PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecride ve tutuklara yönelik artan hak ihlallerine karşı cezaevlerinde başlatılan açlık grevi 225’inci gününde devam ediyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi Başkanı Mehmet Karataş, tecrit uygulamasının insanlık dışı bir politika olduğunu söyledi. 

DÜNYADA BENZERİ YOK

Türkiye’nin dışında dünyanın hiçbir ülkesinde bir kişiye yönelik özel hukuk uygulamasının olmadığını belirten Karataş, Öcalan’a yönelik 22 yıldır tecrit politikasının uygulandığını söyledi. Karataş, tecrit politikasının herkesi etkilediğini ifade etti. Karataş, “Öcalan, Ortadoğu, Kürdistan ve Türkiye’de önemli bir konuma sahiptir. Ancak Öcalan’a dönük tecrit her geçen gün ağırlaştırılıyor. Ceza İnfaz Kurumu ve Ceza İnfaz Kanunlarında yeri olmayan bu uygulama salt Öcalan’a özgü ortaya konulan bir pratiktir. Uygulanan tecrit hem Öcalan’ı hem siyasi tutukluları hem de toplumu ciddi bir şekilde etkiliyor. Tecrit uygulamaları uluslararası hukukta da iç hukukumuzda da bir karşılı yoktur. Bu tamamen siyasi bir uygulamadır. Kişiye özgü bir kanun olmaz” dedi.

HUKUKİ ZEMİN 

Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüşmesi için hukuki zeminin bulunduğuna dikkat çeken Karataş, sudan sebeplerle engellendiğini ve bu yolla Öcalan’ın en doğal hakkı olan avukatları ile görüştürülmesi, hukuki yardım almasının devlet eliyle engellendiğini belirtti. Türkiye’de ciddi insan hakkı ihlallerinin bulunduğunu ifade eden Karataş, temel kaynağında ise Kürt sorunundaki çözümsüzlük olduğunu dile getirdi. Karataş, “Tecrit, Kürt sorunun çözülmemesinden kaynaklanmaktadır. Devlet Öcalan’ın büyük bir öneme sahip olduğunu biliyor. Devlet, Öcalan üzerinde baskı kurmanın yolunun tecritten geçtiğini bildiği için böylesi bir politikayı uyguluyor. Kürt sorunu da bu şekilde daha da derinleştirilmektedir. Bu sorunun çözümü noktasında öncellikle tecridin kaldırılması gerekmektedir. Bunun kaldırılması için de herhangi ek hukuki bir düzenlemeye de gerek yok, zaten var olan hukuk düzeninde bunun düzenlenmesi mevcuttur” diye konuştu. 

‘CPT ÇÖZÜM TARAFI OLMAK İSTEMİYOR’

Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) Öcalan’a yönelik uygulanan tecride karşı herhangi somut bir atmadığını söyleyen Karataş, CPT’nin çözümün tarafı olmak istemediği belirtti. CPT’nin rolünün önemli olduğunu ve bu rolünü yerine getirmesi halinde de tecrit uygulamasının kaldırılacağını kaydeden Karataş, Türkiye’de kangrenleşen Kürt sorununun çözümünde ciddi bir yola girileceğini söyledi. Karataş, “CPT’nin tutumu çözümün sağlanmaması konusunda bir gaye olduğunu düşünüyorum. Çözüm noktasında gerekli adımların atılmaması bilinçli olarak yapıldığını düşünmekteyim” ifadelerini kullandı. 

AÇLIK GREVİ SAHİPLENMELİ

Cezaevlerinde Öcalan’a uygulanan tecridin son bulması için başlatılan açlık grevlerine de değinen Karataş, tecrittin çok uzun süredir uygulandığını ve bir devlet politikası haline geldiğini belirtti. Cezaevlerinde büyük bir mücadelenin verildiğini vurgulayan Karataş, tutukluların açlık grevi eylemlerinde talep ettikleri hakların hukuki ve meşru olduğunu söyledi. Karataş, İHD olarak süreci en başından beri kurulan izleme koordinasyonları ile birlikte yürüttüklerini söyledi. Halkın da tutukluların başlattığı açlık grevi eylemlerini kamusal alanda sahiplenmesi gerektiğini dile getiren Karataş, Adalet Bakanlığı’na tutukluların taleplerinin karşılanması için çağrıda bulundu. (Van/MA)