Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli Van Büyükşehir Belediye’sini ziyaret etti. Eş Genel başkanları belediye eşbaşkanları Mustafa Avcı ve Bedia Özgökçe Ertan ile partililer karşıladı. Ardından belediye binası önünde basın açıklaması yapıldı. İlk olarak konuşan Ertan, halka teşekkür etti. Ertan, “Bir yandan halka hizmet etmeye çalışıyoruz bir yandan da sizlere söz verdiğimiz gibi kayyumların bıraktığı tahribatı inceliyor ve bu talanın sebebini halkımıza anlatmak için incelemelere devam ediyoruz. Sayın Bekir Kaya’yı rehin alarak hapse atan zihniyetin bu binanın etrafını neden beton bloklarla ördüğünü, neden onlarca koruma orduları ile gezdiklerini, onca yığınak yaptıklarını içerdeki talan tablosunu görünce daha iyi anlıyoruz” dedi. 

‘VAN BELEDİYESİNİN BORCU 1.2 MİLYAR TL’

İhaleler ve dosyalarla ilgili bütün detayları halkın bilgisine sunacaklarını belirten Ertan, sadece büyükşehir belediyesinin borcunun 1.2 milyar TL olduğunu söyledi. Ertan, “Bu borçla bizi baş başa bırakanlar onların yaptıkları işlemler konusunda hesabını soracağımızdan emin olsunlar. Bu sözü halkımıza verdik çalışmalarımızı da başlattık. Bu beton blokların sebebi halkın hesap sormasını engellemek içindir. Van halkının talepleri için hizmet sunmak değilmiş tek dertleri kendilerini korumak ve bu talan düzenini örtbas etmekmiş” diye konuştu. 

Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Temelli, kayyumları süpürdükten sonra Van’a, Amed’e,  Mardin’e ferahlık geldiğini söyledi. Temelli, “31 Mart seçimlerinde biz kayyumları süpüreceğiz dedik. Sadece kayyumları  süpürmek ile kalmayacağız, AKP-MHP ittifakını her yerde gerileteceğiz. Hep birlikte sizlerin emeği ile başardık. O denli bir bunalımdalar ki ne söylediklerini bilmez durumdalar. Biz siyasetin kodlarını değiştirdik. Bu ülkeyi, toplumu, halkı otoriter rejime tekçi anlayışa mahkum eden zihniyete  en güçlü yanıtı sizler sandıkta verdiniz. Bu cevabı Amed’de, İstanbul’da, Van’da verdiniz. Tam 4 yıldır bu ülkeyi tecride mahkum edenlere en güzel cevabı 31 Mart’ta verdik, dedik ki ‘tecrit sonlandırılsın’. Çünkü bu ülke tecrit ile yaşamaya mahkum değildir. 4 yıldır Sayın Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit 4 yıldır bu ülkeyi tecritleştirmekte. O yüzden bizler demokrasi ve özgürlüğün yolunu açarken adalet istiyoruz. Tıpkı 172 gündür Leyla Güven gibi adalet istiyoruz. Bugün cezaevlerindeki binlerce tutsak gibi, Hewlêr’de, Strasbourg’daki arkadaşlarımız gibi adalet ve hukuk istiyoruz. Anneler çocukları ölmesin istiyorlar. Bugün cezaevlerinde 300’den fazla tutsak kritik eşiği aşmış durumda. Anneler beyaz tülbentleriyle bu kara düzene itiraz ediyorlar. Şimdi o itiraza güç verme annelerin yanında olma zamanıdır” dedi.

ADALET BAKANINA ÇAĞRI

Adalet Bakanı’na çağrıda bulunan Temelli, “Bir an önce bu mutlak tecride son verin. Sayın Öcalan ailesi ve avukatlarıyla düzenli olarak görüşebilsin” dedi. Temelli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu tecridin başladığı günden bu yana her gün başka bir adaletsizliğe imza attınız artık yeter. Bu tecridin uygulandığı 4 yıl boyunca bu ülkeyi OHAL düzenine mahkum ettiniz. Belediyeleri elimizden aldınız, kayyum düzenine çevirdiniz. OHAL düzeninin devam etmesi için elinizden geleni ardınıza koymuyorsunuz. Buna izin vermeyeceğiz. Bu ülkede tüm güçlere, siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, sendikalara tecride, kayyum düzenine karşı çıkmaya OHAL’e karşı çıkmaya çağırıyoruz. Demokrasi ittifakında buluşmaya davet ediyoruz. Acil ihtiyacımız demokrasidir, Kürt meselesinin çözümüdür, acil ihtiyacımız  bu tecritleşmiş düzene son vermektir. ‘KHK ile ihraç edileneler belediye meclisi olamaz, belediye başkanı olamaz’ diyerek engellediler. Onun yerine kazanmayanları o koltuklara oturttular. Onları tanımıyoruz, hiçbir zaman da tanımayacağız. Büyük bir talandır kayyum. Amed’de, Mardin’de, Van’da gördük bu talanı. Gasp edilen her yeri dolaşarak bu talanı bu gaspı teşhir edeceğiz. Hakkımızı olanı aldık gasp etmeye devam ediyorlar.” 

YSK’YE YANLIŞTAN DÖN ÇAĞRISI

YSK’ye seslenen Temelli, “Bir adaletsizliğe bir hukuksuzluğa imza attınız, OHAL düzeninin hukuksuzluğuna devam ettiniz. Bu hukuksuz kararınızdan bir an önce geri dönün, halkın iradesine saygı gösterin. Gasp edilmiş bu belediyeleri yeniden halka teslim edin. Bunun gereğini yerine getirin. Buradan Sayıştay’a, denetçi kurumlara sesleniyorum. Bir an önce geride bıraktığımız Türkiye’nin utancı olan döneme dair inceleme başlatın. Tüm denetçiler, İçişleri Bakanlığı müfettişleri, Maliye Bakanlığı müfettişleri bir an önce görev başına. Kamu zarara uğratılmıştır. Belediyeler aşırı borçlandırılmış, belediyenin kaynakları çarçur edilmiş, belediyenin taşınmazları hibe adı altında gasp ve talan edilmiştir. Bunların açığa çıkması için açık denetim davetinde bulunuyoruz. Geçmiş dönem eşbaşkanlarımız bugün tutsak, bakın bir kuruş suçlarını bulamazsınız. Ama 29 aylık kayyum dönemi başlı başına bir suç dönemidir. Bu suçun açığa çıkması için açık denetim davetimizi bir kez daha yineliyoruz” diye konuştu. 

‘HARAM ZIKKIM OLSUN’

“Bizi her gün denetleyin saklayacak hiçbir şeyimiz yok” diyen Temelli, Diyarbakır’da 1 ton 600 kilo fıstıklı kadayıf, Mardin’de ise 2 milyon TL’lik kuruyemiş yenildiğini hatırlattı. Temelli, “Burada yedikleri ortada, milyarlarca lira yemişler. Haram zıkkım olsun. Yedikleri bu halkın hakkıdır. Öyle bir iştahları var ki doymuyorlar. Doymadıkları için de hala halkın hakkını gasp etme peşindeler. Belediyelerimizde yerel yönetim demokrasi anlayışımızı hayata geçireceğiz. Birlikte bir arada yöneteceğiz. Yerellerde iktidardayız. Sadece yönetmekle kalmayacağız, iktidarda olmadığımız yerlerde tüm belediyelerde yerel yönetimleri de denetlemeye devam edeceğiz. Demokrasiye çağrımız aslında demokrasi ve  barışa çağrımızdır. Gelin yan yana duralım omuz omuza verelim bu talan düzenine hep birlikte son verelim” diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

‘VAN BEKİR KAYA’YA SAHİP ÇIKTI’

Son olarak konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise, Van halkı ile birlikte olmanın onurunu ve gururunu yaşadıklarını söyledi. Bu mekanı bir kez daha almanın büyük bir onurunu ve şerefini yaşadıklarını söyleyen Buldan, “Sizler bir kez daha iradenize, Bekir Kaya ve onun şahsında gasp edilen iradenize sahip çıktınız. Çünkü bu binanın içerisinde sevgili Bekir Kaya ve onunla birlikte seçilen arkadaşlarımızın iradesi, onların şahsında Van halkının iradesi gasp edilmiştir. Bu belediyeyi bize kazandırtmamak için her türlü engeli önümüze çıkardılar. Ancak Van halkı bütün müdahaleler, engeller karşısında birliğini ve beraberliğini ortaya koydu. Sevgili Bekir Kaya ya sahip çıktı” dedi.

‘YOL YAKINKEN YANLIŞTAN DÖNÜN’

Belediye başkanlarının bu talanı her gün halka anlatacaklarını ve ifşa edeceklerini söyleyen Buldan, “Sadece yemekle, çalmakla kalmadılar. Onlar aynı zamanda sizlerin yarınlarını da, geleceğini de çaldılar. Geleceğiniz için yarınlarınız için, emeğiniz için Van halkı bu süreçten sonra seçilen tüm arkadaşlarımızın yanında olmalıdır. İmkanlarımızın kısıtlı ve az olduğunu biliyoruz. Biz sizlerin bize vereceği desteğe inanıyoruz, halkın gücüne inanıyoruz. Van’da sadece Van büyük şehir ile sınırlı kalmayan birçok ilçede de kazandığımız yerler var. Ancak bizi derinden yaralayan ve özellikle 3 belediyemizin bizden alınması var. KHK ile ihraç edilen arkadaşlarımıza mazbata verilmemesi asla kabul edilir bir şey değildir. Seçilen arkadaşlarımızın meşru belediye başkanı olarak bu arkadaşlarımızın görülmesi birinci görevimiz olmalıdır. Onların yerine gelenler, atananlar halkımız tarafından asla meşru belediye başkanı görülemeyecektir. Van halkının seçtikleri onların meşru belediye başkanları olacaktır. Zorla gaspla hırsızlıkla mazbataları başkalarına vermek AKP’nin yıllardır Türkiye’de uyguladığı siyasetin yeni bir yöntemidir. Bu yöntem halkımız tarafından asla kabul edilmeyecektir. Dolayısıyla yol yakınken bu gasp edilen yerlerimiz halk tarafından seçilen arkadaşlarımıza geri verilmelidir” dedi.

‘HALKIMIZIN TALEPLERİNİ DİKKATE ALIN’

Zorbalığa, zulme inkara ve yok saymaya karşı barışı, adaleti, demokrasiyi, birlik ile beraberliği esas alacaklarını belirten Buldan, “Bunun da başında tecridin elbette ki kaldırılması gerekiyor. Leyla Güven 172 gündür açlık grevinde. Sadece Leyla Güven değil dünyanın her yerinde bedenini açlığa yatıranların talebi meşru bir taleptir. Bu talebi yok saymak hiçbir hukuka ve yasaya uymaz. O yüzden buradan bir kez daha çağrımızı yapıyoruz. Sayın Öcalan’la avukat ve aile görüşü acilen başlatılması gerekiyor. Bu görüşme demokrasi, barış, adalet, özgürlük ve hukukun yolunu açar. Onun için diyoruz ki bu talepler karşısında sessiz kalmayın, halkımızın taleplerini dikkate alın” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Yapılan konuşmaların ardından Belediye’nin borçlarının bulunduğu dev pankart belediye binasına asıldı. (Mezopotamya Ajansı)