Saadet Partisi (SP) Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, il binasında gerçekleştirdiği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak Diyarbakır'da yaşayan halkın sorunlarına değindi.

‘AKP İKTİDARININ TAHRİBATI DEVAM EDİYOR’

AKP iktidarının mevcut politikalarının Diyarbakır’da tahribata yol açtığını söyleyen Bozan, ziyaret ettiği esnafların başlıca sorunlarına yer verdi. Yurttaşların adaletsizlik, fişlenme korkusu, işsizlik, yoksulluk, eleman alımlarında yaşanan “torpil” gibi birçok kaygı yaşadıklarını kaydeden Bozan, “Yetkililerin bu duyumları araştırmasını ve yapanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını bekliyoruz. İşe alım, atama veya ihaleler verilirken, ölçü AKP’li olmak değil,  adalet ve liyakat olmalıdır" şeklinde konuştu.

İŞSİZLİK SORUNU

Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu’nun bir toplantıda kentte önünü kesen işsizlerden duyduğu rahatsızlığı "Camiden arabama rahat gidemiyorum” sözleriyle dile getirmesi ve bu kişileri iş beğenmemekle suçlamasına da değinen Bozan, işsizlik ve mesleksizliğin bir sorun olduğunu belirterek, “Geleceği için bir hedef ve sorumluluk taşımayan bir kaç kişi, olabilir. Ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki  ‘Her işi yaparım’ diyenler iş beğenmemekten değil, içinde bulunduğu çaresizliktendir. Ayrıca, bu konuşmadan ben şunu da çıkartıyorum; iktidarın, üretim odaklı olmayan icraatlarının sebep olduğu işsizliğin, çok yüksek rakamlarda olduğunu, iktidarların, ara eleman yetiştiren, mesleki teknik liselere teşvik yerine herkesi düz lise ve üniversitelere teşvik eden ve zorunlu eğitim politikasının yanlışlığını gösteriyor” ifadesinde bulundu. 

'ZİHNİYET VE POLİTİKALAR DEĞİŞMELİ'

Türkiye’nin içinde bulunduğu problemleri çözmesi için, politikasında değişikliğe gitmesi gerektiğine dikkat çeken Bozan, “Bizim, asıl meselemiz kişilerin istifasından ziyade zihniyetin değişmesidir. İktidarın, üretim ekonomisi diye bir programları yok. İsraf,  savurganlık, beton ve yandaşa ihale verme anlayışına sahip, bu zihnyet ve politikalar değişmeli ve bütün kaynaklar üretime tahsis edilmelidir. Kişi, parti, kanun devleti değil hak ve adaletin sağladığı hukuk devleti olunmalıdır" diye belirtti.