CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ekonomide ve hukukta yeni bir reform dönemi başlatıyoruz” ifadelerine karşı "Reformu yap ama faturayı saraya keseceksin. Sorun sensin. İşin ilginci şu; 18 yıldır bu ülkeyi yönetenler ‘adaletsizlik var ve biz çözeceğiz’ diyor. Adaleti perişan edeceksin 18 yıl sonra bir hukuk reformu yapmaya ihtiyaç var diyeceksin. İnsanın biraz yüzü kızarır” dedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte yaptığı KKTC ziyareti için her heyet ve kurum için ayrı ayrı uçak kaldırılmasını da eleştirdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun konuşması satır başlarıyla şöyle:

18 YILDIR DEVLETİ YÖNETİYORSUN, İNSANIN YÜZÜ KIZARIR

‘Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez’ sözü ne kadar anlamlı. Adalet için tarihin en uzun yürüyüşünü yaptık CHP olarak. Aynı zamanda adalet kelimesi olmayan dünyada hiçbir anayasa yoktur. 18 yılda zulme uğrayan milyonlar oldu. KHK'larla binlerce kişi bir gecede işinden oldu. Sivil ölüme mahkum edildi. Pazarda tezgahtarlık yapmak istediler ona izin vermediler. Ve çıktı konuştular "ağaç kökü yesinler" dediler. Kozmik odayı terör örgütüne açtılar. Dünyada örneği yoktur ama bizde oldu. Hukukta reform yapma konusunda Erdoğan ne kadar samimi? Adalet kurumuna güven kalmadığını o da görüyor. Adalet kurumunda çalışıp adalet dağıtan hakimler de görüyor. Onlar da ifade ediyorlar zaten. Hakimlerin savcıların belli odaklardan talimat almadan karar vermedikleri o da biliyor, biz de biliyoruz, dünya da biliyor. Adalet Bakanı o da konuşmuş, ‘bırakın adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun’. Günaydın beyefendi. Bu konuda adım atacak kim, sizsiniz kardeşim.  İşin ilginci şu; 18 yıldır devleti yönetenler, ‘adaletsizlik var sorunu çözeceğiz’ dediler. 18 yıldır devleti yöneteceksin, her dediğin olacak, insanın yüzü biraz kızarır. ‘Adaleti yerle bir ettik, gereğini yapacağız’ demelerini bekliyoruz.

ADALET İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

İyi niyetle adalette reform yapacaksanız, adalete toplumun saygı duymasını sağlayacaksanız, adalet kurumu sadece adalet yapacaksa bir şeyler yapmak lazım. Sayayım: Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayarak devlet krizine neden olan yargıçları ne yapacaksınız? Bırakın hukuk fakültelerini ilkokul mezunu bir kişi dahi AYM kararlarının uygulanması gerektiğini bilir. Ama bu hâkimler uymadı ne yapacaksınız? Ceza İşleri Genel Müdürlüğü hakim ve savcıların eğitimi dolayısıyla bir broşür hazırlamış 'tahliye konusunda hakimler savcılar kurulu ile mutlaka istişarede bulunulduktan sonra irade oluşacak.' Birisini tahliye edeceksen önce bana soracaksın' talimatını veren hakimler ve savcılar kurulu üyelerini ne yapacaksın? Binlerce KHK mağduru var. Hemen yarın sabah samimiysen, bu insanları derhal kamudaki görevlerine iade edeceksin.  Mafya liderlerini uyuşturucu kaçakçılarını serbest bırakıp düşüncü suçlularını hapsetmekten vazgeçecek misin? Ben düşünce özgürlüğünü savunacağız diyorsan ben inanırım ki bunlar hukukta bir reform yapacaklar. Hakkında hüküm olamadığı halde üç buçuk yıl bir insanı hapiste tutacaksın. Sen bunu yarın sabah tahliye ettirecek misin? Adaletin olmazsa olmazı barolardır. Baroları parçalamaktan vazgeçecek misiniz? Basın özgürlüğü konusunda Basın İlan Kurumu tehdit unsuru. Beğenmediği haberler dolayısıyla ‘sana paranı vermeyeceğim, sana ilan göndermeyeceğim’ diyor.

CUMHURİYET GAZETESİ VE FAHRETTİN ALTUN

Cumhuriyet Gazetesi, Basın İlan Kurumu'nun zulmüne uğradı. Niçin? Fahrettin Altun'un boğazda yaptığı inşaat dolayısıyla. Fahrettin Altun bu inşaatı yaptı mı? Yaptı. İnşaatı yaparken izin aldı mı? Almadı. Sonra kendisi yıktı mı? Yıktı.  Cumhuriyet Gazetesi, doğru haber yaptığı için ceza alıyor. Ne zamandan beri doğru haberler ceza konusu olmaya başladı? RTÜK tam bir baş belası... Özgür medyada gözü... 'Acaba bir şey bulup bunların ekranlarını karartabilir miydim? RTÜK bundan vazgeçecek mi?

REFORM YAPACAKSIN ODATV’YE İZİN VERECEKSİN

Odatv en çok izlenen sitedir. Bilgi Teknolojileri Kurumu 257 gündür yasalara aykırı olarak Odatv'yi kapatmış durumda... Sen 'hukukta reform yapacağım' diyorsan yarın sabah buna izin vereceksin. Açıkça hem anaysa hem hukuka aykırı bir uygulama daha var. Şu kürsüden yaptığımız konuşmaları suç sayıp hakkımızda fezleke düzenleyen savcılar var.  Muhbir milletvekilleri bu kürsülerden yaptığımız konuşmaları şikâyet ediyorlar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletinse seçimle gelenin yerine mahkeme kararı olmaksızın onun yerine bir devlet memurunu atayamazsın kardeşim! Hukukta reform yapıyorsan gerçek anlamda reform yapacaksın. YSK kararıyla seçimlere katılma hakkı olanları tutuklayıp hapse atamazsın. YSK seçime girebilirsin diyorsa çıkıp meydanda propaganda yapmam lazım. Ortada bir mahkeme kararı yok, hayır sen hapiste kalacaksın kardeşim. Demokrasi mi bu? CHP'li belediyelerim belde halkına hizmet vermesini engellemeyeceksin.

AYRIMCILIK YAPTIKLARI AN BÖLÜCÜLÜK YAPMIŞ OLURLAR

Yöneten görevini yapmıyorsa, biz devreye giriyoruz. Bu toplantıların en temel amacı, iktidarın görevini yapmadığı konularda iktidarı uyarmak ve nasıl yapılması gerektiğini söylemek. Biz onu yapıyoruz. Bir ekonomik buhran var, bir hukuk buhranı var. Çözülmesi gerekiyor. Siyaset kurumu çözecek. Her yerde söyledim; ekonomi ve hukukta bir sorunu çözecekseniz ve milletin hayrına olacaksa biz TBMM’de elimizi kaldıracağız, ‘evet’ diyeceğiz. Fakat ısrarla genelgeye, kararnameye dönüşmüyor. Herkes beklenti içinde. Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Kapasite, birikim vardır. Bir kişi ‘her şeyi ben çözerim’ diyorsa, o olmaz. Devlet, aile şirketi gibi yönetilmez. Devleti yönetmek için bilgiye, liyakata, özel sektöre, kamu kuruluşlarına ihtiyacınız var. Devleti yönetenlerin bir sorumluluk anlayışı olması lazım. Devleti yönetenler ayrımcılık yapmazlar, ayrımcılık yaptıkları an bölücülük yapmış olurlar. Bu nedenle iktidar, ekonomide ve hukukta reform yapacaksa nasıl yapacağını anlatacağız.

SORUNLARI BİZ ÇÖZECEĞİZ

Ekonomide derin sorunlar var. Geçen hafta 81 ile giden milletvekillerimizin hazırladığı KOBİ raporlarını özetledim. İktidar sahaya çıkamıyor, milletvekilleri çıkamıyor çünkü hepsi protesto ediliyor. O zaman görev bize düşüyor. Şimdi arkadaşlarımızı görevin ikinci etabı bekliyor. Geçen hafta anlattığım çözümleri, yine aynı yere gideceğiz, çözümleri anlatacağız. Kısa vadede, orta vadede, uzun vadede ne yapılması gerektiğini tek tek belirledik. Sadece bunu yapmadık. Bir Ekonomi Masası kurduk. Bu kez her ile gideceksiniz, sorun yaşayan aktörlerle görüşeceksiniz, çözümleri anlatacaksınız. Öyle anlatacaksınız ki ülkenin tüm sorunlarını analiz eden şekliyle anlatacaksınız. Sorun var evet, çözüm de var. Çözecek en güçlü aktör biziz. Sorun var çözemiyorlar, çünkü birikim yok, liyakatlı elemanları yok. Bizim çözme konusunda bilgimiz, birikimimiz var. Bizim kimseye verilecek hesabımız yok. Kimse bizi mal varlığımız ile tehdit edemez.

BAZILARI İÇİN EKONOMİ PİK YAPTI

Alandan gelen bilgi, gerçekten millet perişan halde. Saraylarda oturanlar bu gerçeği göremiyor, görmek istemiyor, duymak istemiyorlar. Biz gerçeği anlatmaya devam edeceğiz. Daha 15 gün önce ‘ekonomi pik yapıyor’ diyenler ‘millete acı reçete vereceğiz’ diyenler bunlar değil mi? Bu söz bazıları için doğru. Dolarla ihale alanlar için ekonomi pik yapıyor. Dolarla devlete borç verenler için de ekonomi pik yapmış durumda. Buradan AK Partili kardeşlerime seslenmek isterim: Yerli ve milli olanlar, vatandaşlarından dolarla borçlanma konusunda hazine tahvili çıkarırlar mı? Kendi vatandaşına ‘bana borç ver, dolar üzerinden ver’ diyorsun. Bu sözüm Sarayın bekçiliğini yapan için de geçerli. Esnaf için işçi için dul yetim için ekonomi dip yaptı. Gelirleri düştü, enflasyon gelirlerini götürdü. Dövizdeki her artış fiyatlara yansıdı. Faturayı vatandaş ödeyecek. 10 milyon 287 bin işsizimiz var. İşsizlik sigortasından para alanlar 225 bin kişi. ‘Ekonomi pik yaptı.’ Vatandaşa doğruları söyleyin.

ÇİFTÇİLERİN OYLARINI AK PARTİ ÇANTADA KEKLİK OLARAK GÖRÜYOR

Anket yapılmış soru şöyle; ‘100 bin TL'niz olsa, döviz olarak mı, TL olarak mı tutarsınız?’ Seçmenin 55.9'u ‘döviz olarak tutarım’ demiş. AK Parti seçmenin yüzde 32'si, MHP seçmeninin yüzde 41'i ‘dolar olarak tutarım’ demiş. Biz mercimeği, mercimek üretmeyen bir ülke Bosna Hersek'ten alıyoruz. Çiftçi bunu hak ediyor mu? Oy veriyorsa hak ediyor. Çok açık ve net söylüyorum. Hala kalkıp 5 kişiye dünyanın parasını verirsin, sesini çıkarmazsın. Senin mercimeğinle değil de mercimek üretmeyen bir ülkeden mercimek ithal ediyor ve sen sesini çıkarmıyorsan sen açlığı ve yoksulluğu hak ediyorsun kardeşim. Ben senin hakkını savunuyorum. Senin çocuklarının hakkını savunuyorum. Sen saraylarda yaşayan kişileri savunuyorsan bir sorunumuz var demektir. Ahlaki bir sorunumuz var demektir. Herkesin bu bağlamda iyi düşünmesi lazım. Bütün çiftçilerin oylarını AK Parti çantada keklik olarak görüyor. Uşak bizim en güzel illerimizden bir tanesi. Deri sanayisinde gelişmiş, 260 farklı işletme var, 3 bin 200 civarında işçi var. Türkiye'de hayvan derisinin yüzde 65'i Uşak'ta işleniyor ve ihraç ediliyor. Ülkeye bu insanlar döviz getiriyorlar. Üretici diyor ki ‘ben deriyi işliyorum ihracat yapıyorum.’ Efendim tuttular ‘vergi ödeyeceksiniz’ diyorlar. Büyük itirazlardan sonra yüzde 40'ı yüzde 20'ye indirdiler. Kaldırın kardeşim ya dövize ihtiyacımız var.

UÇAKLARI TEK TEK SAYDI

Ekonomide reform yapacağız diyor Erdoğan. 18 yıldır ne yaptın? Ne oldu da 18 yıldır milletin önüne acı reçeteyi koyuyorsun? Ne istediysen yaptın. ‘El kaldır’ deyince blok halde el kaldırıyorlar. Bu yanlıştır deme cesaretine bile sahip değiller. Peki 18 yıl sonunda milletin önüne acı reçeteyi hangi gerekçeyle koyuyorsun? ‘Vatandaşın önüne acı reçeteyi koyarız’ diyor, sarayda israfı engellemiyor. Sayın Bahçeli ile beraber Kıbrıs’a gidiyor. ‘Biz oraya piknik yapmaya gideceğiz’ dediler. Şu devlet anlayışına bakabilir misiniz? Nasıl gidiyorlar? Bir uçak Erdoğan, bir başka uçak Bahçeli için, bir başka uçak heyetler için, Çavuşoğlu için ayrı bir uçak. İki uçak da korumalar. Hani bizde bir söz var ya ‘ayranı yok içmeye’ diye. Konteynerlarda beslenen milyonlar aklınıza hiç gelmiyor mu? Sizde vicdan, ahlak var mı? Oraya gittiler, Rauf Denktaş’ın mezarını ziyaret etmediler. Sen oraya gidip piknik yapıyorsan, bunu sana sağlayan kişinin adı Bülent Ecevit’tir. Ecevit’in adını ağzına alamaz. İyi ki almıyor.

TEFECİYE DİZ ÇÖKMEK DEMEK

‘Ekonomide reform yapacağız.’ Ne demek bu? Tefecilere selam göndermek. Zamları yapacağız millet önceden hazırlıklı olsun demek. Erdoğan, ‘faizin en azından enflasyon seviyesinde tutulma mecburiyeti bu konuda mücadelemizi zora sokuyor’ diyor. Ya arkadaş sen demiyor muydun ‘faiz düşerse enflasyon düşer, faiz düşerse dolar düşer, faiz düşerse fiyatlar düşer’ diyen sen değil miydin? Londra'daki bir avuç tefecinin önünde diz çökmek demektir bu. Bunu yapacaksınız siz. Ekonomide reformu yap ama faturayı saraya keseceksin. Sorun sensin. ‘Damadı değiştirdik, ekonomi düzelir.’ Hataylı bir esnaf, ‘ayak kokuyor, çorabı değiştirsen ne olur’ demiş doğru.

ADALET KURUMUNA GÜVEN KALMADIĞINI ONLAR DA GÖRÜYOR

(Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez) sözü ne kadar anlamlı. Adalet için tarihin en uzun yürüyüşünü yaptık CHP olarak. Aynı zamanda adalet kelimesi olmayan dünyada hiçbir anayasa yoktur. 18 yılda zulme uğrayan milyonlar oldu. KHK'larla binlerce kişi bir gecede işinden oldu. Sivil ölüme mahkum edildi. Pazarda tezgahtarlık yapmak istediler ona izin vermediler. Ve çıktı konuştular 'Ağaç kökü yesinler' dediler. Kozmik odayı terör örgütüne açtılar. Dünyada örneği yoktur ama bizde oldu. Hukukta reform yapma konusunda Erdoğan ne kadar samimi? Adalet kurumuna güven kalmadığını o da görüyor. Adalet kurumunda çalışıp adalet dağıtan hakimler de görüyor. Onlar da ifade ediyorlar zaten. Hakimlerin savcıların belli odaklardan talimat almadan karar vermedikleri o da biliyor, biz de biliyoruz, dünya da biliyor. Adalet Bakanı o da konuşmuş, ‘Bırakın adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun’. Günaydın beyefendi. Bu konuda adım atacak kim, sizsiniz kardeşim. İşin ilginci şu; 18 yıldır devleti yönetenler, ‘Adaletsizlik var sorunu çözeceğiz’ dediler. 18 yıldır devleti yöneteceksin, her dediğin olacak, insanın yüzü biraz kızarır. ‘Adaleti yerle bir ettik, gereğini yapacağız’ demelerini bekliyoruz."