Dışişleri Bakanlığı'nın bütçesine ilişkin, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda  yapılan görüşmelerde HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit konuştu. AKP iktidarının Kuzey Doğu Suriye'ye yönelik işgaline dikkat çeken Koçyiğit’in konuşması sırasında MHP’li milletvekilleri HDP’lilere saldırı girişiminde bulundu. MHP’li milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit’in üzerine yürüdü.

KAPATMA DAVASI

Koçyiğit konuşmasına 4 Kasım HDP’ye yönelik siyasi soykırım operasyonunu kınayarak, başladı. AKP’nin 19 yıllık iktidarına dair de Koçyiğt, “AKP milletvekilleri dün Meclis Genel Kurulu’nda nasıl badire atladıklarını, 367 krizini anlattı. Bunlardan biri de kapatma davasıydı. Kapatma davasına biz güldük, çünkü zamanında kendilerine yönelik yapılan siyasi hamleyi bugün bize dönük yürütüyor. Demokratik siyasete aslında yeni bir utancı ve kara sayfayı eklemeye çalışıyor. Özellikle 7 Haziran seçimlerinde partimizin kazandığı muazzam başarı ve Ortadoğu’da halkların giderek büyüyen demokrasi mücadelesi ve bunun karşısında AKP ve müesses nizamın duyduğu rahatsızlığın kendisi neden oldu” dedi.

HDP’ye yönelik operasyonun özünde Kürt düşmanlığı olduğunu söyleyen Koçyiğit, bunun yansımalarının Dışişleri Bakanlığı ve politikalarını da etkilediğini belirtti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “yumuşak güç” söylemlerine dikkati çeken Koçyiğit, “Diplomasi de yumuşak gücün yerini askeri gücün aldığını, diplomatik bakışın yerini askeri bakış açısı aldığı ve agresif bir dış politika ile bölgede yeni bir hakimiyet çizgisinin şekillendiğini görebiliyoruz. Bunun en önemli adımlarını özellikle Rojava’da Suriye’nin Kuzey’indeki Kürtlerin olası statüsünü engellemek üzere kuran bir Dışişleri Bakanlığı ve AKP olduğunu ifade etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

KÜRTLER ÖZGÜRLÜK İSTİYOR

Afganistan’dan Taliban’dan bir heyet geldiğini ve bunların 18’inin Birleşmiş Milletler’in (BM) terörden arananlar listesinde olduğunu hatırlatan Koçyiğit, “Buna rağmen VİP ile karşılandı, en üst düzeyde ağırlandılar. Ama yanı başımızda IŞİD’e karşı savaşmış, özgürlük istemiş, orada yaşayan halklarla birlikte demokratik bir toplumun inşasına yönelen Kürtlere karşı terörist muamelesi yapılıyor. Bugün hala bir milli güvenlik sorunu olarak aktarımlar ve tartışmalar yapılıyor. Şimdi soruyoruz; kadınları diri diri kesen, kırbaçlayan, kadın-erkek ayrımını yapan İslamiyet’e göre değil, dinci saiklerle ülkeyi yöneten ve silah zoruyla Talibanı siz ne ara meşru gördünüz ne ara davet ettiniz ne ara ilişki geliştirdiniz. Taliban ile ilişkileriniz milli menfaatlere ama yanı başınızda ve sizin ülkenizde yaşayan 20 milyon Kürt'le soydaş olan, akraba olan Kürtlerin oradaki varlığı, statüsü, özgürlüğü sizin milli güvenlik sorununuz oluyor. Öncelikle Türkiye’nin dış politikası ve AKP’nin bu travmadan kurtulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘KÜRT DÜŞMANLIĞINI KABUL ETMİYORUZ’

Suriye halkları ve Suriye’deki Kürtlerin defalarca Türkiye’ye düşman olmadığına dair açıklamalar yaptığının altını çizen Koçyiğit, “Buna karşın AKP ve Dışişleri Bakanlığı IŞİD Kobanê’ye girdiğinde sınır kapısında sınır ticareti yaptı. Ne zaman ki Kürtler kahramanca direndi ve IŞİD’i yendi o zaman Kürtleri milli bir sorun olarak tüm dünyaya anlatmaya başladılar. Bu Kürt düşmanı dış politikayı kabul etmediğimizi, bunun Türkiye’de yaşayan 85 milyonun yararına olmadığını altını çizmek istiyoruz. Bugün soframızdaki ekmek bu politika nedeniyle küçülüyor” diye konuştu. Koçyiğit, "Siz gidip 20 yıl boyunca NATO’yla birlikte Taliban’a karşı hükümeti savunacaksınız. Askeri güç bulunduracaksınız. Sonra Taliban gelince bizim Taliban’la sorunumuz yok diyeceksiniz. O zaman size sorarlar 20 yıl boyunca NATO bünyesinde asker bulundurdunuz.”

‘ÊFRİN’İ İŞGAL ETTİNİZ’

Kürt karşıtlığı nedeniyle ABD ve Rusya arasında dış politikanın pinpon topuna döndüğünü dile getiren Koçyiğit, “Siz Êfrîn’e girme karşılığında Rusya’ya rüşvet verdiniz. S-400’ü Êfrîn’i işgal karşılığında aldınız. Bugün Êfrîn BM raporlarından tutalım Suriye İnsan Hakları Gözlem raporlarında insanlık suçlarının yaşandığı bölgeye dönüştü. Suriye savaşı boyunca barışın adası olan ve nüfusun iki katına çıkan Êfrîn’i işgal ettiniz. Şimdi sizin denetiminizdeki ÖSO’cular, Milli Suriye Ordusu (MSO) orada her gün insanlığa karşı suç işliyor. Kadın tecavüzünden kaçırmaya kadar, yağmadan mala el koymaya kadar. Bu suçlarda BM’nin de raporlarında olduğu gibi Türkiye orada birinci dereceden sorumlu pozisyonda” dedi.

ENGELLEME GİRİŞİMLERİ

Koçyiğit konuşmasını AKP’li ve MHP’li milletvekilleri engellemeye çalıştı. Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz, TSK’nin sınırda güvenliği sağlamak ve "terörle mücadele etmek" için bulunduğunu savundu. Yılmaz, “Türkiye’nin başka topraklarda gözü yoktur. Biz kendi topraklarımızı koruyoruz” diyerek, savunmasını sürdürdü.

BAŞKAN MÜDAHALE ETMEDİ

Duruma tepki gösteren Koçyiğit, İç tüzüğün ihlal edildiğini söyledi. Koçyiğit, konuşmasına şöyle devam etti: “Uluslararası bir literatür var. İşgalci güç nedir? İşgalci güç tam da şudur; o ülkenin daveti olmadan askeri güç bulunduruyorsanız işgalcisinizdir. Bu konuda her türlü…” sözleri AKP ve MHP’liler tarafından kesildi. Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz’ın ise milletvekillerine müdahale etmemesi görüntülere yansıdı.

‘SONUNUZ SON LİGLER OLUR’

“Kim oraya o ülkenin icazeti dışında gelmişse işgalcidir” diyen Koçyiğit, şöyle devam etti: “Bir oraya bir buraya savrulmanın sonucunda cebiniz boş, uluslararası düzlemde elinizde hiç bir şey kalmamış. Sayın başkan neden müdahale etmiyorsunuz. Onun söylediği gibi konuşmak zorunda mıyım? Yaptığınız doğru değil. Elimde onlarca endeks var. Hepsinde Angola’dan sonra geliyorsunuz. Ama gelmişsiniz işgal sözü üzerinden polemik yapıyorsunuz. Dış politika da bir yere gelmek istiyorsunuz. Uluslararası sistemde gerçek anlamda bir karşılığınız olmasını istiyorsanız dış politikayı ilkeler üzerinden kuracaksınız. Günü birlik çıkarlara, hamasete dayalı, Kürt düşmanı bir akla dayalı siyaset yürütürseniz sonunuz en son ligler olur. 2015’te Türkiye’de Kürt sorununu çözüp, bölgedeki Kürt sorunun çözümüne katkı sunsaydınız şu anda Ortadoğu’nun parlayan yıldızı olacaktınız. Ne yazık ki siz bunu tercih etmediniz tarihi bir fırsatı kaçırdınız.”

BAŞKAN: TARAFIM

Komisyon Başkanı birçok konuşması engellenen Koçyiğit’e ek süre vermedi. Koçyiğit’in itirazı üzerine Yılmaz, “Bu konu benim takdirim” dedi. Koçyiğit “Böyle bir usul mü var” sorusuna Yılmaz, “Bu konuda tarafım. Kendi ülkenize nasıl işgalci dersiniz” diyerek, söz vermedi.

Yaşanan gerginlik ardından komisyona ara verildi.