CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Garé operasyonu sorumlusunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu görüşünü yineleyerek, “Beş soru sordum. Cevaplarını hâlâ almış değilim. Bana hakaret edeceğine millet bu soruların cevabını merak ediyor” dedi. Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a yönelik eleştirilerine devam eden Kılıçdaroğlu, "Başarıysa niye görevden aldın, alma görevden" dedi. Kılıçdaroğlu, “Bu milletin biriktirdiği 128 milyar doları ne yaptın” sorusunu da tekrarladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

NE OLDU DA TÜRKİYE BU HALE GELDİ

"Her birimizin hangi partiden olursak olalım, hangi görüşten olursak olalım ülkemizi, bayrağımızı, insanımızı seviyorsak sorgulanması lazım. Ne oldu da 19 yılın sonunda Türkiye, bir sosyal buhranla karşı karşıya? Hangi ekonomik ve siyasal tercihler Türkiye’yi buraya taşıdı? Ülkemize karşı sorumluluk duyuyorsak, aynı sorumluluk içinde ülkemizin sıkıntılarını da masaya yatırmak zorundayız. Oturup konuşamazsak, tartışamazsak kimin doğru kimin yalan söylediğini nasıl öğreneceğiz? Eğri ile doğruyu ayırmak zorundayız. Ülke ekonomik buhranla karşı karşıya ise oturup düşünmek zorundayız. Ne oldu da Türkiye, bu hale geldi. 19 yılda konuşmadığımız pek çok sorunu neden konuşmaya başladık? Neden hâlâ ve hâlâ dediğim dedik mantığı ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti yönetiliyor? Masaya yatırıp konuşmak zorundayız."

AKLIN MANTIĞIN ALACAĞI ŞEY DEĞİL

"Eğitim sistemine bakın. 2 milyon 608 bin 40 öğrenci eğitime ulaşamıyorsa, ne sınavı yapacaksınız? 19 yıldır eğitimde tasarruf yapıyoruz diyorlar. Sen tasarruf yapacaksan, saraydan başlayacaksın, çocuğundan değil. Devleti yönetmek sorumluluk üstlenmektir. ‘Sorumlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti.’ Akla mantığa bakın. Devleti yöneteceğim, yanlış kararlar olduğu zaman, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti sorumudur.’ Devleti yönetmek sorumluluk üstlenmek demektir. Yeri geldiğinde devleti sorumlu tutuyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilktir. Aklın alacağı, mantığın alacağı şey değil. Nasıl bir siyasi yapıyla karşı karşıya olduğumuzu bilmeniz için anlatıyorum. Böyle bir anlayışla memlekete hayır gelmez."

DEVLETİN DİNİ ADALETTİR

"Sadece eğitimde mi? Her alanda sorun yaşıyoruz. Ekonomide, dış politikada… Dış politikaya bakın. Hangi ülkeyle barış içindeyiz? Suriye. Öyle bir esip gürlediler ki… ‘Emevi Cami’nde namaz kılacağız’… Ne oldu? 3 milyon 600 bin Suriyeli bizim camilerimizde namaz kılıyor şimdi. Ne işimiz vardı Suriye’deki kavgayla. Şunu öğrenmek isterim. Suriye’ye girdiniz, 40 milyar dolar para harcadınız. 40 milyar dolar, esnafa harcansaydı, çiftçiye harcansaydı, sanayiye verilseydi ne olurdu? Ülke abat olurdu. Dillerinden hakareti ayırmıyorlar. Devlet böyle yönetilmez. Bilgi, erdem, hoşgörüyle yönetilir. Devlet intikam duygusuyla yönetilmez. Devletin dini adalettir. Defalarca söylenmiş bir söz bu. Adaletin olmadığı yerde hangi devletten söz edeceğiz? 21. yüzyılın Türkiye’sinde birleştirilmiş eğitim var. Milli eğitime gelince para yok. ‘İlla benim dediğim gibi olacak.’ Olmaz!"

HAVA HARP OKULU ÖĞRENCİLERİ YILLARDIR HAPİSTELER

"Adalet… Kim adaletsizliğe uğradıysa, bize oy versin vermesin, ona destek vermek zorundayız. Onun hakkını, hukukunu korumak zorundayız. Hava Harp Okulu öğrencileri var. Yıllardır hapisteler. Askerliğin kuralı vardır. Hava harp okulu öğrencileri müebbet hapisle yargılanıyorlar. Aynı pozisyonda olan bazı askeri okullarda hakim, ‘bunlar öğrenci, bunlara ceza mı verilir’ onları beraat ettiriliyorlar. Aileleri perişan, az önce ifade ettiğim gibi, kim haksızlığa uğrarsa biz onların yanında olacağız."

ÇABA HARCANDI MI

Terörü, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan, bu topraklarda babasının, dedesinin mezarları olan kimse savunamaz. Bir insanlık suçu olarak değerlendirdik. Bu sadece bizim ülkemize özgü bir şey değil. Teröre karşı insanlığın ortak tavır takınması lazım. Ortak bir davranış sergilenmesi lazım. Teröre karşı mücadele ettiler de karşı çıkan oldu mu? ‘Mücadele edeceğiz, yurt dışına gideceğiz’ dediler de karşı çıkan oldu mu? Yurt dışı destekçileri var, finans kaynaklarının büyük kısmı orada sağlanıyorsa Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne düşen görev var. Finans kaynaklarını kesmek. Bu konuda çaba harcandı mı? Terörle mücadele etmek, sadece terörist öldürmek demek değildir. 40 yıldır yapıyoruz bunu. Uluslararası arenada mücadele etmek zorundasınız.

HİÇBİR ASKER BU OPERASYONU KABUL ETMİYOR

"Gara’da bir operasyon yapıldı. Geldiler, bilgilendirdiler. TBMM Genel Kurulu’na hangi bilgiler verildiyse, aynı bilgiler verildi. Geçen haftaki grup toplantısında beş soru sordum. Bu insanlarımız ölmeyebilir miydi, hayatta olabilir miydi? Beş buçuk altı yıldır terör örgütünün elinde, neden ilgilenmediniz? Soru haklı mı haklı. İstanbul seçimlerinde mektup aldınız. Kendi seçimin için oy ver diye mektup alıyorsun, 13 kişinin hayatı için almıyorsun, neden? Sormazsam görevimi yapmış olmam. İstanbul seçimleri, şehitlerimizden daha mı önemliydi? ‘Dostum dostum’ diye ortada geziniyorsun. Telefon açtı, papazı verdin. Verirken, ‘bizim 13 vatandaşımız var’ diyebilirdin. Niçin aklına gelmedi? İnsan hakları örgütleri var. Çağrı yapardın. Rehinelere zarar verilmemesini isteyebilirdin. Niye yapmadın? Kalktın, bu operasyon başarısız oldu’ dedin. Sorumlusu olması lazım. Kim bu sorumlu? Erdoğan sorumlu. Kamuda görev yapmış hiçbir asker, hiçbir görevli bu operasyonu kabul etmiyor. Biz bunu söyledik ne oldu? Bir sürü hakaret. Cevaplarını hala almış değilim. Bana hakaret edeceğine millet bu soruların cevabını merak ediyor beyefendi."

AFİLİ GEZİYORDUN.. BAŞKOMUTANSAN TALİMATI SEN VERDİN

"Bu operasyonun sorumlusu cumhurbaşkanından bakanlarından Türkiye Cumhuriyeti devletidir diyor. Hepimiz sorumluyuz diyor. Biz neden sorumluyuz? Yeni doğan çocuk niye sorumlu? Simitçi niye sorumlu? Onlar mı devleti yönetiyor. Ortada afili geziyordun. Ortaya çık açıkla bunu. Başkomutansan talimatı sen verdin. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına Erdoğan karar verir, ben değil. Kendi sorumluluğundan kaçıyor. Mısır’da öldürülen Esma için ağladı, 16 şehidimiz için güldü. Aklım almıyor. Ben bunları söyleyince de ağza alınmayacak bütün hakaretleri yapıyor."

BAŞARIYSA NİYE GÖREVDEN ALDIN

"Devletin yönetilmediği sadece buradan değil, ekonomide de yönetilmiyor. Gitti ekonomiyi, Hazineyi, Merkez Bankası’nı teslim etti. Kayınpeder damat götürüyorlar. 128 milyar doları sattılar. Merkez Bankası kasasında olan 128 milyar dolar buharlaştı. Meclis’te araştırma önergesi verdik, reddettiler. Kendisine milliyetçi diyen parti de reddetti. Gittiğim yerde çiftçiye, esnafa, simitçiye, manava sordum: ‘Bir şey geldi mi?’ ‘Hayır.’ Damadı görevden aldılar. Televizyon kanalları, gazeteler ‘damat istifa etti’ yazamadılar. Türkiye’nin geldiği hale bak. 128 milyar doları sorunca damadı savunuyor. ‘Başarılarından kuduruyorlar’ diyor. Ne başarı ama? 128 milyar doları bir avuç doları peşkeş çekeceksiniz. Başarı… Başarıysa niye görevden aldın? Alma görevden. Başarıysa 128 milyar doları bir avuç insana peşkeş çeken Merkez Bankası Başkanı’nı niye görevden aldın? Almasaydın. Sorumluluğu damada attı. 128 milyar doların hesabını sorunca da kıyamet kopuyor. ‘Kıskanıyorlar.’ Vallahi kıskanmıyoruz. Kıskanılacak bir şey mi yaptınız? Bu milletin biriktirdiği 128 milyar doları ne yaptın? Merkez Bankası kasası eksi 57 milyar. Peki bunu biz sormayıp ne yapacağız. Sormadığımız zaman vatandaşın hakkını hukuku korumuş olur muyuz? ‘128 milyar doları, esnafa, çiftçiye sanayiciye harcadık’ de. Nereye gitti bu para? Ağrıma giden de şu: Bu 128 milyar dolardan 50 milyon dolarını tank palete verseydiniz, Katarlıları çıkarsaydınız daha iyi olmaz mıydı?"

ESNAFA GELİNCE ASLAN, BURAYA GELİNCE KEDİ

"128 miyar doları kimseye vermediler ama yandaşa gelince bunlardan daha bonkörü yok. İstanbul Havalimanı’nın kira bedelini 2018 ve 2019’u ertelediler daha önce. Şimdi 2020 ve 2021’i erteliyorlar. ‘Biz ödemiyoruz’ diyorlar. Esnafa gelince aslan, buraya gelince kedi. Arkadaş, esnaf 1 milyon 300 bin esnafa, 7 milyar lira verdiler. Bunların sadece kira ertelemesi, 18 milyar. 2021’i de erteleyecekler. Bunlar dört kişi, esnaf 1 milyon 300 bin. Esnafa sesleniyorum, bunlara oy verirsen iki elim iki yakanda olur. Esnaf Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin direğidir. Bizler kadar büyük sıkıntı yaşayan esnaf dünyanın hiçbir tarafında yoktur.  Türkiye’nin en büyük ihalelerini aldılar. Neden kira borçlarını erteliyorsunuz? Esnafınkini beş ay süreyle ertelediler. Üstüne faiz eklediler. Bunları hangi koşullarda ertelediler onu da bilmiyoruz."

DÜNYA SİYASETİNDE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

"Ne zaman olursa olsun sandık önümüze gelecek. Biz halkın başına bela olan bir iktidarı, dünyaya örnek olacak demokratik yollarla göndereceğiz. Dünya siyaset tarihinde bir ilki gerçekleştireceğiz. Farklı görüşleri olan siyasi partilerle beraber, demokrasiyi savunan dostlarımızla beraber, bir dikta yönetimini sandıkta yeneceğiz ve onları göndereceğiz."

BU KADAR AKILLI VİRÜS YOK

"Bu kadar akıllı virüs yok. Kongreler lebalep dolu, burada COVİD olmaz. Esnaf perişan. Bu herhalde vatandaşın hafızasının bir yerinde duracak. Araştırmada, ‘16 gün para girmezse, bunlar batma noktasına gelir.’ Kaç 16 gün? Feryatlar sokağa taştı. Değiştireceğiz. Öğrencilerin kredi borçları var. Onların da borçlarını sıfırlayacağız. Bu ülkeye hizmeti gerçek anlamda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yapacağız. Hortumculara değil. Yeteri kadar beslendiler."

ÜCRETSİZ 1 MİLYON AŞI DMO'YA HER DOZU 12 DOLARDAN FATURA EDİLDİ Mİ?

"Sağlık Bakanı’na ‘Aşıda aracı olan var mı’ diye soruluyor. Sağlık Bakanı ‘Doğru değil, herhangi bir aracı yok’ diye açıklama yapıyor. 9 Şubat 2021’e kadar 10 milyon 162 bin 123 doz aşı getirildi. Esenboğa gümrüğünden geçiyor aşılar. 1 milyon 242 bin doz aşı, Keymen İlaç A.Ş. tarafından faturalanıyor. 1 milyon doz aşı için ücret alınmıyor. 12 milyon dolarlık aşı ücretsiz verilmiş. Sayın Bakan ve Erdoğan’a soruyorum: Ücretsiz olarak ithal edilen 1 milyon aşı, Devlet Malzeme Ofisi’ne her dozu 12 dolardan fatura edildi mi, edilmedi mi? İthal edilen bir milyon doz aşı, ücretsiz olduğu Esenboğa Gümrüğündeki beyannamesinde var. Bu firma 1 milyon doz aşıyı, her dozu 12 dolardan ithal etti mi etmedi mi?"