Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde’nin, hükümet yetkililerine ziyareti ardından partisinin Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’la yaptığı görüşmeyi değerlendirdi. Özsoy, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde ile düzenledikleri ortak basın toplantısında, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun diplomatik nezaketten uzak ve kaba tavırlar sergilediğini söyledi. 

ÇAVUŞOĞLU’NUN TUTUMU 

Özsoy, Linde ile yaptıkları görüşmede, Buldan ve Sancar’ın Türkiye’nin dış politikası, Kürt sorunu, HDP ve muhaliflere dönük saldırı konularında bilgi alışverişinde bulunduklarını söyledi. 

Linde’nin Türkiye’ye yaptığı ziyareti sadece İsveç Dışişleri Bakanı sıfatıyla yapmadığını belirten Özsoy, önümüzdeki yıl Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) dönem başkanlığına geleceği bilgisini de paylaştı. Özsoy, şunları söyledi: “Sadece İsveç Dış İşleri Bakanı olması değil aynı zamanda AGİT’in gelecek dönem başkanı olacak. Çavuşoğlu’nun bu kaba tavırları ve yaklaşımları, muhtemelen onu daha da perçinleyecektir. Geri adım atması değil, daha kararlı açık bir şekilde bu konuları takip edecektir.”

AB SINIRLARINI AŞAN HAMLELER

Özsoy, şunları söyledi: “Ann Avrupa’dan genel bir hissiyatın sözcüsüdür fakat Real siyaset gereği AB’de kimi önemli pozisyonda olanlar, hala Türkiye Cumhuriyeti’ni açıktan karşılarına almamaya çalışıyorlar. Ama Türkiye’nin Ermeni ve Azeriler arasındaki bu gerilime müdahil olma biçimi, Libya’yı militarizme etme meselesi, Doğu Akdeniz meselesi gibi meseleler; AB’de de artık gerçekten sabır sınırlarını taşıran hamleler olarak değerlendiriliyor.”

Özsoy ayrıca, AB’nin Türkiye üzerindeki diplomatik baskının önümüzdeki dönemde biraz daha artacağını belirtti.

‘ÇAVUŞOĞLU A HABER’E KONUŞUYORDU’

Çavuşoğlu ve Linde arasında yaşanan Kuzey ve Doğu Suriye tartışmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özsoy, “Türkiye, Kürt sorununa ‘Kürt meselesi eşittir terör meselesi’ olarak bakıyor. Kim ki Kürt meselesinde konuşuyorsa, teröre destek veriyor gibi son derece geri, 90’lardan daha geri söylemler kullanıyorlar. Dünya Kürtleri, Kürt meselesini çok önemli oranda ‘terör’ meselesi olarak görmüyor. Genel olarak aklı başında herhangi bir siyasetçi, dünyanın herhangi bir yerinde, Türkiye de ve Ortadoğu’da koskocaman bir Kürt ve Kürdistan meselesi olduğunu biliyor. Ve bunun basitçe terör argümanlarıyla üstünün kapatılmayacağını teslim ediyor” dedi.

‘TERÖRLE MÜCADELE’ SÖYLEMİ

Türkiye’nin “biz terörle mücadele ediyoruz” söylemi dışında argüman üretemediğini belirten Özsoy, “İnsanlar bunu kabul etmediği içinde, kızıp öfkeleniyorlar ve saldırıyorlar. Ortada şöyle bir şey var; aslında, Türkiye’nin ‘terörle mücadele ediyoruz’ söylemi iflas etmiştir. Küresel olarak artık bunu dünyaya çok fazla kabul ettiremiyorlar. Kabul ettiremedikleri içinde dünyayı karşılarına alıp, herkese küfürle, hakaretle saldırmaya çalışıyorlar. En son da bunu Çavuşoğlu meselesinde gördük. Yani artık Kürt çatışmasını yönetmeyen, diplomatik anlamda izole olan ve bir cevap olamayan hükümet, bunu ‘had bildirme’ siyasetiyle götürmeye çalışıyor. Ondan dolayı Çavuşoğlu, aslında dün dünyaya konuşmuyordu, Ann’ye de konuşmuyordu. Çavuşoğlu A Haber’e konuşuyordu, yandaş medyaya konuşuyordu. Ann’inin yüzünde meseleyi gayri ciddi olarak gören bir ifade vardı. Yani Çavuşoğlu’nun şovu dışarıya değil, içeriyeydi.”

Mezopotamya Ajansı / Selman Güzelyüz