HDP Milletvekili Garo Paylan fezlekelerde milletvekillerine yöneltilen suçlamalar ile ilgili, "Bu dosyanın gizli sanıkları Erdoğan ve arkadaşlarıdır" dedi. 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Meclis'e gönderilen fezlekelerde, milletvekilleri hakkında yöneltilen suçlamalar ortaya çıkmış, HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın "Sevgili Selahattin Demirtaş için, Figen Yüksekdağ için ve sevgili Leyla Güven" sözleri, "suçu ve suçluyu övmek" olarak değerlendirilerek dokunulmazlığının kaldırılması istenmişti. 

Artı TV'de yayınlanan Aris Nalcı ile Haber Aktüel programına konuk olan Garo Paylan fezlekelerle ilgili açıklamalarda bulundu. 

'ERDOĞAN MECLİS'E AÇIKÇA TALİMAT VERDİ'

Paylan fezlekelerin Meclis gündemine Erdoğan'ın talimatıyla geldiğinin altını çizdi. Paylan, "Geçen hafta AKP Genel Başkanı Erdoğan Meclis'e geldi, "bu fezlekeleri gündeme getireceğiz, eller kalkacak ve inecek dokunulmazlıklar kaldırılacak" dedi. Açıkça Meclis'e talimat verdi. 6-8 Ekim Kobane dosyasından Eş Genel Başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tutukluydu. Şu an da 30'a yakın arkadaşımız bu dosyadan tutuklu. Şimdi de Meclis'te faaliyetini devam ettiren 9 vekil ile ilgili aynı dosyadan soruşturma açtılar. Dün, "dosyada gizlilik kararı var ancak siz bakıp not alabilirsiniz" dediler. Ben de dosyayı inceledikten sonra dehşete düştüm. Karşımızda tek bir fezleke yoktu, tek fezleke içinde bir torba fezleke ile karşı karşıya kaldık. 6-8 Ekim ile ilgili MYK'mızı hedef haline getiriyorlar. Biliyorsunuz o gün MYK'mız, iktidarın Kobane politikasını protesto etmek için halkımızı sokağa çağırdı ama o gün kimsenin burnu bile kanamadı. 7 Ekim günü Erdoğan, "Kobane düştü düşecek" dedi ve 7-9 Ekim arası olan olaylar başladı. Çoğu HDP'li olan vatandaşlarımız hayatını kaybetti. Biz burada o dönem iktidarın sorumluluğunu ortaya koyduk. Biz o dönem bu yangına su döktük. Olayların durulması için çaba gösterdik hatta iktidar bize teşekkür etti" dedi. 

'BU MECLİS'E BİR DARBE GİRİŞİMİDİR'

Paylan fezlekelerin Meclis gündemine bugün gelmesinin Meclis'e bir siyasi darbe olduğunu vurguladı. Paylan sözlerini şöyle sürdürdü: "Düşünün böyle bir dosya ile ilgili bir hukuk devleti 7 yıl değil 7 gün beklemez. Ama 7 yıl sonra bir siyasi kumpas operasyonu çerçevesinde bu dosyalar Meclis'e gönderiliyor ve dokunulmazlıklarımızın kaldırılması isteniyor. Neden bu yapılıyor? Çünkü iktidar oylarını kaybediyor, bir sonraki seçimi kaybedeceğini biliyor. Muhalefette demokratik bir parlamenter rejime dönüş isteği olanlar çoğunlukta toplumun da yüzde 55-60'ını oluşturuyor. Erdoğan bunu gördü ve muhalefeti parçalamak için bir siyasi kumpas operasyonu Meclis'e attı. Bu Meclis'e darbe girişimidir."

'BU DOSYADA ÇÖZÜM SÜRECİ YARGILANIYOR'

Fezlekelerin içeriğini inceleyen Paylan dosyada asıl olarak çözüm sürecinin yargılandığını belirtti. Paylan, "Ben fezlekenin içeriğini dün inceledim. 6-8 Ekim ile ilgili hiçbir delili olmayan, anayasal bir hak olan çağrımızı suç olarak istinad edip bütün suçu bizim üzerimize yıkmak istiyor. Ama Erdoğan şunu unutuyor. Bu dosyada çözüm süreci yargılanıyor" dedi.

'BU DOSYANIN GİZLİ SANIKLARI ERDOĞAN VE ARKADAŞLARIDIR'

Paylan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu davada bizi gizli tanıklarla hapise atmak istiyorlar. Bu davada gizli tanıklar var ama bir de gizli sanıklar var. Bu dosyanın gizli sanıkları da Erdoğan ve arkadaşlarıdır."

'BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ'NE KAYYUM REKTÖR ATANMASINI PROTESTO ETMEM TERÖR FAALİYETİ OLARAK GÖRÜLMÜŞ'

Fezlekede yer alan diğer usulsüzlüklere de değinen Paylan, "Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyum rektör atanmasını protesto etmem terör faaliyeti olarak görülmüş. Sevgili Osman Kavala hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı yok ve saçma nedenlerle cezaevinde. Onun serbest bırakılmasını talep etmem bunu da suçu ve suçluyu övmek olarak saymışlar. Gezi Davası ile ilgili başlayan "Ben de oradaydım" paylaşımım suç sayılmış. 2015'de yer alan Cizre yürüyüşümüz terör faaliyeti sayılmış."

'BU SUÇU BİR KEZ DAHA İŞLEMEK İSTİYORUM: SEVGİLİ SELAHATTİN DEMİRTAŞ SEN BU HALKIN SEVGİLİSİSİN'

Paylan sözlerini şöyle sürdürdü: "Fezlekede Savcı henüz hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı olmayan Selahattin Demirtaş'ı hükümlü görüyor. Beni de "sevgili Selahattin Demirtaş" dememden dolayı suçu ve suçluyu övmekten dolayı hükümlü görüyor. Bugün yüz binlerce insan sosyal medyada " Sevgili Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Leyla Güven demeye devvam edeceğiz" diyor. Savcı eğer suç sayıyorsa bir kez daha bu suçu işlemek istiyorum; Sevgili Selahattin Demirtaş sen bu halkın sevgilisisin, sevgili Figen Yüksekdağ, sevgili Leyla Güven bu hakların sevgilileri. Biz onlara sevgili demeye her şeye rağmen, bütün faşizme rağmen devam edeceğiz."