Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde Ankara muhtarları ve kanaat önderleriyle bir araya geldi. Buluşmada konuşan Kılıçdaroğlu, “Bugün geldiğimiz nokta, dün önemli bir belge ulaştı. Önce temel atıyorsunuz, sonra ihale yapıyorsunuz. Temeli atan firmaya ihaleyi veriyorsunuz. Önce ihaleyi yapmadan önce temeli atıp sonra firmaya veriyorsanız ortada bu milletin cebine göz dikenlerin iradesi var demektir" diye konuştu.  

Elbirliğiyle Türkiye’nin aydınlığa çıkarılması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, siyaset kurumunun topluma güven vermesi gerektiğini belirtti. Herkesin siyasi görüşünün farklı olabileceğini ancak milli değerleri bir arada tutmanın zorunluğu olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Devletin organları nedir? Anayasa belirler. İlk dört madde değiştirilmesi teklif edilemeyen maddeler. Hiç kimse ilk 4 maddeye dokunamaz, ilk 4 maddenin teminatı Türkiye Cumhuriyeti'nin şerefli vatandaşlarıdır” diye konuştu. 

MİLLETİN VEKİLİNİ MİLLET SEÇMİYOR

Anayasa’da yasama, yargı ve yürütme organlarının tanımladığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Bunlardan birincisi Yasama organı yani TBMM. TBMM'de sizin seçtiğinizi sandığınız milletvekilleri gerçekten de milleti temsil ediyorlar mı? Siz aslında seçim sandığına gittiğinizde milletvekili seçmiyorsunuz, bir partiye oy veriyorsunuz. Yani milletin vekilini millet seçmiyor. Böyle olunca vekiller Genel Başkanlara bağlı oluyor. Yapmamız gereken çoklu organ yetmezliğinden bir an önce iktidarı kurtarmanın yolu milletin vekilini milletin seçmesidir” şeklinde konuştu.

 ‘BİR KİŞİYE DEVLET TESLİM EDİLMEZ’

“Yürütme yani Cumhurbaşkanı ve bakanlar” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Devleti saydam kılarlar. TBMM'nin çıkardığı kanunların gereğini yürütme organı yapar. Bugün geldiğimiz nokta, dün önemli bir belge ulaştı. Önce temel atıyorsunuz, sonra ihale yapıyorsunuz. Temeli atan firmaya ihaleyi veriyorsunuz. Önce ihaleyi yapmadan önce temeli atıp sonra firmaya veriyorsanız ortada bu milletin cebine göz dikenlerin iradesi var demektir. Sistem değişti. Kanun tekliflerini milletvekilleri verecek. Seçildiniz ve milletvekili oldunuz, birisi geldi dedi ki 'Şu tıbbi cihazlarla ilgili kanun teklifi hazırlar mısınız?' nasıl hazırlayacaksınız? Her işi ehline teslim etmeniz gerekir. Kanun teklifini verenler TBMM Komisyonları'nda hangi teklife imza attıklarını bile bilmiyorlar. Bunları değiştirmemiz lazım. Sağlıklı, tutarlı bir rejimi inşa etmemiz lazım. Bir kişiye devlet teslim edilemez.”

‘YARGI BAĞIMSIZLIĞI’ 

Üçüncü olarak yargı bağımsızlığı olduğunu aktaran Kılıçdroğlu, şunları söyledi: “Hepimizin sorumluluğu var. Eğer bizler evlatlarımıza güzel bir Türkiye bırakmayacaksak neden siyaset yapıyoruz? En altta bir hakim var karar veriyor. Karar gider yukarıya, oradan gider Anayasa Mahkemesi'ne. Anayasa Mahkemesi der ki 'Bu karar yanlıştır düzeltin' Anayasa Mahkemesi'nin kararı bütün makamları, mevkileri bağlar ama en alttaki hakim diyor ki 'Ben AYM'nin kararını uygulamam' o zaman nasıl güveneceksiniz? Hakimlik yani yargı can ve mal güvenliği demektir. Bir haksızlıkla karşılaştığımda ilk başvuracağım yer hâkimdir.”