Van'da Gevaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik 9 Haziran 2017 tarihinde gerçekleştirilen saldırı sonrası, mantar toplamaktan dönen 4 köylü ilçe merkezinde polislerce gözaltına alınarak saatlerce işkenceden geçirilmişti. Köylülerin polisler hakkında açtıkları davada sadece bir polis hakkında dava açılmıştı. Açılan davada Gevaş Asliye Ceza Mahkemesi beraat kararı verirken, Erzurum İstinaf Mahkemesi'ne gönderilen dosya için yeniden yargılama kararı verilmişti. Davanın yeniden görülmesi üzerine dosyayı yeniden inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi, polis memuru O.Ş.'ye "Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama" suçundan ödül gibi bir ceza verdi. 

İŞKENCE ÖDÜLLE SONUÇLANDI!

Davanın yeniden görülmesi üzerine dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi, polis O.Ş.'ye "Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama" suçuna ilişkin gerekçeli kararını açıkladı. polis memuru O.Ş.'nin dosya kapsamında anlaşılan sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki gözlemlenen davranışları, cezanın sanığın üzerindeki olası etkileri gözetilerek 150 gün karşılığı toplam 3 bin TL adli para cezası verdi. Mahkeme ardından, polis O.Ş.'ye ceza miktarı, sabıkasız oluşu, polisin ileride yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkemece olumlu kanaat oluşması, suç nedeniyle oluşan bir zararın bulunmaması, sanığın kabulü gözetilerek Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına (HAGB) karar verdi.

GÖRÜNTÜ AYRIT EDİLMEDİ!

Ödül gibi ceza veren mahkeme gerekçesinde, "Suç konusu eyleme ilişkin kamera kayıtlarının istinaf incelemesi sırasında katılan huzurunda duruşmada izlendiği, sözü geçen görüntü kayıtlarında mağdurun kullandığı bildirilen aracın sol tarafında yerde iki kişinin bulunduğu, bu kişinin üzerinde kolluk görevlisi olduğu değerlendirilen iki kişinin bulunmakta olduğu, çevrede silah taşıyan kolluk görevlilerinin görüldüğü, yerde bulunmakta olan kişilere aralıklı olarak darp eyleminde bulunan kişilerin izlendiği, aracın sol arka kısmında yerde bulunan kişiye iki farklı kişinin darp eyleminde bulunduğu, yerde bulunan kişilerin kaldırılması sırasında darp eylemlerinin sürdürüldüğü, gece karanlık olması ve görüntünün uzaklığı nedeniyle ayrıt edici özelliklerin az olduğu" ifadelerine yer verdi. 

'POLİSİN SAVUNMASINA İTİBAR EDİLMESİ OLANAKLI DEĞİL'

Sanığın üzerine atılı suçu kabul etmediği belirtilen kararda, "Sanık O.Ş., roketatarlı saldırı sonrası talimat gereğince ekip arkadaşlarıyla birlikte zırhlı araçla olay yerine hareket ettiklerini, uyarıya karşın aracın durmaması üzerine uyarı ateşi yapıldığını, uyarı ateşinden sonra duran araçtan inen 3 kişinin kaçmaya çalışması nedeniyle görev kapsamında orantılı güç kullanılarak kaçan kişilerin etkisiz hale getirildiğini, kendisinin bu sırada zırhlı araç içerisinde olduğunu, şüpheli kişilere yönelik bir müdahalesinin olmadığını, ardından takviye ekip istendiğini, daha sonra şahısların başka ekiplere teslim edildiğini, kişilere yönelik herhangi bir darp eyleminde bulunmadığı söylemiş ise de; sanığın katılanın aşamalarındaki istikrarlı anlatımları, teşhis işlemi ve dosya içeriği ile örtüşmeyen, atılı suçun yasal sorumluluğundan kurtulmaya yönelen, savunmasına itibar edilmesinin olanaklı görülmediği, suç tarihinde ilçe emniyet amirliğinde polis memuru olan sanığın Gevaş İlçe Emniyet Amirliği binasına araç kullanılarak roketatarlı terör saldırısı gerçekleştirilmesinden sonra, ekip arkadaşlarıyla birlikte araçtakilerin yakalanması amacıyla görevlendirildiği, sanığın da içinde bulunduğu ekibin bir zırhlı bir araçla olay yerine gittikleri, kolluk görevlileri tarafından yerde yatan kişilerin yumruk vurulmak ve tekme atılmak suretiyle darp edildiği, soruşturma aşamasında katılanın kendisini darp eden kolluk görevlilerinin fiziksel özelliklerini belirterek açıkladığı, ayrıca görevli polis memurlarının fotoğrafları üzerinden ilk yakalama anında kendisine müdahale eden ekipte bulunan ve darp eylemini gerçekleştiren sanığı teşhis ettiği, bu çerçevede sanık O.Ş.'nın zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşmak suretiyle üzerine atılı kasten yaralama suçunu işlediği kanısına varılmıştır" denildi. 

'İŞKENCE YİNE CEZASIZLIKLA SONUÇLANDI'

Gevaş Asliye Ceza Mahkemesi'nin O.Ş.'ye verdiği beraat kararının yerinde olmadığı ifade edilen kararda, "Toplanan kanıtlar gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin beraat kararına ilişkin kabulünde yanılgıya düşüldüğü anlaşıldığından, kişinin üzerine atılı zor kullanma yetkisini ilişkin sınırın aşıldığı sabit olduğu anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi. Verilen bu kararla bir işkence dosyası daha cezasızlıkla sonuçlanırken, davanın avukatı karara itiraz etti.  

NE OLMUŞTU?

Van'da  Gevaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik 9 Haziran 2017 tarihinde gerçekleştirilen saldırı sonrası, mantar toplamaktan dönen 4 köylü ilçe merkezinde polislerce gözaltına alınmıştı. Haklarında “Gevaş Emniyet Müdürlüğü'ne saldırı düzenleyen 4 terörist yakalandı" başlıklı haber servis edilen Abdulselam Aslan (32), Cemal Aslan (53), Halil Aslan (48) ve Nejdet Beysüm (29), gözaltında tutuldukları süre boyunca polisin ağır işkencelerine maruz kalmıştı. Saldırıyla ilişkileri tespit edilemeyen köylüler, daha sonra serbest bırakılmıştı. Köylülerin gözaltında gördükleri işkencenin kanıtı olan fotoğrafları ise, uzun süre kamuoyunun gündemine oturmuştu.

7 POLİSTEN 1’İNE DAVA AÇILDI

Bu tepkiler üzerine Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı’ndan gönderilen yazı sonrasında Gevaş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Başsavcılıkça ifadelerine başvurulan köylüler, maruz kaldıkları işkenceyi anlatıp, kendilerine gösterilen fotoğraflardan 7 polisi teşhis etti. Buna rağmen sadece polis memuru O.Ş. hakkında "basit yaralama” ve “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması" suçlarından dava açıldı. 

 İddianamenin sunulduğu Gevaş Asliye Ceza Mahkemesi, 5 Aralık 2017’de aldığı kararda teşhis edilen 7 polisten sadece O.Ş. hakkında dava açılmasını kabul edip, diğer 6 polis hakkında "kovuşturmaya yer olmadığına" hükmetti.

SANIK POLİS BERAAT ETTİ

Gevaş Asliye Ceza Mahkemesi'nde yaklaşık iki yıl süren yargılama sonucunda ardından polis memuru O.Ş., yapılan işkenceye dair tüm video ve ses kayıtları ile fotoğraflara rağmen beraat kararı verildi.

Mahkeme, verdiği beraat kararına gerekçe olarak ise MOBESE kamerası kayıtlarının kalitesinin düşük olmasını ve ortam aydınlatmasının yetersiz olmasından dolayı kişilerin yüzlerinin net olarak seçilememesini gösterdi. Sanık hakkında yapılan teşhis işleminin de sağlıklı olmadığını savunan mahkeme, "Mevcut kamera kayıtlarında teşhise elverişli herhangi bir verinin tespit edilemeyişi karşısında sanık hakkında atılı suçu işlediğine dair dosya kapsamında somut ve inandırıcı bir delil bulunamadığından ‘şüpheden sanık yararlanır' ilkesi gereğince” beraat kararı aldı.

İSTİNAF MAHKEMESİ: KANUNA AYKIRILIK VAR

İşkenceye maruz kalan köylülerin avukatı Servet Haznedar, yerel mahkemenin sanık polis memuru hakkında verdiği beraat kararı üzerine Erzurum İstinaf Mahkemesi'ne itirazda bulundu.

 Yapılan başvuruyu karara bağlayan İstinaf Mahkemesi, iki cümle ile dosyayı bozdu. Mahkeme kararında; "Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; inceleme raporunda tespit edilen kanuna aykırılık hallerinin ancak yeniden yargılama yapılarak giderilebileceği kanısına ulaşıldığından” davanın yeniden görülmesine karar kılmıştı. 

MA/ Adnan Bilen