OHAL sürecinde yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile Kürtçe’nin öğretilmesi ve dille ilgili araştırmalar yapılmasını hedefleyen dernekler, okullar, tiyatrolar ve birçok gazete kapatıldı. Son zamanlarda Türkiye’nin batısında yaşayan birçok kişi de Kürtçe konuştuğu için linçe maruz kaldı ya da katledildi. Kürt dili üzerindeki baskılara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dil Kültür ve Sanat Derneği (DİSA-DER) Eşbaşkanı Özlem Aydemir, saldırılarla Kürtçe’nin ilegalize edilmek istendiğini ve buna verilecek en güzel cevabın daha fazla Kürtçe konuşmak olduğunu söyledi. 

‘Kayyım atamaları da dil ve kültüre karşıdır’ 

Ulusların dilleri ve kültürleri ile var olduğunu vurgulayan Özlem şunları dile getirdi: “Bir toplumu yok etmek istiyorsanız ona dilini unutturun. Bir halk dilini ve kültürünü unuttuğu zaman yok olmaya mahkumdur. Kürtler bugüne kadar farklı politikalarla yok sayılmışlardır ve katledilmişlerdir. Dilleri, kültürleri ve inançları bugüne kadar hep yok sayılmıştır. Her gün belediyelere kayyım atamaları ile uyanıyoruz. Kürt halkının iradesi yok sayılıyor. Amaç sadece iradeyi hiçsizleştirmek değil aynı zamanda dili yok etmektir. Bu politikalarla, ‘Siz kendi anadilinizde siyaset yapmayacaksınız ve kendi dilinizde halkınıza hizmet etmeyeceksiniz’ mesajı veriliyor. Ama bu politikalara karşı halkımız hiçbir zaman boyun eğmedi ve eğmeyecektir.”

‘Kürtçe illegalize edilmek isteniyor

Dil için verilecek en büyük mücadelenin sahiplenmek olduğunu belirten Özlem, son yıllarda Kürt diline karşı tahammülsüzlüğün en üst seviyeye ulaştığını kaydetti. Bu saldırıların en fazla da Türkiye’nin batısında gerçekleştiğini kaydeden Özlem, “Faşizan saldırılar ve aynı zamanda fiziksel saldırılar oluyor. Bu kişiler devletten güç alıyor. Bu saldırılarla Kürtçe illegalize edilmek isteniyor. Eğer öyle olmasaydı bunu yapanlar yargılanırdı. Ama bu saldırılar hiçbir zaman bizi Kürtçe konuşmaktan vazgeçiremeyecektir” sözlerini kullandı. 

‘En etkili mücadele daha fazla Kürtçe konuşmaktır’

Her yerde Kürtçeyi savunmaya ve sahiplenmeye devam edeceklerini vurgulayan Özlem, “Nasıl ki bir tohumu suladığınız vakit o yeşerip büyüyorsa bu süreçte yapılacak en anlamlı ve etkili mücadele de daha fazla Kürtçe konuşmaktır. Biz ne kadar dilimizi sahiplersek o dil de büyür ve zenginleşir. Bunu yaptığımız zaman bu saldırılara en büyük cevabı vermiş oluyoruz” dedi. 

‘Yaşamın olduğu her yer Kürtçeleşmelidir’

Kürtçenin daha fazla sahiplenilmesi gerekliliği üzerinde duran Özlem, “Asimilasyon ve saldırı politikalarına karşın dilimizi bulunduğumuz her alanda daha fazla konuşmalıyız. Yaşamın olduğu her yer Kürtçeleşmelidir. Dilimiz kimliğimizdir, kültürümüzdür ve bizi var edendir” diye konuştu.