Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, “Milyonlarca insan, hepimiz, elektriğe gelen zamlardan sonra ödeyeceğimiz paraları hesaplıyoruz, nasıl ödeyeceğiz bunları diye dertleniyoruz. Bu iktidar sadece elektrik şirketlerine her ay 34 milyar lira para aktarıyor” dedi.

TİP Genel Başkanı, İstanbul Milletvekili Erkan Baş TBMM’de basın toplantısı düzenlerdi. Yeni yılla beraber peşe peşe gelen zamları eleştiren Erkan Baş, özetle şunları söyledi:

“Elektriğe, doğal gaza, benzine, mazota, sigara ve içkiye, buğdaya arpaya ihtiyaç duyduğumuz her şeye zamlar geldi. Birkaç gün sonra da TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamı ile sarsıldık. TÜİK’in tüm çabasına rağmen son 20 yılın en yüksek enflasyonuyla karşılaştık. TÜİK’e göre bile rakamlar ürkütücü boyutlarda ve TÜİK’in bile indiremediğini gösterdiği için önemli yoksa gerçekte TÜİK’in açıkladığının çok üstünde olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu ülkede yaşayan herkes biliyor.

'TAYYİP ERDOĞAN NE AŞKI BİLİR NE SEVGİYİ BİLİR'

Zamlar, enflasyon yetmemiş olacak ki dün akşam saatlerinde AKP’li Cumhurbaşkanı da yaptığı açıklamayla milyonlarca emekliyi, memuru hayat pahalılığına ezdiremeye devam edeceğiz. Bunları söylerken utanmadan biz ‘Milletimize aşığız’ diyor. Aşk gibi güzel bir sözcüğü bile kirletiyor. Tayyip Erdoğan ne aşkı bilir ne sevgiyi bilir. Milyonlarca insan, hepimiz, elektriğe gelen zamlardan sonra ödeyeceğimiz paraları hesaplıyoruz, nasıl ödeyeceğiz bunları diye dertleniyoruz. Bu iktidar sadece elektrik şirketlerine her ay 34 milyar lira para aktarıyor. 

'HEMEN SEÇİM TALEBİNİ GERÇEK YAPMAK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞACAĞIZ'

TİP olarak ilan ediyoruz: Yarından itibaren sokaklardayız. Hemen seçim talebini gerçek yapmak için var gücümüzle çalışacağız.  Buradan tüm parti üyelerimize, dostlarımıza, yurttaşlarımıza çağrı yapıyoruz: TİP üyeleri, sokak sokak, mahalle mahalle, halkın erken seçim talebini güçlendirecek.

'ÇÖZÜM LÜKS, ŞATAFAT İÇİNDE YAŞAYANLARDAN HESAP SORMAK'

TİP olarak bu krizden çıkışı zaten darda olan toplumu zora mahkum etmekte görmüyoruz. Çözümümüz bu halkı sömürerek, çalarak, çırparak, bu zor zamanlarda kendi cebini kendi cukkasını düşünenlerin servetine el koymaktır. Çözüm, vergi affı altında hırsızlık yapanlardan bu toplumun vergilerini geri almak. Çözüm, Hazine garantisi adı altında soygunlara son vermektir. Çözüm lüks, şatafat içinde yaşayanlardan hesap sormak.”