Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin kayyum atamaları, yargı reformu, demokrasi ittifakı ve demokratik anayasa tartışmaları yürütmek amacıyla gerçekleştirdiği ziyaretler kapsamında İstanbul'un Kağıthane ilçesinde yöre dernekleriyle bir araya geldi. Okmeydanı'nda bulunan Salon Premium Labella'da gerçekleşen buluşmaya, HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Dersim Milletvekili Alican Önlü ve İstanbul İl Eş Başkanı Cengiz Çiçek'in yanı sıra çok sayıda partili ve yöre dernekleri üyesi katıldı.


Buluşmada ilk olarak söz alan Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, yaklaşık bir aydır olarak halkla birçok toplantı yaptıklarını belirtti. Taşdemir, "Bu toplantıda amacımız yeni bir anayasa çalışmasında halkın talebi nedir onun için toplantılar yaptık. Bu buluşmalar da bize ve partimize coşku verdi. Halkın talepleri doğrultusunda sesimizi yükselteceğiz. Şimdi yapılan toplantı da bu amaçla yapılmıştır. Demokratik bir cumhuriyet devleti, demokratik bir anayasa ile belli olur. Halkımız her türlü baskılara karşı onurlu bir duruş sergiledi" diye belirtti.

'ÇÖKTÜRME PLANI BAŞARILI OLMADI'

"AKP iktidarı artık düşmüştür" diyen Taşdemir, "Düşüşünü engellemek için baskı ve üzüm yaparak iktidarını sürdürmek istiyor. 4 yıl önce başlayan süreçle bu temelde strateji geliştirdi. Sürgün ettiler, tutuklamalar yaptılar ama çöktürme politikaları başarılı olmadı. AKP hukukunu tanımıyor. Şimdi de kumpas ve komplolara başvuruyor. Kayyum ve Eş Başkanlarımıza yapılan komplo ve kumpastır. Onların korkusu bizim direnişimizdir" dedi.


'ANADİL HAKTIR'

Taşdemir'in ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, yöre dernekleriyle gerçekleştirdikleri bu etkinliğin çok kıymetli olduğunu söyledi. Temelli ülke olarak ağır bir süreçten geçildiğini belirterek, Kürtçe şarkı söylemesinin engellenmesine tepki gösterdi.  Temelli, "Öyle bir süreçten geçiyoruz ki adeta akıl tutulması yaşıyoruz. Tekçi faşist anlayışın yansımasını buradan görebiliyoruz. Fakat biliyoruz anadil haktır, anadilde eğitim haktır. İşte o zaman yaşanan pek çok sorun çözülmüş olur" ifadelerini kullandı.

'TECRİT TÜM ÜLKEYE UYGULANIYOR'

Ülkenin tecrit hukukuna mahkum edildiğini ifade eden Temelli, Abdullah Öcalan'a üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecridi asla kabul etmeyeceklerini belirtti. Temelli, "Bu faşist zihniyet bu halkın tıpkı anadilini reddettiği gibi 19 Ağustos’ta kayyumları atadı. Ancak bu tecrit sadece sayın Öcalan'a uygulanmıyor, tüm ülkeye uygulanıyor. Tıpkı sayın Selahattin Demirtaş ve diğer arkadaşlarımıza yapıldığı gibi. Tarihte örneği de vardır. İstiklal Mahkemeleri vardı. Fakat onlar çözüm üretmiyor diye biz vazgeçecek değiliz. Bugün içinde yaşadığımız sorunların nedeni bu aptalca yönetim biçimidir bundan bir an önce kurtulmamız gerekmektedir" diye konuştu.

‘DEMOKRATİK GİRİŞİMLERİN ÖNÜ KESİLMEK İSTENİYOR’

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine gidilen süreci hatırlatarak konuşmasını sürdüren Temelli devamla şöyle dedi: “Biz bu yapılmak istenene karşı çıktık bunun tekçilik olduğunu söyledik. Bunun bu topraklara uymayacağını söyledik. Fakat bu anlayış bu sistemi halklara dayatmaya devam etti. Bu olumsuz sistemi nasıl ayakta tutarsınız? Bunun yanıtı çok açık. Savaş politikalarıyla zulüm politikalarıyla açık tutarsınız. Bugün Suriye'ye işgal girişimleri, kayyumlar, tecritle besleniyorlar. Bundan kendini var eden Cumhurbaşkanı var. Buna Cumhurbaşkanı denir mi? Denmez. Cumhurbaşkanı anayasayı kuvvetler ayrılığını gözetir. Bugün Cumhurbaşkanına baktığınızda bunların bir tanesini görebilir misiniz? Suriye'deki ve Başur'daki demokratik girişimlerin önünü kesmeye çalışan bir Türkiye var. Ama artık herkes biliyor.”

‘SAVAŞI DAYATAN BIR İKTİDAR VAR’

"Türkiye'nin demokratikleşmesi Kürt sorununun çözümünden geçer" diyen Temelli, "Kürt meselesi Türkiye'nin meselesidir sadece Türkiyenin değil, küresel bir meseledir. Bugün 4 coğrafyada yaklaşık 45 milyon Kürt yaşıyor. Bunu yok sayarak bu ülkede barışı inşa etmeniz mümkün değil. Bu iktidara bizim bir sözümüz olmalı. Bizim sözümüz demokratik Cumhuriyettir, onurlu barıştır" diye ifade etti.

‘TEHDİTLERİNİZE PABUÇ BIRAKACAK DEĞİLİZ'

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın basın toplantılarında yaptıkları açıklamaların tehdit olduğunu ancak bundan korkmadıklarını söyleyen Temelli, "Kürdistan'da tüm hilelere hırsızlıklara rağmen biz kazandık. Türkiye'de de yenildiler. Bu yenilginin acısını bizden çıkarmaya çalışıyorlar. Eğer bu iktidar biraz demokrasiden bir şey anlasaydı bu işten kendisine ders çıkarırdı. Bizim Belediye Eş Başkanlarımıza mazbatalarını vermediler. Çok sayıda belediye meclis üyemizi görevden aldı. Yetmedi İstanbul'un seçimini iptal ettiler. Biz orada da cevabımızı verdik. Sevgili yoldaşlarım, arkadaşlarım bu çok önemliydi. Bu yüzden Türkiye halklarının umudu olduk. Türkiye halklarına çözümün anahtarını gösterdik. Bu süreci nasıl değiştirdiysek yakında bu tekçi iktidarı da değiştireceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bundan korkuyorlar, bu yüzden bizlere saldırıyorlar. Korkmuyoruz. Tehditlerinize pabuç bırakacak değiliz. Bizim kaybettiğimiz yoldaşlarımıza, cezaevlerindeki arkadaşlarımıza, sevdiklerimize sözümüz var" dedi.

Çözümsüzlük politikalarının Türkiye'yi 2023'e kadar götürmeyeceğini de belirten Temelli, yakında bir erken seçim olabileceğini ifade etti.


'ANAYASA TOPLUMSAL MUTABAKATLA ANLAM TAŞIR'


Yeni ve katılımcı anayasanın bu ülkenin en büyük ihtiyaçlarından biri olduğuna vurgu yapan Temelli, "Ülkenin bir toplumsal mutabakatı yok. 12 Eylül yönetiminin bir sipariş anayasası var. Yani yamalı bir anayasadır. Bir anayasa ancak toplumsal mutabakatla yapıldığında bir anlam taşır. Bütün toplumsal seslerin kendisi haklarıyla içinde bulabileceği bir anayasa yapmalıyız" sözlerini kullandı.


‘TCK VE TMK DEĞİŞTİRİLMELİ’


Son olarak çok sayıda kişinin TCK ve TMK kapsamında alınan cezalarla mağdur edildiğini ve bunların değiştirilmesi gerektiği dile getiren Temelli, herkesi duyarlı olmaya çağırdı. Temelli, "Parlamentodaki tüm vekiller inisiyatif almalı. Saray'ın talimatlarıyla hareket etmemelidir. Bu yüzden herkesi duyarlı olmaya üzerimize düşen sorumluluğumuzu dile getirmeliyiz" dedi.

KAYYUMLARA KARŞI İMZA TOPLANDI

Konuşmaların sürdüğü sırada yöre dernekleri HDP'li 3 Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Diyarbakır'ın Kulp ve Erzurum'un Karayazı Belediyesi’ne atanan kayyumlara İçişleri Bakanlığı'na gönderilmek üzere topladıkları imzalarla tepki gösterdi. Yöre dernekleri tarafından toplanan imzaların üstünde şu ifadelere yer verildi: "İç hukukta ve evrensel hukukta garanti altına alınmış ve anayasal olan seçme hakkımızın bir gereği olarak hukuksuz bir şekilde görevden uzaklaştırılan seçilmiş Belediye Eş Başkanlarımızın ve Belediye Meclis üyelerinin görevlerine iade edilmesini talep ediyorum."

Buluşma, katılımcıların sorduğu sorulara Sezai Temelli'nin verdiği yanıtlarla son buldu.