Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, “Pandemide Engellilerin, Dezavantajlı Grupların ve 65 Yaş Üstü İnsanların Yaşadığı Sorunlar” başlıklı raporu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

Piroğlu, salgın sürecinde işçilerin, yoksulların ağır bedeller ödediğini belirterek, engelli bireyler ve yaşlıların daha ağır bir süreç yaşadığını söyledi. Salgın sürecinde iktidarın bir sınıf karantinası uyguladığını belirten Piroğlu, “İktidar, işçi sınıfı ve yoksulları salgınla yüz yüze bırakan, halka kendi başının çaresine bakmayı öneren bir çizgi izledi ve salgının faturası yoksullara çıktı. İnsanları eve kapatarak salgınla mücadele etmeyi istedi ama bu durum özellikle engelli ve yaşlı bireyler üzerinde ağır sorunlar doğurdu” diye belirtti.

 Raporun ayrıntıları şöyle: 

“Raporda, salgından en çok etkilenenlerin hayatın olağan akışında dahi sorunlar çözülemeyen engelliler, dezavantajlı gruplar ve 65 yaş üstü bireyler olduğu belirtilerek, var olan sorunları katlanarak devam ettiği belirtildi.

65 YAŞ ÜSTÜ

*Özellikle salgın günlerinin başladığı süreçlerde oluşan yanlış algı insanların içerisine düştüğü psikolojik durumunda etkisiyle sanki Korona virüs vakalarının sorumlusunun 65 yaş üstü bireylerin olduğu bu bireylerin virüsü en erken kapan ve yayan grup olduğu algısıyla 65 yaş üstü bireyler hedef haline getirilerek neredeyse linç edilmeye varan durumlara maruz kaldılar. Bu süreç 65 yaş üstü bireyleri daha derinden etkileyerek, içerisinde bulundukları korku ve çaresizliği daha çok tetikledi. 65 yaş ve üstü bireyler için hiçbir alternatif çözüm geliştirilmeden sunulan tek çözüm izole edilmek olmuştur

*Yine bu zorlu süreçte bu kişilere bakmakla yükümlü kişilere de gerekli maddi ve psikolojik destekler sunulmamıştır.

*Covid-19 salgınından korunmaları için ileri yaştaki yurttaşların evde kalmaları önemlidir. Ancak,  sağlık sisteminde ve kamusal yaşamda insanca yaşam hakkını sağlayacak önlemler bu sürece eşlik etmek zorundadır.

ENGELLİ BİREYLER

*Olağan zamanlarda dahi ayrımcılık, dışlanma toplumdan izolasyona maruz kalan engelli bireylerin yaşamlarının bu salgınla birlikte daha da zorlaştığı açık bir şekilde görülmüştür. Kovid-19 salgını gibi olağanüstü hallerde, devletin dezavantajlı kişilere nasıl hizmet sağlayacağına ilişkin somut bir eylem planı da bulunmamaktadır.

*Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sini oluşturan engelli bireylerin büyük bir kısmı sosyal politikalar nedeniyle bu tür izolasyon ve yalnızlığı zaten yaşamaktaydı. Salgın, engelli bireyin yaşamına ikinci bir izolasyon olarak yansıyarak zor olan yaşamlarını bir kat daha zorlaştırmaya başlamıştır.

*Bu zor günlerde açıklanan tedbirlerde, kamuda çalışan engellilerin izinli olması dışında engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak başkaca bir iyileştirmeye şahit olmadık.

*Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sini oluşturan engelli bireylerin salgınla birlikte pek çok temel hakkını kullanamaz duruma geldiği, erişilebilirlik başta olmak üzere, sağlık hakkına ulaşmakta güçlük çektiği, çok sayıda ihtiyaç sahibi bireyin fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinden mahrum kaldığı, engelliler için yaşamsal öneme sahip ilaç ve medikal malzemelerindeki fiyat farkları ve erişim zorluğu, yine bakmakla yükümlü bireylerin çalışma koşulları bilinmesine rağmen, hala bu sorunları çözmeye yönelik bir çalışmanın olmaması kabul edilebilir bir durum değildir.

*Tüm bu sorunların yanında salgından kaynaklı eve hapsedilen engelli bireyler stres, kaygı ve psikolojik sorunlarla da karşı karşıya kalmıştır.

CEZAEVLERİNDE BULUNAN HASTA, ENGELLİ VE 65 YAŞ ÜSTÜ BİREYLER

*Tüm dünyayı etkisi altına alan covid-19 salgınının en çok etkilediği alanların başında ise cezaevleri gelmektedir. Hiçbir sağlık sorunu olmayan mahpusların dahi cezaevi koşullarından kaynaklı sağlık sorunları yaşadığı Türkiye cezaevlerinde; engelli, kronik rahatsızlığı bulunan ve 65 yaş üstü bireylerin yaşamları bu süreçte daha da zorlaşmıştır.

*Hem hükümet yetkililerinin hem sağlıkçıların sürekli dile getirdiği sosyal mesafe kurallarının önemine rağmen Silivri cezaevinde 30 kişilik 40 kişilik koğuşların bulunması görmezden gelinmektedir. Test sonucu pozitif çıkan vakanın 39 kişilik koğuşta tutulduğuda bilinmektedir.

*Hiçbir sağlık sorunu olmayan mahpusların dahi böylesi bir risk altında olduğu süreçte engelli, kronik rahatsızlığı bulunan ve 65 yaş üstü bireylerin bu süreci bu cezaevleri koşullarında sağlıklı atlatmaları mümkün görünmemektedir. Bu durumda olan birçok mahpus ilgili kurumlarca cezaevinde kalamaz raporu almalarına rağmen salgınla baş başa bırakılarak ölüme terkedilmişlerdir.

*Yine Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan ağır hasta tutuklu Sabri Kaya’nın sayısız tahliye talebi reddedildi. Kalp hastası da olan Kaya 12 Mayıs’ta bağırsak kanaması geçirmesi üzerine Osmaniye Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken, 19 Mayıs tarihinde ikinci kez bağırsak kanaması geçirdi. Kalbi yüzde 25 çalışan Kaya, 25 Mart’ta kalp krizi ve beyin kanaması geçirmişti. Kaya, 3 kez yoğun bakıma alınıp, ‘Durumu iyi’ denilerek, yoğun bakımdan çıkarılarak cezaevine tekrardan götürülmüştü. Bir ayda 20 kez kriz geçiren Sabri Kaya yaşamını yitirmiştir. Bu durum ihmalkarlık denilerek açıklanacak bir durum değildir. AKP-MHP zihniyetinin ve devlet aklının özellikle siyasi tutsaklara bakış açısının somut bir örneğidir.

* ‘Basına da yansıyan iddialara göre Samsun Bafra cezaevinde 3 yıldır tutuklu bulunan 70 yaşındaki Mehmet Yeter’in koronavirüs nedeniyle geçen hafta yaşamını yitirdiği belirtilmiştir’ Yeter’in ölümünden birkaç gün öncede bacağının kesilerek tekrar cezaevine gönderildiği iddialar arasında yer almaktadır.

CEZAEVLERİNİN DURUMU

*Kandıra 2 Nolu F Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan 72 yaşındaki Halil Aksoy Tansiyon, prostat, romatizma ve Alzheimer hastasıdır. Gözünde kornea yırtılması sonucu görme problemi ve kolunda ise his kaybı yaşanmaktadır.

*Şakran 1 Nolu Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Eser Morsümbül’ün beyninde tümör bulunmaktadır ve 1998’den bu yana kemoterapi tedavisi görmektedir. Ayrıca tek böbrekle yaşamını idame ettirmektedir.

*Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Hikmet Kara’nın kalp, şeker, astım rahatsızlıkları bulunmaktadır. Kara 4 kez mide kanaması geçirmiştir.

*Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Emin Güler’in yüzde 94 engelli raporu bulunmaktadır. Güler kendi başına ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır ve ayrıca Hepatit-C hastasıdır.

*Kalp rahatsızlığı, yüksek tansiyon, zehirli guatr, kemik erimesi, böbrek ve bağırsak bozuklukları bulunan 81 yaşındaki Mehmet Emin Özkan yüzde 87 vücut fonksiyon kaybının bulunduğuna ve hapishanede kalamayacağına dair raporuna rağmen serbest bırakılmıyor.

*Aliağa (Şakran) Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Selma Altan, 72 yaşında, dizlerde kemik erimesi bulunmaktadır ve hareket etmede zorlanmakta olan Altan tutuklu yargılanmaktadır.

*Tarsus 2 Nolu T Tipi Hapishanesi’nde tutulan Mehmet Bilici, kalp hastası ve 72 yaşındadır.

*Aliağa (Şakran) 2 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Sekvan Becerikli’nin, bedeninin sol yarısı felçtir ve Becerikli tek başına ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Sağ Paritealde 5 cm’lik çöküklük bulunmaktadır ve post travmatik epilepsi hastasıdır.

*Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Mahmut Bilgiç’in bel fıtığı bulunmaktadır. Vücudun yarısı felç olan Bilgiç yatalak olarak yaşamını sürdürmektedir.

*Muğla E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Özal Korkmaz, felç olmasına ve Adli Tıp Kurumu’nun verdiği ‘cezaevinde kalamaz’ yönündeki raporuna rağmen serbest bırakılmamaktadır.

*Rize Kalkandere L Tipi Hapishanesi’nde tutulan M. Emin Ökten yüzde 80 felç olmasına rağmen serbest bırakılmıyor.

*Ümraniye Hapishanesi’nde tutulan Abdullah İşler, 70 yaşında ve kalp hastasıdır.

*Bolu F Tipi Hapishanesi’nde tutulan Hayati Kaytan’ın yüzde 60 engelli olduğuna dair raporu mevcuttur.

*Şakran 4 nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Yılmaz Suncak tiroit bezi kanseridir ayrıca eklem romatizması, sinüzitkronik, farenjit, ülser, astım, reflü, hemoroid, kallentrol, topuk dikeni ve gizli şeker hastalıkları da bulunmaktadır.

*Tarsus 2 Nolu T Tipi Hapishanesi’nde tutulan Abdulaziz Özdemir prostat kanseridir ve böbrekte kist ve kronik iltihaplanma vardır. Ayrıca disk kayması ve omurgada kronik ağrıları olmasına rağmen serbest bırakılmıyor.

*Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi’nde tek başına tutulan Deniz Yıldırım kolon kanseridir ve tedavi görmesine rağmen serbest bırakılmıyor.

*Dicle Bozan’ın bir bacağı kesilmiş ve protez kullanmaktadır. Karın bölgesinde parçalanma olan mahpusun bağırsakları dışarıdadır, kolostomi torbası takılıdır.

*66 yaşındaki İsmail Yılmaz’ın kalp rahatsızlığı, prostat, görme bozukluğu, yüksek tansiyon hastalıkları bulunmaktadır.

*28 yıldır hapishanede tutulan Şevket Bilici, mide ve bağırsak sorunu, içten kanamalı hemoroid, baş ağrılaı, sinüzit, tansiyon, gül dökümü ve alerji rahatsızlıkları bulunmasına ve diğer mahpusların yardımı ile yaşamasına rağmen serbest bırakılmıyor.

*Hasan Alkış açık kalp ameliyatı olmuştur ancak kalp yetmezliği sorunu devam etmektedir. Hipertansiyon ve Behçet hastalıkları bulunmaktadır. İki ayrı zamanda felç geçirmiştir. Yüzde 43 engelli olduğuna dair raporu olmasına rağmen serbest bırakılmıyor.

*Metris R Tipi Hapishanesi’nde tutulan 32 yaşındaki Ergin Aktaş iki elini kaybetmiştir ve koah ile tüberküloz hastalıkları bulunmaktadır. Adli Tıp Kurumu’nun verdiği ‘cezaevinde kalamaz’ yönündeki raporuna rağmen serbest bırakılmıyor.

*Şakran 3 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Mehmet Şirin Tekneduray gırtlak kanseridir.

*Silivri 5 Nolu L Tipi Hapishanesi’nde tutulan Cengiz Çelik mesane kanseridir, aynı zamanda epilepsi hastası olan Çelik’in vücudunda 22 parça şarapnel parçası bulunmaktadır.

*Metris R Tipi Hapishanesi’nde tutulan ve boynundan aşağısı tutmayan, yatağa bağımlı olan Abdullah Turan Adli Tıp Kurumu’nun verdiği ‘cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen serbest bırakılmıyor.

*Metris R Tipi Hapishanesi’nde tutulan ve yüzde 98 engelli raporu bulunan trafik kazası sonucu belden aşağısı tutmayan Serdal Yıldırım Adli Tıp Kurumu’ nun verdiği ‘ cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen serbest bırakılmıyor.

*Diyarbakır D Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Hasan Aşan’ ın yüzde 90 engelli raporu bulunmaktadır ve mahpus haftada 3 gün diyalize girmektedir.

*Metris R Tipi Hapishanesi’nde tutulan Kemal Gömi ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsüdür ve Adli Tıp Kurumu 11 kez hapishanede kalamayacağına dair rapor verildiği halde serbest bırakılmamaktadır.

*Silivri 9 Nolu Kapalı Hapishanesi’nde ağır tecritte tutulan Soydan Akay prostat kanseridir. Ayrıca Hepatit-b hastası olan Akay, eklem romatizmasından dolayı çok ağrı çekmektedir.

*Kandıra 2 Nolu F Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Cemal Aydoğan’ın akciğer, astım, pnömokonyoz hastalıkları bulunmaktadır.

*Şakran 3 Nolu T Tipi Hapishanesi’nde tutulan Ali Kurban’ın kronik böbrek hastalığı vardır ve haftada 3 kez diyalize girmektedir. Akciğerlerinin yüzde 48’ ini kullanamamaktadır ve tüberküloz hastasıdır. Yüzde 90 engelli raporu bulunmaktadır.

*Gaziantep H Tipi Hapishanesi’nde tutulan Ali Yalçın, kolon kanseridir. Yüksek tansiyon, kalp, bel fıtığı ve Hepatit-B hastalıkları bulunmaktadır.

* Bandırma 2 Nolu T Tipi Hapishanesi’nde tutulan Cengiz Eker kalp hastasıdır. 3 damarı tıkalı olduğu için anjiyo olmuş ve iki damarına stent takılmıştır. Reflü,gastrit rahatsızlıkları olan ve akciğerinde  3 yara tespit edilen mahpus nefes almakta zorlanıyor.

*Tarsus 3 Nolu T Tipi Hapishanesi’nde tutulan Abdulaziz Özdemir prostat kanseridir ve böbreğinde kist ve kronik iltihaplanma vardır. Ayrıca disk kayması ve omurgada kronik ağrıları mevcuttur.

*Şakran 4 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Abdullah Batı kalp hastasıdır ve hapishanede kriz geçirmiştir. Açık kalp ameliyatı ile 4 kalp damarı değiştirilmiştir.