Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile görüştü. Boğaziçi Üniversitesi protestosuna destek verdiği için öğrenci Beyza Buldağ'ın tutuklanması için Uysal, "Hiçbir ülke kendi başarılı kurumlarını evlatlarını, gençlerini böyle bir tartışmanın içerisine bilerek ve isteyerek gönül arzu eder ki düşürmesin, ama Türkiye düşürdü" dedi. 

Karamollaoğlu ve Uysal Saadet Partisi Genel Merkezinde bir araya geldi. Gündeme ilişkin fikir alışverişinde bulunan iki genel başkan, görüşme sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladılar. 

UYSAL :"DEVLETİN EN SON GÜCÜNÜ SINAYACAĞI UNSUR KENDİ ÖĞRENCİLERİ, EVLATLARIDIR"

Boğaziçi eylemlerine destek veren öğrenci Beyza Buldağ’ın tutuklanmasıyla ilgili bir soru üzerine Uysal, şu yanıtı verdi:

"Hiçbir ülke kendi başarılı kurumlarını evlatlarını, gençlerini böyle bir tartışmanın içerisine bilerek ve isteyerek gönül arzu eder ki düşürmesin, ama Türkiye düşürdü. Türkiye’deki siyasal kutuplaşmaya, siyasi rekabete bir cephane üretmek adında maalesef ‘devleti ele geçireceğiz’ mantığı içerisinde yapılan atamaların en son geldiği merhalede öğrencilerden başlayarak bir kurumun refleksi var. İçişleri Bakan Yardımcısının çok talihsiz bir açıklaması oldu, ‘devletin gücünü sınamayın’ diye. Bir devletin herhalde en son gücünü sınayacağı unsur kendi öğrencileri, evlatlarıdır."

“TEPKİLERE TERÖR FAALİYETİ DEMEK EN BÜYÜK HATA”

Karamaollaoğlu ise, "Öğrencilerin hareketlerini bir terör hareketi olarak takdim etmek aslında çok yanlış. Öğrenciler haklı da haksız da olabilirler. Ama bir konuda kendi tepkilerini, düşüncelerini hep birlikte gündeme getiriyorlarsa bunu bir terör faaliyeti gibi görmek göstermek en büyük hata olur" dedi.  

UYSAL: "HERKES EŞİTTİR AMA BİRİLERİ DAHA FAZLA EŞİTTİR MANTIĞI"

Bir gazetecinin AKP kongrelerinde pandemi kurallarına uyulmaması hakkında sorduğu bir soruya ilişkin Uysal, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Herkes eşittir ama birileri daha fazla eşittir mantığı içerisinde, kitlelere ‘sosyalleşmeyin kalabalık halde faaliyet üretmeyin’ telkinleri yapılırken, kongrelerdeki görüntüleri hepimiz izliyoruz. Sadece bir sağlık problemi değil, üretim, tüketim zincirlerinin kırıldığı ve özellikle geniş halk kitlelerine güvencesiz yaşayan insanlarımıza, esnaflarımız başta olmak üzere ciddi bir maliyetin çıktığını da görüyoruz. Bu sürenin çok süratle sona erebilmesi için, alınan tedbirlerin ve yaptırımların etki uyandırması toplumda maalesef bu görüntülerle zedeleniyor.”

KARAMOLLAOĞLU: "TÜRKİYE'DE ÇİFTE STANDART KURAL HALİNE GELMİŞ"

Karamollaoğlu da aynı soruya "Türkiye’de çifte standart kural haline gelmiş. İktidar kendi işine geldiği zaman başkalarına telkin ettiği hususlarda farklı bir yol takip edebiliyor. Bu da kamu vicdanında biraz farklı bir etki meydana getiriyor" karşılığını verdi.