Karamollaoğlu, "Yeni genel merkezimizin mimari yapısı Elif şeklindedir. Elif bir başlangıçtır. Elif bir duruştur. Elif diklenmeden dik durmaktır" dedi.Karamollaoğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:

TEK KURUŞ HAZİNE YARDIMI YOK

Bu hafta basın toplantımızı yeni genel merkezde gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor ve paylaşıyoruz. Binamız, Allaha hamdolsun tamamlandı… Bu bina tek kuruş hazine yardımı olmadan yapıldı. Her bir tuğlası alın teriyle, fedakârlıklarla konuldu. Bize gönül veren kardeşlerimizin destekleri ile binamız bitirildi. Bu noktada emeği geçen herkese teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Burada bir hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Yeni genel merkezimizin mimari yapısı Elif şeklindedir. Elif bir başlangıçtır. Elif bir duruştur. Elif diklenmeden dik durmaktır. İnşallah yeni binamız da Hakkı hakim kılma yolundaki gayretlerimize güzel bir mekan olacak. Yarım asırlık hareketimiz bütün insanlığın kurtuluşu için var gücüyle çalışmaya devam edecektir.

HEDEFLERE ULAŞACAĞIZ

İstanbul’un Fethi’nden, Sakarya’nın siperlerine, Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan D8’lere kadar uzanan şuur ile merhum Erbakan Hocamızın gösterdiği hedeflere ulaşmak için elimizden gelen tüm gayreti ortaya koyacağız. İnanıyorum ki; Yaşanabilir Bir Türkiye ve Yeni Bir Dünya hedefine, yeni genel Merkezimizle birlikte çok daha güçlü ve çok daha karalı bir şekilde yürümeye devam edeceğiz.  

AZERBAYCAN GÖREVİNİ YAPTI

Savaşı değil barışı tercih etmeye, çatışmayı değil diyalogu tercih etmeye ihtiyacımız var. Öncelikle Ermenistan’ın Gence’de sivillere yönelik yaptığı saldırıyı esefle kınıyorum. Ermenistan insanlığa ve hukuka sığmayan bu saldırılardan bir an önce vazgeçmelidir. Azerbaycan bu sefer üzerine düşen görevi bi hakkın yerine getirdi, eskiden kaybetmiş olduğu toprakları kazanmak için ciddi ve azimli bir tavır sergiledi. Bunun yanı sıra Dağlık Karabağ bölgesinde Azerbaycan ordusu tarafından işgalden kurtarılan bölgeler sebebiyle de kardeş Azerbaycan’ı tebrik ediyorum. Ermenistan bir an önce işgal ettiği bölgelerden çekilmeli, tüm bölge barış ve huzura kavuşmalıdır. Bu bölgede eğer kalıcı bir barış isteniyorsa bu barışın bir numaralı şartı Dağlık Karabağ işgalinin sonlandırılmasıdır.

MISIR'DAKİ İDAMLARI KINIYORUZ

Gündemimizin bir başka dış politika konusu Mısır’da son günlerde yaşanan gelişmeler. Bildiğiniz üzere Mısır’da, sokak eylemlerinde son zamanlarda bir artış görülüyor. Sisi yönetiminin hafta başında 15 Müslüman Kardeşler üyesini idam ettiği iddia ediliyor. Umarım bu haberler doğru değildir, barışa vurulan bir darbedir. Bu idamlar ne Mısıra ne de bölgeye fayda sağlar. Eğer iddialar doğruysa gerçekten bir hukuk katliamıdır. Mısır yönetimini mutedil olmaya davet ediyoruz… Bunun yanı sıra Suudi Arabistan’ın Türk mallarına yönelik ambargo kararını da tarihi bir hata olduğunu ifade etmek istiyorum. Bugün bölgedeki ülkelerin birbiri ile uğraşmaya değil birbirine destek çıkmaya ihtiyacı var. Bölgedeki her gerilim her kriz ancak emperyalizmin işine yarayacaktır.

BE HEY GAFİL

Macron’un son zamanlarda çıkıp da uzaktan gazel okuması sadece bilgisizliğinin veya kasıtlı tavrının bir işaretidir. Güya İslam’a düzen vermeye çalışıyor. Be hey gafil! Kendi memleketinde İslam’ı seçen çok insan oldu onların kitaplarına bir bak. Bir devlet başkanı bu kadar cahilce kasıtlı davranamaz. Onlar inancı kendi menfaatlerini tesis etmek için yeniden şekillendirmek isterler. Hıristiyanlığı bile bu hale bu mantık getirdi zaten. Batılılar Hıristiyanlığı sömürgeleştirmenin bir unsuru olarak kullandılar. Onlar, bu mantıkları ile İslam’ın yeniden tarif edilerek onlara hizmet eder hale getirilmesini istiyorlar ama İslam hakkı üstün tutar, İslam; ahlak, şefkat, dürüstlük, fedakarlık demektir.

TÜRKİYE 90'LARI YAŞIYOR

Muhterem arkadaşlar ülkemizde bazı gelişmeler bizi endişeye sevk ediyor. Son zamanlarda özellikle fikir ve düşünce hürriyeti üzerinde, medya üzerinde baskılar artarak devam ediyor. Çok farklı gelişmelere şahit oluyoruz. Helikopterden atıldığı iddia edilen köylüler… Milletvekili şoförü tarafından ezilen güvenlik görevlisi… Daha da garibi hadiseden sonra önümüze çıkanı “ezer geçeriz” kabilinden yapılan açıklamalar. Biz iktidarız kim bize kaide ve kuralları uygulamaya kalkar biz kaide ve kural koyarız mantığı ülkeyi bir kargaşaya sevk ediyor. Ülkede güvensizlik doğdu iktidardan yana değilsen yaşama hakkın bile tehlike altında manasına geliyor. Bunun süratle değiştirilmesi gerekiyor. Türkiye’nin bu şekilde yönetilmesi ve ileriye gitmesi mümkün değildir. Böyle bir anlayışla ne devlet ne millet yönetilebilir.

SEN BAKMAZSIN DA PİYASA YANIYOR

TÜİK rakamları ile milleti avutmaya çalışıyor. Vefat eden hasta gömülmüş mezar taşına yazdırmış, “hastayım hastayım dedim inanmadınız şimdi anladınız mı?” bu millet ölüp de mezar taşına böyle bir şey mi yazdıracak anlamanız için. Ben dolara bile bakmam diyor sen bakmazsın da piyasanın canı yanıyor… Şimdi TÜİK rakamlarının hali ortada, hesabı hangi marketten yapıyorlar gerçekten merak ediyoruz, söylesinler de alışverişimizi oradan yapalım. Bir ülke düşünün akaryakıttan, bilgisayara, gıdaya akla gelen her şeye zam üstüne zam gelecek ama enflasyon rakamları bu seviyede kalacak. Bu ülkede Covid 19 teşhisi konulmuş gerçek hasta sayısını bile açıklanan rakamlarla 8 ile çarparak bulabiliyorsanız, enflasyon rakamlarını kaç ile çarpmak lazım siz düşünün.