Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dil, Kültür, Sanat, Spor ve Eğitim Politikaları Komisyonu, Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle uluslararası kurumlara mektup gönderdi. HDP, anadilde eğitim hakkının engellenmesi, kamusal alanda anadilinde hizmetin yasaklanmasıyla yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı mektubu, Birleşmiş Milletler Çocuk Komitesi, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Komitesi, UNESCO ve UNİCEF'e gönderdi. 

Türkiye’de milyonlarca çocuğun haklarından mahrum olduğu, yaşlarından büyük sorunlarla yaşamak zorunda bırakıldığına dikkat çekilen mektupta, “Türkiye’nin çocuk karnesi içerisinde; çocuk istismarı, kız çocuklarına uygulanan ayrımcılık ve şiddet, çocuk işçiliği, mülteci çocuklar, engelli çocuklar, cezaevindeki çocuklar, savaş ve fiziksel şiddet kıskacındaki çocuklar, sosyal ve ekonomik durumlar sonucu artan bağımlılık, anadilinde eğitim hakkı gasp edilen ve asimilasyon politikalarına maruz bırakılan çocuklar yer almaktadır” denildi.

ANADİLDE EĞİTİM 

Otoriter devletler dahil olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde çok dilli ya da çift dilli eğitim modellerinin geliştirilmeye ve uygulanmaya çalışıldığının altı çizilen mektupta, “Ancak Türkiye’de özellikle Kürt çocukları başta olmak üzere anadili Türkçe olmayan çocukların anadillerinde eğitim almaları TC. Anayasası 42. Madde ile kesin olarak yasaklanmıştır. Ayrıca Türkiye’de etno-dinsel diğer gruplar zorunlu din dersleri almak zorunda bırakılarak, kendi inançlarını öğrenmekten mahrum bırakılmaktadır. Bugün Türkiye’de yaşayan milyonlarca çocuk anadillerinde eğitim görememektedir. Pedagojik formasyona aykırı ve anti-demokratik bir anlayışla biçimlenen hukuki engellemelerle anadilinde eğitim almaktan mahrum bırakılan çocukların hem anadiliyle ilişkisi koparılmakta hem de kültürel habituslarından uzaklaştırılmalarına neden olunmaktadır” ifadeleri yer aldı.

BM ÇOCUK HAKLARI KOMİTESİ’NE ÇAĞRI

Mektubun devamında şunlar yer aldı: “İnsanlığın ortak geleceğinin devamcıları olan çocukların, daha adil, özgür, demokratik ve barışçıl bir dünyada yaşamaları, anadilinde eğitim alması için hak ve fırsat eşitliğinin sağlanması ve uygulanması oldukça önemlidir. Çocuk hakları aynı zamanda temel insan haklarıdır. Türkiye’de çocuk haklarına yönelik kısıtlayıcı ve yasakçı uygulamalar, çocuk haklarının sadece kağıt üzerinde kaldığını göstermektedir. Eğitim, yaşam ve kültürel haklar başta olmak üzere, çocukların en temel hakları tehdit altındadır. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin Türkiye’de çocukların anadilinde eğitim hakları başta olmak üzere diğer bütün haklarını garanti altına alınıp uygulanması ve evrensel hukuk normlarının uygulanması için Sözleşmeyi imzalayan bütün taraflara sorumluluklarını yerine getirmesi için, BM Çocuk Hakları Komitesi’nin gözlemci bir görev üstlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Söz konusu evrensel hukuk normlarının taraflarca uygulanması BM’nin ilgili komitesinin tarihsel bir sorumluluğu olarak durmaktadır. Bu gün vesilesiyle, sözleşmenin her bir maddesinin önemini ve çocuğun gelişimindeki yerini hatırlatmanız; çekince koyan ülkeleri bu çekinceleri kaldırması yönünde teşvik etmeniz ve denetleyici mekanizmaları harekete geçirmeniz oldukça önemlidir.”