Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldi, soruları yanıtladı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Sokaklara döküleceklermiş, ya siz 15 Temmuz'u görmediniz mi? Cumhur İttifakı sizi gideceğiniz yere kadar süpürecektir" ifadeleri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, “Beyefendi bizim sokağa çıkmamızı istiyor anladığım kadarıyla. Zorlayacak, baskı kuracak, çıkmayacağız. Sandıkta gereğini yapacağız” dedi.

Miting programlarına ilişkin soruya da Kılıçdaroğlu, mitinglere çok ağırlık vermeyeceklerini belirterek, ağırlıklarını meslek örgütleri, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları ve gençlerle buluşmalara vereceklerini belirtti. 

Muhalefetin krizi dile getirdiği ancak adım atmadığı eleştirilerini ise Kılıçdaroğlu, “İktidar olduğumuzda bir hafta içinde yapacağımız ilk iş, Stratejik Planlama Teşkilatı’nı kurmak” dedi. Türkiye’nin geliri ve giderinin hesaplanacağını, hangi fonlarda ne kadar para olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bütün rakamları alacak sonra yöneteceksiniz. Sonra Ekonomik Sosyal Konseyi toplayacaksınız. Bir tarafa bakanlar bir tarafa sorunları yaşayanlar ‘Anlatın bakalım’ diyeceğiz. Çiftçilerin, esnafın aldıkları kredilerin faizlerini sileceğiz. Bunları bir hafta içinde yapacağız” diye belirtti.

‘GÜVEN OLMAZSA DEVLET YÖNETİLEMEZ’

Uzun vadeli planları olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “İktidar olduğunuzda 1 numaralı kararname var. Sayın Erdoğan’ı yolcu ettiğimizde yerine gelecek cumhurbaşkanı bunun gereğini yapmak zorunda. Devletin bütün üst kademesindeki bürokratlar istifa etmiş sayılıyor. Oraya yeni isimler atanacak. ‘İktidar olduğunuzda kimi atayalım’ yok öyle bir şey. Bugünden her şeyi planlı programlı yapıyoruz. Süratli şekilde atamalar yapılıyor. O işin erbabı uzmanı kimse onları atayacağız. ‘Bu bizim partilimiz, yeğenimiz, partilimizi getirelim’ demeyeceğiz. Tam tersini yapacağız. İlk bir haftada güveni sağlayacağız. Güveni sağlayamazsanız devleti yönetemezsiniz. İlk bir haftada bir ayda yapılacak bunlar” diye konuştu.

AKP’li Erdoğan’ın, “Dövizin köpüğünü aldığımız gibi enflasyonun da köpüğünü alacağız” sözlerini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Zamları geri mi alacaklar? Köpüğünü almak için zamları da geri alması lazım. Yapacağını hiç sanmıyorum” dedi.

HDP’YE YANIT: VEREBİLİRLER

HDP Eş Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’la yaptıkları görüşmenin ardından gündeme gelen, “Erken seçim için ortak önerge”sine dair de Kılıçdaroğlu, “Verebilirler, bağımsız bir siyasi parti, hepimizin saygı duyması lazım. Biz nasıl veriyorsak, onlar da verebilir. Erken seçim isteyen her siyasi parti önergelerini verir, komisyon başkanı topluyor, kabul edilirse Genel Kurul’a iner. Böyle bir önerimiz oldu, onlar bu önerimize nasıl bir tavır alacaklar bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘KİLİDİ GÖRMEDİM’

Millî Eğitim Bakanlığı önüne gitmeden önce Bakan’dan randevu talep ettiğini, uzun süre beklemelerinin ardından yanıt gelmediğini belirten Kılıçdaroğlu, özel kalemin Bakan’a yazdığını fakat yanıt alamadığını belirterek, şöyle devam etti: “Randevu verilmiyor, gidiyorum gençler adına oraya gidip o açıklamayı yaptım. Kalabalıkta kilidi filan göremedim. Bizim değil TBMM Başkanı’nın tepki göstermesi lazım. Seçilmiş bir milletvekili, bırakın genel başkan vs. bir kamu kurumuna nasıl giremez? Bu eleştiriyi hazmedememektir, ‘adaletsizliği sürdüreceğiz, sen neden hak arayanların yanındasın’ demektir. Ankara İl Başkanlığı örgütü toplamak istemiş, ben hemen ‘gelmesinler’ dedim. ‘Ben ve kadın milletvekilleri gideceğiz’ dedim. Sokağa çıkacağız, asacağız, keseceğiz, yok öyle şey. Ben onların haklarını savunacağım, hazırlıklar yapılıyor.”

Sözlü mülakatta elenen öğretmen adaylarına ilişkin internet sitesi hazırladıklarını da ifade eden Kılıçdaroğlu, ekledi: “Gençlerin nasıl elendiğini internet sitesinde göreceksiniz. Bir insanın elinden ekmeğini nasıl alırsınız? ‘Bunlara sahip çıkmayın’ deniliyor. Kime sahip çıkacağız, haksızlığı yapan Erdoğan’a mı sahip çıkacağız? 'Erdoğan çok iyi yaptı, bu gençleri ezdi' mi diyeceğiz. Bizim kitabımızda sokağa çıkmak yok ama haksızlığa uğrayan herkesin hakkını arayacağız, demokratik yollardan arayacağız.”

İBB AÇIKLAMASI

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin teftiş olduğu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Görevden alınmalı” sözlerine de Kılıçdaroğlu şöyle yanıt verdi: “Bizim sokaktan kastettiğimiz kontrolsüz şekilde sokağa çıkıp camın, çerçevenin kırılması. Şiddetin olması… Demokratik yollardan izin alırlar meydanlarda yaparlar. Mersin’de miting yapmak istedik, bu meydanda yapamazsınız dediler, gittik gösterdikleri yerde yaptık. Dolayısıyla özel bir çatışma alanı yaratmak istiyorlar, o tuzağa düşmüyoruz. Elbette insanlar demokratik yollardan caddede, sokakta açıklamalarını yapar, afiş açar. Zamlar var yağmur gibi geliyor, işsizlik var insanlar geçinemiyor. Bir hanede bir kişi çalışıyorsa o hanede tencere kaynamıyor. Bütün bu sorular var. Bütün bu sorunları Ekrem Bey’i ilave edip tartışma zeminini bu tarafa çekmek istediler. Müfettişleri görevlendirdiler. Bizim belediyelerimizden zaten müfettiş, Sayıştay denetçisi eksik olmuyor. Bizim belediyelerimiz bunlara alışkın.”

‘TOPLAM KAMU ZARARI 13 MİLYAR LİRA’

AKP döneminde İBB’de yapılan yolsuzluklara da değinene Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Olmayan bir işi olmuş gibi onayını verip parasını veriyorlardı. Bina ihalesine çıkmışsınız böyle bir iş yok ortada bina yok, parası ödeniyor. Bu kişi şimdi Ulaştırma Bakanı. Başka bir ülkede olsa bu bakan bir dakikada orada oturamaz. Hırsızlığın meşrulaştığı bir ortamda rahatlıkla bunu yapıyor, rahatlıkla bakan olarak atanıyor. Tıpkı rahatlıkla rüşvet alanın büyükelçi olarak atanması gibi. İçişleri Bakanlığı’nın 34 yolsuzluk dosyasına el koydu, buna yönelik adım atılmadı. 34 dosyada İBB’nin tespit ettiği toplam kamu zararının 13 milyar 202 milyon.”

CUMHURBAŞKANI ADAY PROFİLİ

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı aday profilini de şöyle tarifledi: “Devlet aklının ne olduğunu bilmeyen birisinin Cumhurbaşkanı olarak ortaya çıkmasını doğru bulmam. Topluma örnek olması lazım. Ön yargılı olmaması lazım. Toplumun her kesimini kucaklaması lazım. Gerçekten de tarafsız olması lazım. Eleştirileri büyük bir saygı ile karşılaması lazım. Hiç kimsenin etnik kimliğini, yaşam tarzını, inancını siyasete malzeme yapmaması lazım. Bunu taahhüt etmesi lazım, bu konuda görüş beyan etmesi lazım. Kendisinin yaşayışı ve mütevazılığı ile topluma örnek olması lazım. Cumhurbaşkanı’nın toplumun her kesimini kucaklaması, dertlerini dinlemesi ve siyasal partiler arasında çıkacak sert tartışmaların ve uyumsuzlukları giderecek bir yapıya sahip olması gerekir. Devletin sigortası olması gerekir. Sigorta, evin bütün odalarının aydınlanması için temel aygıttır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın pozisyonu da devletin sigortası olmasıdır.”

DERSİM AÇIKLAMASI

Helalleşme çıkışının 1915 Ermeni Soykırımı ve 1938 Dersim Tertelesi’ni de kapsayıp kapsamayacağı sorusuna ise Kılıçdaroğlu, “Bu döneme ait bütün belgelerin tarihçilerin önüne koyulması lazım. Gerçekleri bir görelim, gerçekleri görmeden bir şey söylemezsiniz. Aynı şekilde Ermeni olayları ile ilgili olarak de tarihçilerin bu konuları araştırması ve hepimizin önüne koyması lazım” diye yanıt verdi. 

OSMAN KAVALA

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala kararına uymadığı gerekçesiyle 19 Ocak tarihine kadar Ankara’ya süre tanımasına dair de Kılıçdaroğlu, Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını istemediklerini belirtti. “Türkiye’nin sıcak siyasetine dışarıdan müdahale AKP’nin işine gelir” diyen Kılıçdaroğlu, “AK Parti ister zaten, Erdoğan ortalıkta kahraman gibi gezer. Böyle bir beklentisi var Erdoğan’ın. Bu nedenle dışarıdan bir müdahaleyi doğru bulmuyorum. Türkiye’nin kendi sorunlarını demokratik sorunlarını çözebilir. Biz çözeceğiz ve dünya görecek. Bu çözümün temel aktörü sandığa gidip oy kullanacak gençlerdir” diye belirtti.(Ankara/MA)