CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin genel merkezinde gündeme dair açıklamalarda bulundu. Öztrak, "Vatandaşın tenceresinde aş değil dert kaynıyor. Milletimiz sadece koronayla değil pahalılık virüsüyle de mücadele ediyor. Ama Anadolu Ajansı’na bakarsanız Avrupa’nın en ucuz ülkesi Türkiye’ymiş" dedi. 

Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Öztrak, şunları söyledi:

“Bu iktidarın elinde sofralarımızın bereketi kaçtı.Mutfaktaki tencereler boşaldı. Vatandaşlarımız pazarda tezgâhlara, markette raflara elini uzatamaz oldu. Her şey ateş pahası. Yaz geldi ama sebzenin, meyvenin yanına hala yanaşılmıyor. Hafta sonu markete gittim. Sivri biberin kilosu olmuş 12 lira, Yeşil fasulyenin kilosu olmuş 12,5 lira. Barbunyanın kilosu derseniz 14,5 lira. Yeşil eriğin kilosu 14,5 lira. Kayısının kilosu 12,5 lira. Şeftalinin kilosu 10 lira. Kirazın kilosu 20 lira. bir kalıp beyaz peynir olmuş 36 lira. Etin fiyatını söylemiyorum bile. Milletimiz mevsiminde bir taze fasulye pişireyim, içine birazcık et koyayım, yanına bir de pilav yapayım, üstüne çocuklarla bir tabak da kiraz yiyelim dese, gerekenleri almaya, neredeyse küçük bir servet harcaması lazım. Vatandaşın tenceresinde aş değil, dert kaynıyor dert! Milletimiz sadece korona ile değil, pahalılık virüsüyle de mücadele ediyor. “

"AA’YA GÖRE TÜRKİYE’NİN EN UCUZ ÜLKESİ TÜRKİYE!"

"Ama iktidarın pravda’sına dönen Anadolu Ajansı’na bakarsanız Avrupa’nın en ucuz ülkesi Türkiye’ymiş. Alman vatandaşı orada aldığı asgari ücretle, Almanya’da 15 sepet ürün alacakken, Türkiye’de 34 sepet ürün alabiliyor… Doğru.Türkiye Alman’a, Almanya’dan ucuz… Bu da doğru. Ama benim asgari ücretli vatandaşım, Alman vatandaşının aldığı ürün sepetinin aynısını almaya kalksa, sadece 8 sepet alabiliyor. Alman ne kadar alıyordu? 34 sepet.  Yani, Alman’ın asgari ücretlisi bizim asgari ücretlimizin alabildiğinin dört mislinden fazlasını alıyor. Alman vatandaşına ucuz olan, bizim milletimize pahalı. Sözün özü şu: Anadolu Ajansı’nın övdüğü ucuzluğun kendi milletimize bir hayrı yok. “Balık baştan kokar” derler. Baştakiler yalanı gerçek gibi anlatınca, devletin ajansı da böyle haber yapıyor. Artık milletle alenen alay ediyorlar." 

AVUKATLARIN ENGELLENMESİNE TEPKİ

 “Saray bu sesi duymuyor. Vatandaşın savunma hakkına göz dikilen bir ülkede adalet olur mu? Adaletin olmadığı yerde mülk olur mu? Huzur ve refah olur mu?” diye soran Öztrak, “Baro başkanları tepkilerini dile getirmek için yürüyüş yaptılar. Anıtkabir’e gitmek istediler ama Başkent’in girişinde polis barikatıyla durduruldular. Avukatlar ile kanunsuz emre uyan polisler arasında arbede çıktı. Bu hem Türk demokrasi tarihinde, hem yargı tarihinde kapkara bir gündür. Gerekçe olarak da sadece ‘Valilik izin vermedi’ deniyor. Oysa Ankara Barosu Başkanı’nın açıklamalarına göre valiliğe yazılı olarak bilgi verilmiş. Herhangi bir ret cevabı da gelmemiş. Barışçıl gösteri ve yürüyüş devletin lütfu değil, tüm vatandaşların hakkıdır! Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hukuk devleti için, savunma hakkı için mücadele veren ‘gerçek hukuk insanlarının’ yanındayız” ifadelerini kullandı.