Hakların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay,  Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz, hızla artan işsizlik ve derinleşen yoksulluğu Meclis’e taşıdı. Kemalbay, konun araştırılması için Meclis Başkanlığı’na araştırma önergesi verdi. 

'HER BİREYE TEMEL GELİR GÜVENCESİ SAĞLANMALI'

Önergede, krizle birlikte yaklaşık bir buçuk yıldır süren Covid-19 pandemisinin krizi daha da büyüttüğü, bu süreçte yoksulluğun ve işsizliğin de salgın haline geldiği vurgulandı. Önergede, “Doğa talanı, bir türlü açılmayan destek paketleri, gelir dağılımındaki adaletsizliği daha da artırarak yurttaşların kendilerini güvencesiz ve geleceklerini belirsiz görmeleri sonucunu doğurmuş, insanı yaşamdan vazgeçmeye kadar götüren intiharların patlamasına sebep olmuştur. Derinleşen yoksulluk ve intiharlara köklü çözümler üretmek, herkes için güvence toplumunu inşa etmek, şarta bağlı olmadan her bir bireye temel gelir güvencesi sağlamak ve bu amaçlar doğrultusunda gerekli vergi sistemini ve gelir dağılımını düzenleyecek önemleri almalıdır” diye belirtildi. 

'DÖVİZ KURU KARŞISINDA YOKSULLAŞMA DEVAM ETMEKTEDİR'

“Yoksulluk insanların temel gereksinimlerini karşılama olanağına sahip bulunamaması, kişilerin yaşayabilecekleri minimum yaşam standartlarının olmamasıdır” diye kaydedilen önergede şu ifadelere yer verildi: “Türkiye ekonomisi toplumun geniş kesimleri açısından gün geçtikçe daha da kötüye gitmekte, halk her geçen gün artan enflasyon ve rekor seviyelere ulaşmış döviz kuru karşısında yoksullaşmaya devam etmektedir. İşsizlik Türkiye tarihinin en yüksek seviyesindedir ve güvencesiz bir toplum yaratılmıştır. Buna karşılık hükümetin ranta dayalı, sermaye odaklı politikaları nedeniyle tekeller, uluslararası şirketle bayram etmekte, kar rekorları kırmaktadır. Pandemi döneminde Türkiye’deki yoksulluk artışına dair Dünya Bankası’nın 27 Nisan 2021 tarihinde yayınlanan Türkiye Ekonomi İzleme Raporu’nda, 2019 yılında yüzde 10.2 olan yoksulluk oranının 2020 yılında yüzde 12.2’ye yükseldiğinin tahmin edilmekte olduğu ve şu anda yoksulluk oranını pandemi öncesi seviyelere geri getirmenin bir zorluk teşkil ettiği belirtilmiştir.”

'TÜRKİYE'DE 16 MİLYON YURTTAŞ YOKSUL'

Ekonomik krizle beraber pandeminin de etkisiyle gelir dağılımının bozulduğunun ifade edildiği önergede, ”Hükümetin bütçe tercihleri, para ve ranta dayalı ekonomi politikalar, pandeminin kötü yönetilmesiyle beraber yoksulluğun ve işsizliğin daha da derinleşmesine neden olarak kalıcı bir hale getirmiştir. Ekonomik kriz bir avuç azınlık dışında toplumun her kesimine yayılan bir salgın durumuna dönüşmüştür. Toplum yoksulluk sınırı altında, asgari yaşam düzeyinde, borçlanarak ayakta kalmaya çalışması da artık fayda etmemektedir. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Ar-Ge birimi Kamu-Ar’ın, yoksulluk sınırı araştırmasının Nisan 2021 sonuçları dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşayabilmesi için yapması gereken zorunlu gıda ile gıda dışı harcamaların toplam tutarının 11 bin 680 liraya çıktığını belirtmiştir. Bu durum Türkiye’de 16 milyon yurttaşın yoksul, 18 milyon yurttaşın ise yoksulluk sınırında yaşadığını, yani 34 milyon yurttaşımızın açlık tehdidi altında olduğunu göstermektedir” diye belirtildi.

'ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMASI ELZEMDİR'

Önergede son olarak, “Yoksulluk ve gelir adaletsizliğinin toplumun her kesimine yayılan etkilerinin saptanması ve ivedi bir şekilde toplumdaki her bireye temel gelir güvencesi sağlamak üzere izlenecek politikaların belirlenmesi amacıyla Araştırma Komisyonu kurulması elzemdir” denildi.