Özgür Kadın Haraketi (TJA) İstanbul Koordinasyonu, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük ağırlaştırılmış tecrit, cezaevlerinde buna karşı devam eden açlık grevleriyle uluslararası komplonun 22’inci yılına ilişkin panel düzenledi.  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bağcılar İlçe binasında yapılan panele konuşmacı olarak HDP Sözcüsü Ebru Günay ve Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Raziye Turgut katıldı. Panele TJA aktivistleri, HDP Kadın Meclisi üyeleri, Barış Anneleri İnisiyatifi ile çok sayıda kadın katıldı. 

DİRENİRSEK KAZANACAĞIZ 

Panel, saygı duruşuyla başladı. Panelin moderatörlüğünü TJA aktivisti Türkan Kocadağ yaptı. Düşüncelerin cezaevlerine konulmak ile sonlanmayacağını söyleyen Kocadağ, Nelson Mandela örneğini vererek PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecride dikkat çekti. Kocadağ, “Direnirsek kazanacağımıza, Önderliğimizi özgürleştireceğimize inanıyoruz” dedi. 

GUANTANAMO BENZARİ BİR SİSTEM 

Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Raziye Öztürk, Kürt halkına dönük uluslararası komplo süreçlerine değindi. Her dönem ilan edilen ateşkeslere komplo ile cevap verildiğini hatırlatan Öztürk, uluslararası komploların hegemon güçler tarafından yönetildiğini ifade etti. Öztürk, “Özgür Kürdü yaratmak isteyen Sayın Öcalan hedef haline geldi. Gelinen süreçte 9 Ekim 1999 tarihinde ya dağa gidecekti ya da Avrupa’ya gidecekti. Dağa gitmek çözümsüzlüğü derinleştirecek, Avrupa’ya gitmek ise Türkiye’yi barışa çekecekti. Ve Avrupa’ya gitmeyi tercih etti. Ama Sayın Öcalan uluslararası arenada başta Amerika olmak üzere gladiyo güçler tarafından Türkiye’ye teslim edildi.  Öncesinde bunun hazırlığı yapıldı. 4 Şubat’ta İmralı Ada’sı boşaltılıyor. Guantanamo’nun bir benzeri sistem kuruldu. Türkiye komplo sonucunda getirilen Sayın Öcalan’ın gardiyanlığını yaptı. Ama asıl aktörler uluslararası güçlerdi. Zaten Sayın Öcalan da ‘ben kapitalizmin rehinesiyim’ diyor ve savunmalarında da buna ayrıntılarıyla yer veriyor” dedi.  

SAVAŞLA TECRİT DERİNLEŞTİ 

AKP’nin iktidara gelmesiyle beraber İmralı’da Abdullah Öcalan’a dönük ciddi kısıtlamalar olduğunun altını çizen Öztürk, Abdullah Öcalan’ın bunu savunmalarını yazarak lehine çevirdiğini söyledi.  Öztürk, “Bu komplo sayın Öcalan şahsında tüm Kürtlere yapıldı. Kürtler her dönem uluslararası arena tarafından piyon ve pazarlık haline getiriliyor. Sayın Öcalan bunu gördüğü için hedef alındı. Uluslararası komplo günümüze kadar da devam ediyor. Ne zaman savaş durumu arttı tecrit durumu da İmralı’da artırıldı. Sayın Öcalan’ın sesi ne zaman halka ulaştı, halkta barış umutları filizlendi. Ama savaş ile birlikte tecrit de derinleşti. Sayın Öcalan’dan haber alınamaz duruma gelindi” diye konuştu.  

Öztürk, kadın özgürlüğünü esas alan Abdullah Öcalan için özelde kadınların mücadele etmesi gerektiğinin altını çizdi. 

BARZANİ’NİN ANKARA ZİYARETİ 

HDP Sözcüsü Ebru Günay da Abdullah Öcalan’a dönük komplonun aşamalarını anlattı. Günay, komplonun uluslararası olduğu kadar iç güçler eli ile de gerçekleştiğini belirterek Mesut Barzani’nin o dönem Ankara’ya yaptığı ziyarete işaret etti.  Günay, “Bu ziyaretin ardından Sayın Öcalan’ın Şam’dan çıkışı yaşandı. Komployu boşa çıkaran Kürt halkının direnişidir. O dönem ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ eylemleri oldu. O da esasen Abdullah Öcalan etrafında gelişen bir direniş hattıydı. Kürt halkının direnişi ile mutlaka kazanım elde edileceğine inanıyoruz. Çünkü Kürt halkının tarihi direniş tarihidir” diye belirtti. 

ÖCALAN PLANLARI BOZDU 

Savaş derinleştirilmek istendiğinde İmralı ile temasların kesildiğini söyleyen Günay, İmralı tecridinin 22 yıldır aralıksız sürdürüldüğünü dile getirdi. Tecridin AKP’nin bir rejimi haline geldiğine vurgu yapan Günay, “İmralı’ya temaslar kesildikçe savaş, baskı derinleşiyor bunu unutmamak lazım. Sayın Öcalan ‘Ben Ortadoğu’da oyunları bozan konumdaydım. Onlar kendilerine göre planlarını yapıyor ve sömürü alanlarını büyütüyor ama ben buna ortak olmadım’ dedi. Sayın Öcalan her türlü zorluğa rağmen bu devletlerin oyunlarını bozdu. Sayın Öcalan Ortadoğu halkları ve tüm dünya hakları için kazanım olacak bir paradigma inşa etti. Bu paradigmayı kadın özgürlüğünü esas alarak inşa etti” ifadelerini kullandı.  

Günay, kalıcı bir barış ve tecridin kaldırılması için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.

Panel soru cevap bölümünün ardından alkış ve zılgıtlarla son buldu.