AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında değerlendirme toplantısı düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki toplantı, 2 saat 10 dakika sürdü. Toplantıda 104 eski amiralin Montrö bildirisi ve diğer gelişmeler konuşuldu.

 Erdoğan, toplantının ardından açıklamalarda bulundu.

'ART NİYETLİ'

104 emekli amiralin Montrö bildirisinin art niyetli olduğunu öne süren Erdoğan, tartışmanın kesinlikle ifade özgürlüğü olarak değerlendirilemeyeceğini savundu.Boğazların kontrolü ile ilgili Montrö Sözleşmesi’nin dönemin şartları altında Türkiye için önemli kazanımları olduğunu belirten Erdoğan, bu kazanımları önemsediklerini, daha iyisi için imkan bulana kadar sözleşmeye bağlılığı sürdüreceklerini belirtti.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"*Her şeyden önce bir gece yarısı gerçekleştirilen bu eylem üslubu, yöntemi hem de yol açacağı açıkça belli olan tartışmaları itibariyle kesinlikle art niyetli girişimdir."

*Emekli amirallerin vazifesi 104 tanesi bir araya gelerek siyasi bir tartışma konusunda darbe imaları içeren bildiriler yayınlamak değildir. Hiçbir emekli kamu görevlisinin topluca böyle bir yola tevessül etme hakkı yoktur."

*Biz bu amirallerin, diplomatların son dönemde Kıbrıs'tan Karabağ'a kadar verdiğimiz mücadelede bir araya gelerek ülkemiz için destek bildirisi yayınladığını görmedik. Yine bunların, 15 Temmuz darbe girişimine karşı milletimizin yanında yer aldığını görmedik."

*Tartışmanın sebebi kesinlikle ifade özgürlüğü meselesi değildir. Buradakilerin bir kısmı çeşitli mecralarda dile getirmektedir. Hiçbirine yaptıkları açıklamalardan dolayı herhangi bir soruşturma açılmış değildir. Bunun adına ifade özgürlüğü diyemeyiz. Emekli amirallerin vazifesi 104 tanesi bir araya gelerek siyasi bir tartışma konusunda darbe imaları içeren bildiriler yayınlamak değildir. İfade özgürlüğü, seçilmiş yönetimi darbeyle tehdit eden cümleleri kapsamaz."

*Bazıları yapılan işi bunda büyütülecek ne var diyerek küçümseme yoluna gitti. Türkiye'de demokrasiye yönelik her saldırı, bu tarz bildirilerin ardından gelmiştir."

*Yapılan açıklamada iki temel iddia ortaya konulmaktadır, ilki Montrö Sözleşmesi ile ilgili. Hiç şüphesiz boğazların kontrolünü uluslararası komisyon yerine pek çok kısıtlama ile birlikte Türkiye'ye bırakan bu sözleşme dönemin şartları altında önemli bir kazanımdır. Montrö'nün ülkemize sağladığı kazanımları önemli görüyor, daha iyisi için imkan bulana kadar bu sözleşmeye bağlılığımızı sürdürüyoruz."

*Konumuz olan Montrö tartışması nereden çıktı? Kanal İstanbul ile Montrö arasında kurulan bağ tamamen yanlıştır. Kanal İstanbul, boğazlardaki egemenlik haklarımızı güçlendirecek bir projedir Türkiye'nin egemenlik haklarını tahkim edecek böyle bir projeye karşı çıkanlar en büyük Atatürk ve Cumhuriyet düşmanıdır. Amaç Montrö Sözleşmesiyle ilgili tartışmaya katkı sağlamaksa bunun mecrası bildiri yayımlamak değil, akademik dünyada görüş ifade etmektir."

*TSK'nın disiplin anlayışıyla bağdaşmayacak fotoğraf veren askere olumlu bakmadık, bakmayız. Münferit bir hadise olduğu açıkça bellidir."

*Demokrasi ve hukuk içinde çözülecek meselelerin darbe imalı bildirilerin bahanesi haline dönüştürülmesi, siyasi otoriteye rağmen anayasa bağlılık gösterisi değil anayasaya yönelik açık tehdittir. Sadece bu tartışma bile başlı başına Türkiye’nin darbe dönemlerinin ürünü bir anayasadan yeni ve sivil anayasaya geçiş ihtiyacını ispatlamaya yeterlidir. Milletimizin ve özellikle de gençlerimizin moralini bozacak müsamaha gösteremeyiz."

*Bu 104 kişinin içinde bizzat CHP üyesi olan kendisi, karısı, yeğeni, oğlu olanlar var. Bunları da yakın zamanda yazılı ve görsel medyada göreceksiniz. Bu işin merkezin aslında ana muhalefet partisinin ta kendisi var."

*Kendi ülkelerinin ve milletinin felaketinden iktidar devşirme peşinde koşan muhterisleri milletimizin takdirine havale ediyoruz."