TBMM Genel Kurulunda dün akşam yapılan oturumda, Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu görüşmeleri sırasında söz hakkı alan HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı ortaokullarda seçmeli dersler hakkında konuştu. Türkiye'nin yönetim ve ekonomik krizleri bir daha yaşamaması için hukuku, adaleti ve demokrasiyi eksiksiz olarak uygulaması gerektiğini söyleyen Taşçıer, “Ne zaman ki bunlardan uzak durulmuşsa krizlerin de baş gösterdiğini görmekteyiz” dedi. 

Artı Gerçek'ten Seda Taşkın'ın aktardığı haberde Taşçıer’in Meclis'te yaptığı konuşma şu şekilde: 

“Çok uzaklara gitmeden, 1980 askerî faşist diktatörlüğünün ülkeyi elli yıl geriye götürdüğünü hepimiz biliyoruz. Yine, 1990'lı yıllarda Kürt halkına karşı uygulanan faili meçhul öldürmelerle, köylerin yakılıp yıkılmasıyla, Kürtlerin yerinden yurdundan sürülmesiyle beraber yönetim krizinin baş gösterdiğini gördük. 1990'lı yılların ortasında ve 2000'li yılların başında da bundan kaynaklı olarak 2 tane ekonomik krizi bu halk yaşadı.”

‘ÜLKE YÖNETİLEMEZ HALE GELDİ’

“AKP iktidarı 2015 yılından başlayarak başta Kürtler olmak üzere uyguladığı adaletsizlik, hukuksuzluk ve antidemokratik uygulamalarla bu ülkeyi bugün de yönetilemez hâle getirmiştir. Hukukun üstünlüğünü uygulamak için, adalete güveni arttırmak için, demokratik yönetim için mutlaka ama mutlaka Kürt meselesinin demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi gerekmektedir. Kayyumlarla ülkeyi yöneterek, kayyum zihniyetiyle Diyarbakır Kırklar Dağı'na başka isimler vererek Kürt halkının değerlerini hiçe saymakla yönetemezsiniz, Kürtler bu konuda hiç taviz vermeyecek bunu bilesiniz.”

‘KÜRTÇE DERSLERİN SEÇİLMESİNİ ÖNERİYORUZ’

“Şimdi, Kürtçe 2 kelime konuşursam yine tutanaklara "x" diye geçilecek. Yine bu Meclis 25 milyon Kürt'ü yok sayacak, bu yok saymaları önlemek için, bu tür uygulamalara dikkat çekmek için çok çok yetersiz de olsa ana dil sorunumuzu çözmese de, ilerisi için bir adım kabul edilerek seçilmesinde tereddüt edilen okullardaki seçmeli ders olan Kürtçe derslerinin seçilmesini öneriyoruz, destekliyoruz. Tüm Kürt, anne ve babalara ve Kürt halkımıza çağrımızdır, seçmeli Kürtçe dersleri mutlaka seçiniz. Bizler söz konusu haftada iki saatlik seçmeli ders politikasının altında yatan amacı bilerek yine de bu imkânı kendi dilimizi korumak için sonuna kadar kullanmalı ve seçmeli Kürtçe dersleri seçmeliyiz. 5, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda okuyan öğrencilerin, 21 Ocağa kadar, Kürtçenin Kurmanci ve Kirmancki yani Zazaki lehçelerini seçmelerini talep ediyoruz, destekliyoruz.”

‘ÇÖZÜM EŞİTLİKÇİ ANAYASAYLA MÜMKÜN’

“Türkiye'nin en büyük sorunlarının başında ana dillere karşı uygulanan tekçi politikalar, tekçi eğitim sistemi gelmektedir. HDP olarak tüm kimlik ve kültür sorunlarının köklü çözümünün demokratik, çoğulcu, özgürlükçü ve eşitlikçi bir anayasayla mümkün olacağına inanıyor ve bu uğurda mücadele ediyoruz. Türkiye'nin sorunlarının çözülmesi için en başta demokrasinin gereği olarak farklı kimliklerin, dillerin, inançların ve kültürlerin hak eşitliğinin anayasal güvence altına alınması ve bu anlayış üzerinde şekillenen bir anayasal yurttaşlık tanımının yapılması, ana dil hakkının özellikle ana dilde eğitim başta olmak üzere her alanda uygulanması gerekmektedir. Çocukların ana dillerinde eğitim almalarıdır.”

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 17'nci, 29'uncu ve 30'uncu maddelerine koyduğu çekinceler kabul edilemez, derhâl kaldırılmalıdır. İlköğretimden üniversiteye ana dilde eğitim hakkı yıllardan beri tartışılan ve özellikle Kürtler tarafından talep edilen bir insanlık hakkıdır. Ancak bu hak, iktidarlar tarafından yıllardır çiğnenmektedir, gasbedilmektedir. Kürtçe, eğitim dili ve resmî dil olmalıdır.