatta Van’daki birçok bölge için imkânsız olduğunu gördük. Yapılan saha çalışmalarında özellikle kırsal kesimlerdeki öğrencilerin birçoğunun çeşitli sebeplerden EBA üzerinden uzaktan eğitime ulaşamadıklarını tespit etmiş bulunuyoruz. Özellikle Türkiye geneli yapılan merkezi sınavlara girecek olan 8.sınıflar ve 12.sınıflar açısından ‘eğitimde fırsat eşitliği’nin hayati öneme sahip olduğunu biliyoruz. Sahip oldukları koşullar açısından dezavantajlı durumda olan kırsal kesimdeki öğrenciler ile merkezi bölgelerde bulunan okul ve özel okul öğrencileri aynı sınava tabi tutulacaklardır. Bu da söz konusu öğrenciler için büyük bir haksızlık olacaktır. 

*Mesleki ve teknik liselerde çalışan öğretmenlerin girdikleri mesleki eğitim dersi koordinatörlüğü ek ders ücretlerinin kesilmesi kabul edilemez bir uygulamadır.

*Resmi Gazete ’de 1 Eylül 2019’da yayımlanan toplu sözleşme kararları gereği, eğitime verilen zorunlu arada idari izinli sayılan öğretmenlere ilgili ek ders ücretlerinin verilmesi gerekiyordu. Ancak MEB, çalışmaları tamamen kaldırarak sözleşmeyi uygulanamaz hale getirdi. Bakanlığın bu kararı ve Cumhurbaşkanına verilen kararname çıkarma yetkisi ile Toplu İş Sözleşmelerini geçersiz kılmakta ve keyfi uygulamaların yaşanacağının habercisi olmaktadır.

*Ücretli öğretmenlik uygulaması eğitim alanında yaşanan büyük bir eksikliktir. Bu süreçte ücretli öğretmen veya usta öğretici olarak çalışan eğitim emekçilerinin ücretleri kesilmiştir. Devletin kendi eliyle mevsimlik işçi gibi çalıştırdığı ve emeğini sömürdüğü ücretli öğretmenler ve usta öğreticileri mağdur etmiş ve kendi kaderlerine terk etmiştir. Söz konusu eğitim emekçisi arkadaşlarımızın görev başındaymış gibi ücretlerinin ödenmesi ve sigorta primlerinin eksiksiz yapılması onların en doğal haklarıdır.

*Rehabilitasyon merkezlerinde ve özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim emekçilerinin ücretli izinli sayılması ekonomik ve sosyal hakların korunması konusunda derhal gerekli adımlar atılmalı gerekirse söz konusu kurumlara eğitim emekçilerinin mağduriyet yaşaması için gerekli destekler verilmelidir.

*VEFA grupları adı altında bazı görev ve sorumlulukların verildiği eğitim emekçilerinin sağlığı ve hayatı tehlikeye atılmaktadır. Eğitim emekçilerinin çalışacağı alanlar kanun ve yönetmeliklerle açıkça belirtilmişken söz konusu uygulama ile eğitim emekçilerini görevleri olmayan bir işte çalıştırılmaları angaryadır. Eğitim emekçileri görevleri dışında bir işte çalışmaya zorlanamaz. Bu onların en temel hakkıdır.

*Ataması yapılan ve göreve henüz başlatılmayan 20 bin öğretmenin derhal göreve başlatılması, ekonomik ve sosyal haklarının kullanılması sağlanmalıdır.

*Van’ da tüm PTT şubelerimizin tamamen kapatılması, yalnızca merkezlerden işlem yapılması, ancak merkezlerde yapılacak işlemlerde sosyal mesafenin korunması ve sağlık bakanlığının açıkladığı diğer kuralların uygulanmasında azami özenin gösterilmesi gerekmektedir. 

*Risk grubunda yer alan PTT emekçileri sağlık taramasından geçirilmeli ve virüs tespit testlerinin yapılması gerekmektedir. 

*Kamuda esnek çalışma uygulamasına geçildiği halde PTT’lerde çalışan dağıtıcı personel bu uygulama dışında tutulmuştur. COVİD-19 salgını dolayısıyla olağanüstü haller yaşadığımız bu günlerde internet üzerinden yapılan alışverişlere kısıtlama getirilmesi, acil ve zaruri olmayan posta, kargo gönderilerinin, virüs salgını kontrol altına alınana kadar kabul edilmemesi gerekmektedir. 

*Her ne kadar esnek ve vardiyalı çalışma sistemine geçilmiş olsa dahi insanların emekçilerle olan temasın önüne geçilmesinde büyük sorunlar yaşanmaktadır. 

*Bu süreçte İŞKUR üzerinde bilhassa artan kısa çalışma ödeneği ve işsizlik maaşı müracaatları hat safhaya ulaşmıştır. Bu da emekçileri risk altına sokmaktadır.

*SGK özelinde hala devam eden ve kuruma ibraz edilme zorunluluğu bulunan bilgi ve evrak akışının ertelenmemiş olması büyük felaketlere yol açabilir.

*Maliyeye bağlı işyerlerinde vardiyalı çalışma ile nispeten önlem alınmaya çalışılmış olmasına rağmen insan, belge ve para akışının yani sıcak temasın yaşandığı kurum olarak risk faktörü içermektedir.

*Tüm iş yerlerinde zorunlu olmayan hizmetlerin durdurulmasını veya internet erişimi üzerinden işlem yapılmasını talep ediyoruz.

*KHK’ler ile ihraç edilen özellikle sağlık emekçileri ve diğer bütün kamu emekçileri derhal görevlerine iade edilmelidir. 

*İl Pandemi Koordinasyon Kurulunu, ili yöneten vali/kayyum ildeki bürokratlarla kurmuştur. İlimizde bulunan STK ve siyasi parti temsilcilerini kurula dahil etmemiştir. Bu da İl Pandemi Koordinasyon Kurulunun yapacağı çalışmalar ile ilgili endişelenmemize neden oluyor. İl Pandemi Koordinasyon Kurulu Van’da herkesi kucaklayan, hiçbir ayrım yapılmaksızın herkese gerekli yardımı yapmalı ve desteği sağlamalıdır.” 

Açıklamada son olarak,  “İfade ettiğimiz taleplerimizin hayata geçirilmesi için, kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal haklarının korunması ve genişletilmesi konusunda mücadelemiz devam edecektir” denildi.