Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, yeni dönem politik hattını belirlemek üzere İstanbul’da gerçekleştirdiği toplantının sonuç bildirgesini açıkladı.

Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015 tarihinde DAİŞ tarafından düzenlenen saldırı sonucu yaşamını yitiren 103 insanın anıldığı bildirgede, “Katledilen yoldaşlarımızın demokrasi ve adalet düşlerini gerçekleştirme sözümüzü yineleyerek onların şahsında hepimizin barış özlemini gerçekleştirmek için kalıcı ve onurlu barış mücadelesini her yerde yükselteceğiz” denildi.

‘SALDIRILAR KADIN KAZANIMLARINA DÖNÜK’

HDP’ye dönük saldırıların derinleşerek devam ettiğine vurgu yapılan bildirgede, saldırıların amaçlarından birinin de kadın mücadelesi ve kazanımlarına dönük olduğuna işaret edildi. Bildirgede, “Rantın, talanın, çürümenin toplum ve kadına düşman politikaların diğer adı olan AKP-MHP iktidarı; rehin alma, gasp etme ve iradeye el koyma saldırılarını yeni bir boyuta taşımıştır. Yargı mekanizması araçsallaştırarak, algı operasyonları yürüterek HDP’siz bir ülkede faşizmi egemen kılmaya çalışmaktadır” ifadelerine yer verildi.

‘İNTİKAM OPERASYONU’

Bildirgede, şöyle devam edildi: “Partimize yönelik son saldırı konsepti ile kalıcı ve onurlu barış mücadelesinin öznesi olan HDP’nin boy verdiği çatışmasızlık ve çözüm süreci dönemini, bütün aktörleriyle birlikte hafızadan silmeyi hedeflemektedir. İktidarın bütün hesaplarını bozan, sarsılmaz sandıkları güçlerini tökezleten7 Haziran 2015, 31 Mart ve 23 Haziran 2019 seçimlerinin başarılarının, toplumda umudun yükselmesinin intikamını alma operasyonudur. Toplumun birlikte başardık motivasyonunu dağıtma, teslim alma operasyonlarının devamıdır. Genç kadınlar özel savaş politikalarının birincil hedefi haline getirilerek, kadın mücadelesinin öznesi olmaları engelleniyor. 

Özellikle biz kadınların yükselen mücadelesi, demokratik siyaset zemininde eşit temsil ve eşit haklarla irade ve karar sahibi olmamız ülkenin demokratikleştirilmesine soluk borusu olmuştur. Kadın belediyeciliğinin kazanımlarını tasfiye etme, kadınları dayanaksız, muhatapsız, umutsuz ve güvencesiz bırakma girişimlerinin son hedefi Kars Belediyemizi gasp ederek Eşbaşkanımız Şevin Alaca’yı ve onlarca arkadaşımızı rehin alma operasyonu bunun bir parçasıdır.

TECRİT VE 9 EKİM KOMPLOSU

HDP’nin kurucu fikrinin mimarlarından Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit, aynı zamanda kadın eşitlikçi ve özgürlükçü yeni yaşam programının hayat bulmasını önlemeye yönelik bir tecrittir. Bu mutlak tecrit, Türkiye ve Ortadoğu halklarının hava ve su kadar ihtiyaç duydukları eşit haklarla bir arada yaşamın teminatı olan onurlu barış mücadelesine uygulanıyor. Özellikle son operasyonlar, HDP’nin fikri zeminini ortadan kaldırma, toplumu hafızasızlaştırma ve HDP fikriyatını açığa çıkaran tüm siyasi aktörlerden, başta Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere, intikam alma operasyonudur." 

‘FAŞİZME GEÇİT VERMEYECEĞİZ’

Adaletsizliğini her yerde arttığına vurgu yapılan bildirgede, tüm kadın dinamikleri ile birlikte mücadelenin yükseltileceği kaydedilerek, “cebrut iktidara meydan okuyoruz” denildi.  Saldırı ve tahakküm politikalarına boyun eğmeyecekleri vurgulanan bildirgede, şu ifadelere yer verildi: “Boyun eğeceğimizi hayal edenlerin hevesini kursaklarında bırakmaya, ülkeyi ateşe atma pahasına korumaya çalıştıkları tahtlarından, saltanatlarından etmeye her zamankinden daha kararlıyız. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını, istismar yasasını durdurmayı, kadın odaklı yerel yönetimlerimizi, eşit temsiliyet ve eşbaşkanlık sistemimizi savunmayı, yüz yıllık kazanımlarımıza yenilerini eklemeyi mücadelemizin varlık nedeni olarak görüyoruz. Bütün kadın örgütleriyle, dinamikleriyle, oluşumlarıyla, çevreleriyle hep birlikte dayanışma içinde mücadelemizi yükselterek faşizme geçit vermeyeceğiz. Kadınların kuracağı demokratik ve adil bir ülkeyi hep birlikte inşa edeceğiz."