İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, tutuklu bulunan gazetecilere ilişkin Şube Binasında basın toplantısı düzenledi. "Gazetecilik suç değildir" pankartı asılırken Kürtçe ve Türkçe yazılı "İnsan haklarıyla insandır" dövizleri açıldı. Açıklamaya şube başkanı, yöneticiler ve MYK üyesi katıldı. 

'126 GAZETECİ CEZAEVİNDE'

Gazeteciliğin suç haline geldiğini belirten Şube Başkanı Murat Melet, gazeteci olmanın büyük bir çaba ve emek gerektirdiğini söyledi. Cezaevlerinde 126 tutuklu ve hükümlü gazeteci bulunduğunu aktaran Melet, "Bizler insan hakları savunucuları olarak bir an önce gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Gazeteciler bu toplumun aynasıdır. Yaşanan hak ihlal ve mağduriyetlerini, hakikati bir şekilde yorumlayarak, derleyerek kamuoyuna sunarlar. Gazetecilere dokunursanız aynı zamanda toplumun aynasına da dokunmuş olursunuz. Yanan hakikatler engellenmiş olur. Siyasal iktidara ve Adalet Bakanlığına bir çağrıda bulunuyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğü hiç bir yerde suç sayılmamaktadır. Bir gazetecinin kalemi özgür olmalıdır. Gazeteci Hüseyin Aykol, Ziya Ataman, Nedim Türfent'lerin ve birçok gazetecinin kalemi özgür olmalıdır. Bu temelde tüm gazetecilerin kalemine özgürlük diyerek Türkiye cezaevinde bulunun 126 gazeteciye bir den özgürlük istiyoruz" dedi. 

‘SAYISI KORKUNÇ’

Melet'in ardından açıklama yapan İHD yöneticisi Özlem Altun, Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü 2019 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ni açıkladı. Türkiye 180 ülkenin yer aldığı listede 157’nci sırada olduğunu paylaşan Altun, Türkiye'nin geçen yıl da listede 157’nci sırada yer aldığını söyledi.  Türkiye’de basının özgür olmadığını, basın özgürlüğünün önünde ciddi engellerin olduğunu dile getiren Altun, "Bu engeller kalkmadığı müddetçe gerçeklerin yeterince ortaya çıkmayacağını gösteriyor. RSF Türkiye'ye demokrasinin gerilemesi konusunda sert eleştiriler getirdi; 'Hukukun üstünlüğü, olağanüstü cumhurbaşkanlığı yetkilerinin bulunduğu 'Yeni Türkiye'de kaybolmakta olan bir hatıra' ifadelerini kullandı. Bu tablo ülkemiz adına ,acı verici bir tablodur. Cezaevindeki gazeteci sayısı bizler için korkunç bir rakamdır. Bu insanların derhal özgürlüklerine kavuşmaları ve görevleri olan gazeteciliğe dönmeleri biz insan hakları savunucularının en büyük arzusudur.

‘BİZİ ONURLANDIRIYOR'

MYK üyesi Kasım Kalkan Ankara Sincan Cezaevinde bulunan Gazeteci Hüseyin Aykol'un İHD'ye gönderilen mesajını paylaştı: "Ülkemizin en saygın sivil toplum örgütlerinden İHD'nin Van Şubesi'nin biz içerdeki gazetecilerle ilgilenmesi hepimizi onurlandırıyor. Sizlerin çabalarını selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyoruz"

'KAMUOYUNDA SESİMİZ DUYULUR KILINMIYOR'

İHDP yöneticisi Servet Ertak ise, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Nedim Türfent'in gönderdiği mesajı paylaştı: "Kalemi elimize almışken en sonda söyleyeceğimizi en başından söyleyelim. Bugün mevzu bahis olan 'yargı reform paketi' için dağ fare doğuracak bile diyemeyiz. Hüküm verme pozisyonlarında ve karar vericiler verili yasaları dahi uygulasalar, AHİM ve AYM'nin içtihatlarına ve kararlarına bile riayet etseler, bugün ülkemiz 'tutuklu gazeteciler' ayıbından kurtulur. Siyasi parti çalışanı gibi talimatla adımlayan, siyasi saikler anaforunda cebelleşen hakim ve savcılar oldukça, parlatılıp cilalanan paketler, sözüm ona reformlar kof çıkacaktır. Şunu kırmızı kalemle belirtmek gerekir ki Kürt gazetecilere yönelik bir ayrımcılık hissiyatı taşımaktayız. Her birimiz on yıllara varan uçuk cezalarla karşılaşmamıza rağmen, kamuoyunda sesimizi duyulur kılınmıyor. Bu suskunluk girdabını kırıp, tersten bir deyimle Fırat'ın batı yakasındaki tutuklu meslektaşlarımızla ayrısızgayrısız anılmak isteriz. Ülkenin en sancılı coğrafyasında mesleki faaliyetlerinden ötürü derdest edilen tüm Kürt gazetecilere yönelik sis perdesi artık kaldırılmak durumda. Başta insan hakları kuruluşları ve gazetecilik meslek örgütlerinden bu konuda hassas davranmalarını bekler, çalışmalarında başlarılar dileriz. ' Gazetecilik suç değildir"

Açıklama 126 gazetecinin isimlerinin okunmasıyla son buldu.