Van’da 23 Ekim 2011 tarihinde 7.1, 9 Kasım 2011 tarihinde 5.7 şiddetinde yaşanan iki büyük depremin üzerinden 10 yıl geçti. Yaşanan iki büyük deprem kent merkezi ve ilçelerinde büyük hasar meydana getirirken, resmi verilere göre 644 yurttaş hayatını kaybetti, 966 kişi yaralı olarak enkaz altından çıkarıldı. Maddi ve manevi olarak büyük kayıpların yaşandığı depremin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen aktif fay hatları üzerinde bulunan kentte herhangi bir tedbir alınmazken, hala konteynerlerde kalan yurttaşlar yaşam mücadelesi veriyor.

'ÖLÜM VE YIKIMIN NEDENİ TADBİRSİZLİK'

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Van Şubesi İnşaat Mühendisi Mihai Atik, kentin jeolojik olarak aktif fay hatları üzerinde bulunduğunu, yurttaşların  her an yeni deprem ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Olası bir depreme karşı tedbirin alınması gerektiğini vurgulayan Atik, “Depremin varlığı değil, depreme karşı tedbirsizliğin” ölüm ve yıkıma sebep olduğunu kaydetti.

'TEDBİRSİZLİĞİN SORUMLUSU İMAR PLANLAYICILARIDIR'

Yaşanan iki büyük depremin üzerinden on yıl geçerken, yaşanan büyük yıkımdan hiçbir ders çıkarılmadığını kaydeden Atik, “Tedbirsizliğin başında kentte imarı planlayan sorumludur. Oda olarak daha önce kentte yapılan tüm imar planlarını denetledik. Ancak iki dönemdir kent belediyelerine atanan kayyımlar yapılan hiçbir imar planını bize bildirmeden hayata geçiriyor” dedi.

'DEPREM ÖNCESİ VE SONRASI İÇİN HARHANGİBİR ÖNLEM YOK'

Olası bir depreme dair birçok çalışma yaptıklarını, ilgili kurumlara da gerekli açıklamalarda bulunduklarını söyleyen Atik, “Ancak raporlamalara ilişkin herhangi bir tedbir yok. Deprem bölgelerinde, deprem öncelikli bir programla hareket edilmelidir. Deprem bölgesinde olmamıza rağmen hala depreme uygun planlı yapılaşma, depreme dayanıklı nitelikte konutlaşma, deprem döneminde yapılacak çalışma, toplanacak alanlar, sonrası için alınacak tedbirler yönünde hiçbir çalışma yok” diye belirtti.

'KENTTE PLANSIZ, PROJESİZ YAPILARA RUHSAT VERİLİYOR'

Kent yapısında yeni ve eski yapıların iç içe geçtiğini kaydeden Atik, ömrünü tamamlayan yapıların da olduğuna dikkat çekti.  Söz konusu yapılarda yaşamlarını sürdüren yurttaşlar olduğuna dikkat çeken Mihai, “Fakat halen buna dönük bir çalışma yok. Bunun dışında kente yine plansız, projesiz yapılan yapılara imar adı altında ruhsat verilmekte. Bu da deprem anında ölüme davetiye çıkaran temel sebeplerdendir. Jeolojik olarak aktif fay hatlarının yer aldığı kent yapısında yeni bir depremde ciddi kayıplarla karşı karşıyayız” dedi.

'ÇÜRÜMEYE YÜZ TUTMUŞ KONTEYNERLERDE YURTTAŞLAR YAŞIYOR'

Öte yandan üzerinden on yıl geçmesine rağmen maddi imkansızlıktan kaynaklı deprem döneminde Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi karşısında bulunan boş arazide kurulan ve geride sadece 6 konteynerin kaldığı alanda yurttaşlar yaşıyor. Uzun yıllar kış koşulları ve yaz sıcaklarından kaynaklı çürümeye yüz tutmuş konteynerde kalan yurttaşlar yaşadıklarını anlattı. 

'ÜŞÜYORUM'

Yurttaşlardan  Adişah Demirhan (75) yaşadığı iki göz konteynerde, suların kesilmesi nedeniyle dışarıda bir borudan akan su ile ihtiyacını gideriyor.  Yılardır bir oğluyla beraber kaldığını söyleyen Demirhan, tek talebini, “Bu kışı da konteynerde geçirmek istemiyorum” ifadesiyle dile getirdi. Şeker ve tansiyon hastası olduğunu söyleyen Demirhan, bir kışı daha konteynerde geçirme tedirginliğiyle yaşadıklarını şöyle özetledi: "Üşüyorum. Bazen yiyecek ekmek dahi bulamıyorum. Günde sadece iki ekmek alabiliyorum. Onu da yurttaşların yardımıyla alabiliyorum. Bir ev istiyorum. Oğlum işsiz. Geçinemiyorum."

'BİR KIŞI DAHA KONTEYNERDE GEÇİRECEĞİM'

Boynundaki şişliği işaret eden Adişah Demirhan, “Guatr hastasıyım. Doğru dürüst tedavi göremiyorum. Konteynerde kaldığım süre içerisinde de birçok hastalık kaptım. Önümüz yine kış ve bu kışı da burada geçireceğim” diye belirtti. Yaşadığı konteynerde buzdolabını aynı zamanda mutfak dolabı olarak kullanan Adişah, konteynerin diğer bölümlerini de göstererek, “Görüyorsunuz içerisi hep böyle sökülmüş durumda” çağrısında bulundu.

'YETKİLİLER GELSİN YAŞADIĞIMIZ KOŞULLARI GÖRSÜN'

“Yıllardır yaşadıklarımızı anlatıyoruz. Ama hiçbir şey yapılmadı” diyen depremzedelerden Hasret Duran ise, “Her gün doktora gidiyorum. Yetkililer gelip bakıp gidiyorlar. Sadece bir ev istiyorum. Allah korkusu olsa zaten bir çözüm bulurlardı. Seçimler yaklaştığında gelip bir koliyle yardım ediyorlar. Ardından tekrar aynı şekilde unutuluyoruz” ifadelerini kulandı.

'RUTUBET NEDENİYLE HASTALIK KAPTIK'

Bulunduğu konteynerde 7 kişi kaldıklarını söyleyen Duran, “Eşim yatalak. Bağkur’u vardı, o da kesildi. Şu anda mutfak ihtiyaçlarımı dahi karşılayamıyorum. Yol yapımına ayıracak paraları var. Ama bize bir ev yapamıyorlar. Önümüz kış şimdiden soğuk nedeniyle üşüyoruz. Bir kışı daha konteynerde geçireceğiz. İçerisi rutubetli. Hastalandık hep bu rutubetli koşullarda” şeklinde konuştu.