Halkların Demokratik Partisi (HDP) başta olmak üzere sol örgüt ve parti üyelerine dönük gözaltı operasyonları son sürat devam ediyor. Hemen hemen her gün birçok kentte onlarca kişi gözaltına alınıp, tutuklanıyor. Bunun yanı sıra sivil toplum ve meslek örgütlerine dönük baskı da her geçen gün artıyor. Gözaltına alınanlar, tutuklananlar ve baskıya maruz kalanların birçoğu ise “terör” ve “terörist” kavramları üzerinden kriminalize edilerek, hedef gösteriliyor.  

Baskı ve gözaltılardan en çok nasibini alan HDP’nin İstanbul milletvekillerinden Ali Kenanoğlu, son süreçte yaşananları Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi.  

‘BARIŞ DİYEN HERKESE SALDIRI’

Partilerine yönelik operasyonlara her gün bir yenisinin eklendiğine dikkati çeken Kenanoğlu, “AKP-MHP iktidarını korumak” amacıyla operasyonların yapıldığını kaydetti. İktidar için baskıların araçsallaştırıldığını söyleyen Kenanoğlu, iktidar partisinin demokratik kitle örgütlerini “düşman” olarak gördüğünü ve bu nedenle hedef haline getirdiğini dile getirdi. 

Kenanoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’yı “terör” üzerinden hedef almasının da bu politikaların devamı olduğunu kaydetti. Kenanoğlu, “HDP bileşenlerine, Kürtlerin dostlarına ve Türkiye’de barış ve demokrasi isteyen herkese topyekun saldırıyor. ‘Evimize ekmek götüremiyoruz’ diyenlere dönük bir saldırı politikası izliyor. Neden? Çünkü iktidarlarının korumanın yollarını bu saldırılarda buluyorlar. Tüm bunlar yetmiyor gibi, üyelerini atadığı Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) de hedef alıyor. Bu saldırıları sıradanlaştırmaya çalışıyorlar ama bu saldırılar sıradan değil. Her saldırı Türkiye’nin demokrasini zedeliyor” değerlendirmesinde bulundu.  

MEDYA İLE MEŞRULAŞTIRMA ÇABASI

Kimi demokratik örgüt ve bireylere dönük saldırıların da partileri üzerinden meşrulaştırılmaya çalışıldığına dikkati çeken Kenanoğlu, “HDP’nin barış siyaseti üzerinden demokratik kitle örgütlerini hedef alma operasyonu yürütüyorlar. Milliyetçi tabanı konsolide etmek için yapılan bu saldırılar medyayı da kullanarak meşrulaştırmaya çalışılıyor. Yargı ise bunun sopası oldu. Erdoğan’ın TTB’ni hedef gösteren konuşmasına bakıldığında yargıya talimatta bunuluyor. Evet, belki TTB’ni kapatma şansıları yok. Ama barolarda yaptıkları gibi değişiklikler yaptırmaya çalışabilirler. Ki Erdoğan bunun sinyalini verdi” diye konuştu. Otoriter rejimlerin tarih boyunca demokratik kitle örgütlerini hedef aldığını kaydeden Kenanoğlu, “Çünkü bu rejimlerin ayakta kalmalarının başka bir yolu yok” dedi. 

‘MİLLİYETÇİLİK SIĞINAK OLDU’ 

Ülkede şu an yönetememe krizinin olduğunu ve bunun herkes tarafından kabul edildiğini dile getiren Kenanoğlu, iktidarın bu duruma karşı gelişen her eleştiri ve itirazı ise “terör” ile bağdaştırarak, susturmaya çalıştığını vurguladı. Kenanoğlu, “Geçen hafta Meclis’te enerjiyle ilgili bir konudaki eleştirilerimize ‘devlet, millet, bayrak’ söylemlerinin arkasına sığındılar. Konuştuklarımızın bununla ne alakası var? Ama her sıkıştıkları noktada ‘devlet, millet, bayrak’ gibi siyasi argümanlara sığınıyorlar” şeklinde konuştu. Saldırılar karşısında “ortak mücadele hattının” önemine değinen Kenanoğlu, “Önemli olan demokrasi için dayanışmadır. HDP’ye sahiplenme bu anlamda ülke demokrasine sahip çıkmadır” dedi. 

  

MA / Naci Kaya