Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye Gençlik Vakfı’na (TÜGVA) ait olduğu öne sürülen bazı ‘kadrolaşma listeleri’nin ciddiyetle araştırılması gerektiğini söyledi. Baş, "Kim ki bunun üzerini örtmeye, iddiaları ortaya atan insanları hedef haline getirmeye çalışıyor, bu paralel yapılanma ile iş birliği içindedir. Sonra bir kez daha aldatıldık, kandırıldık masallarını yutacak hali yok bu memleketin" dedi.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Baş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucusu olduğu TÜGVA’ya ait olduğu öne sürülen bazı ‘kadrolaşma listeleri’ hakkında açıklama yaptı. Belgelerin ciddiye alınarak araştırılması gerektiğini belirten Baş, "Kim ki bunun üzerini örtmeye, iddiaları ortaya atan insanları hedef haline getirmeye çalışıyor, bu paralel yapılanma ile iş birliği içindedir. Sonra bir kez daha aldatıldık, kandırıldık masallarını yutacak hali yok bu memleketin" dedi. Erkan baş özetle şöyle konuştu:

REZİL OLMAK İÇİN BU KADAR PARA HARCAMAYA GEREK YOK

Ülkenin tek bir gerçek sorununu çözemeyen, hatta çözmek ne kelime tüm sorunları kangren haline dönüştüren bir iktidarın algı oyunları ile sürdürme çalışmalarını izliyoruz. Geçtiğimiz hafta basketbol oynadığı iddiasıyla birtakım videolar yayınlanmıştı. Bu hafta da Sayın Cumhurbaşkanı gençlerle toplanmış, şarkı söylemeye çalıştığı videoyu basına servis etmiş. Dünyanın parasını harcayan bir İletişim Başkanlığı var. Sözde gençliğin oyunu almak istiyorlar ama tam anlamıyla Erdoğan’ı rezil ediyorlar. Rezil olmak için bu kadar para harcamaya gerek yok. Sokağa çıksalar her vatandaş daha fazla, daha dürüst rezil edebilir.  Aslında iktidarın nasıl bir gençlik istediğini görüyoruz. Gençleri hiç konuşturmuyorlar. Gençler susuyor, ara ara soru sorabiliyorlar ama iktidarın gençlere biçtiği misyon, iktidarın karşısında el pençe divan oturacaklar bunlar da gençlere ne kadar önemli insanlar olduklarını anlatacak. Biz bu görüntülerden utanıyoruz. Gösterdikleri görüntülerin Türkiye gerçeği ile ilgisi yok.

HİÇBİR İMAJ ÇALIŞMASI ÖRTEMEZ

Bu ülkenin gençlerinin yüzde 99’u mutsuz. Ne eğitimde ne işte olan, yarın ne yapacağını bilmeyen milyonlarca gencin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Gerçi iktidar buna da çareyi bulmuş İstatistik Kurumu işsizlik rakamları açıklıyor. Bilimsel veriler yerine hayallerini paylaşmak istiyorlar. En basitinden İŞ-KUR ile TÜİK rakamlarını koyduğumuzda 188 bin 385 kişinin buharlaşmış olduğunu görüyoruz. Rakamlarla oynadıkları zaman kağıtla kalemle bu memlekette işsizlik sorununu çözdüğünü sanan zihniyet tarafından yönetiliyoruz. Bütün engelleri aşarak üniversite sınavını kazanıyorlar ama barınacakları yurtları bulamıyorlar. Rektör diye Saray’ın bir bekçisinin atandığı gerçeği ile karşı karşıya kaldıklarında buna isyan ediyorlar. Ağızlarını açtıklarında da terörist olmakla yaftalamıyorlar. Hiçbir imaj çalışması bu gerçeğin üzerini örtemez.  

KURUMLARA KİMİN ALINACAĞINI TÜGVA BELİRLEMİŞ

Gazeteci Metin Cihan tarafından kamuoyuyla paylaşılan belgeler aslında AKP’nin gençleri niye karanlığa mahkum ettiğini bir kez daha ortaya koydu. An itibariyle bu belgeler iddia niteliğinde. Bu iddialar TÜGVA devletin asker, polis, hakim alımlarına tüm kurumlara kimlerin yerleştirileceğine dair referanslı listeler hazırladığını söylüyor. Hangi kurumlara kimin yerleştirileceğine dair referanslar TÜGVA temsilcileri tarafından veriliyor. Sadece TÜGVA da değil, dernek vakıf adı arkasına gizlenen çeşitli cemaat ve tarikatların bu kadroları, kamu binalarını paylaştıkları gibi iddialar ortada. Tetikçi yandaş basın dün itibariyle Metin Cihan hakkında akla ziyan açıklamalar yapmaya başladı. Elime belgeler ulaştı ve bunları inceledikten sonra paylaşacağım diyen bir gazetecinin hemen hedef haline getirilmesi bir korkunun büyüklüğüne işaret ediyor.

15-20 YIL ÖNCE BİZE 'KARGALAR BİLE GÜLER' DİYORLARDI

Eğer bu belgeler gerçekse büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. AKP’den en çok duyduğumuz sözlerden bir tanesi, memleketteki her tür muhalefeti bastırmak için kullandıkları paralel devlet yapılanması ve FETÖ kelimeleri. Hepimiz biliyoruz ki bundan 15-20 sene önce Türkiye’de bir tarikatın örgütlendiğini söylediğimizde bize ‘kargalar bile güler’ diyorlardı. Bu iktidarın devlet kademelerinde yükselmesini sağlayan bir rejimle karşı karşıyayız. Araları bozulunca ettikleri kavgaları, ortaya çıkan manzarayı hepimiz biliyoruz.

ÖRTMEYE ÇALIŞAN PARALEL YAPI İLE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDEDİR

Bu iddialar eğer gerçekse ortada çok basit bir oyun var. Yoksul halk çocuklarını yurtlarına yerleştiriyorlar. İstedikleri eğitimden geçtikten sonra kamuya yerleştiriyorlar ve orada halka değil ilgili tarikata, cemaate, topluluğa bağlılık üzerine görevlendiriliyorlar. Devletin pek çok kademesinin burada iddia edildiği gibi tarikat ve cemaatlerin kadroları tarafından doldurulmuş olma ihtimali bile son derece tehlikeli. Bu iddialar ciddiyetle ele alınmalı. Belgelerde adı geçen kişilerin o devlet kurumlarında çalışıp çalışmadıkları araştırılmalı. Kim ki bunun üzerini örtmeye, iddiaları ortaya atan insanları hedef haline getirmeye çalışıyor, bu paralel yapılanma ile iş birliği içindedir. Sonra bir kez daha aldatıldık, kandırıldık masallarını yutacak hali yok bu memleketin.”