Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Artı Gerçek TV’nin YouTube kanalında yayınlanan “Canan Kaya ile Ya Sorulmasaydı?” programına konuk oldu. HDP’nin çağrısıyla 18 Ocak’ta Ankara’da bir araya gelen 8 sol partinin (EMEP, TKP, HDP, TİP, TÖP, SMF, EHP, Halkevleri) yürüttüğü üçüncü ittifak toplantısıyla ilgili konuşan Oluç, hem toplantının detayına ilişkin bilgiler aktardı, hem de partiye yönelik kapatma davasıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı.

Oluç’un açıklamalarının satır başları şöyle:

“Her şey seçimlere endeksli değil ve bu seçim de herhangi bir seçim değil Türkiye açısından baktığımızda. Aslında var olan rejime ilişkin bir oylama anlamına gelecek bu seçimler aynı zamanda. Dolayısıyla elbette ki seçimler de konuşulmalı. Dolayısıyla toplantıda seçimlerden önceki süreçte bu mücadeleyi nasıl ortaklaştırabileceğimizi ve seçimlerden sonra Türkiye’de gerçekten güçlü bir demokrasi inşa edebilmek için gerekli olan mücadele zeminini nasıl oluşturabileceğimizi konuştuk.

'SOL PARTİ’Yi DAVET EDERKEN TOPLANTININ İÇEĞİNDEN BAHSETMİŞTİK'

Tüm partileri olduğu gibi Sol Parti’yi de toplantıya davet ederken içerikten bahsettik. Görüşme öncesi partilere yaptığımız ziyaretlerde de bu içerikleri konuştuk. O görüşmelerde de ‘yol haritasını birlikte oluşturalım’ dedik. Ancak geniş bir demokrasi mücadelesi zemini yaratılması bugün Türkiye’de herkesin görevidir. Eksiğimiz varsa elbette ki düzeltiriz. Toplantının ardından Sol Parti ile herhangi bir görüşme yapılıp yapılmadığı konusunda bilgim yok. Ama bu toplantıya katılmamış olması her şeyin bittiği anlamına gelmez.

'HDP BÜYÜK KAYBEDERSE, İKTİDAR DA BÜYÜK KAYBEDER'

HDP’ye yönelik açılan kapatma davası tamamen siyasi bir davadır. Ortada verilmiş cezalar yok. Verilmiş cezalar olmadan partiyi kapatmaya çalışan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Meselenin demokrasi ve hukukla hiçbir alakası yok. Zaten iktidarın küçük ortağının talebi üzerine açılmış bir davadır. Onun kongresinden bir gün önce ilk iddianame verilmiştir. Ama o kadar boş bir iddianameydi ki AYM geri gönderdi. Sonra ikinci bir iddianame gönderdi. O da çok boş bir iddianameydi. Ancak bu kez AYM herhalde geri göndermekten bıktığı için ve inanılmaz siyasi baskılar altında olduğu için geri yollamadı. Düşünün ki “AYM kapatılmalıdır” diyen bir anlayışla HDP davası sürdürülüyor. Umarım iktidar yanlış yapmakta olduğunu görür. Çünkü HDP kapısına kilit asacağınız bir dükkan değil. HDP mücadeledir, direniştir ve esas itibariyle halkın partisidir. Bu açıdan bakıldığında iktidar bize büyük kaybettirmek hedefine sahip. Şunu bilsinler ki HDP büyük kaybederse, iktidar da büyük kaybeder.”