Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu "Eğer bir ülkede son 3 yıl içinde dört Merkez Bankası Başkanı, dört TÜİK Başkanı, üç Hazine ve Maliye Bakanı değişmişse arkadaşlar bunun adı kurumsal çöküştür" dedi. Davutoğlu "Bu iktidar kur ve faiz baronlarının iktidarıdır. Asla halkın iktidarı değildir" diye konuştu.

Davutoğlu'nun, partisinin PYK ve PİK başkanlıkları toplantısındaki açıklamaları şöyle:

Sayın cumhurbaşkanı yine kendi hayal dünyasından birtakım argümanlarla halkımızı yeni bir hamaset rüzgarı içinde ekonomik kurtuluş mücadelesine çağırdı. Nasıl da izah etmeye çalıştı bütün bunları. Sayın Erdoğan'ın bugün yaptığı açıklamalarda üstünde dikkatle durmak gereken unsurlar var.

'MERKEZ BANKASI BAŞKANI'NI YAKIN ZAMANDA YOLCU EDECEK'

Kendi ifadesi. Biz yüksek faize kesinlikle inanmıyoruz. El hak doğru. İyi ki de Sayın Erdoğan yüksek faize inanmıyor. Bir de inansa faiz nerelerde olurdu. Aynı günlerde Merkez Bankası Başkanı faiz indiriminin olası olmadığını söyledi. İki ihtimal var. Ya Merkez Bankası Erdoğan'ı dinlemiyor, ya da Erdoğan Merkez Bankası Başkanı'nı yakın zamanda yolcu edecek.

Eğer bir ülkede son 3 yıl içinde dört Merkez Bankası Başkanı, dört TÜİK Başkanı, üç Hazine ve Maliye Bakanı değişmişse arkadaşlar bunun adı kurumsal çöküştür.

2016'da devletin harcadığı yıllık faiz 50 milyar Türk Lirası. Bu yıl 190 milyar Türk Lirası. Önümüzdeki yıl 240 milyar lira olacak. 5 misli. Nasıl faizci bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuz aşikar. Sayın Erdoğan'a soruyorum. Bir vatandaş kredi kartını geciktirirse ödediği faiz yüzde 25. Onu da 15 yapsanıza. İhtiyaç kredisi faizi yüzde 24.

'HALKIN İKTİDARI DEĞİL'

En çarpıcısı trafik cezası faizi. Yıllık yüzde 60. Trafik cezası kesildiğinde devlet yüzde 60'a varan faiz uygulayacak, kredi borçlarına yüksek faiz uygulayacak. Sonra Erdoğan bunu yüksek faizle mücadeleyle açıklayacak. Bu iktidar kur ve faiz baronlarının iktidarıdır. Asla halkın iktidarı değildir. Kime çalıştı Erdoğan bu dönemde. Dar gelirlilere mi çalıştı? Yoksa rantiye mi çalıştı?

Gerçek enflasyonun yüzde 50'lerde olduğunu herkes biliyor. Bu bütçenin bu enflasyonu karşılamayacağı belli. Çiftçiye yardımda yapılan artış yok hükmündedir.

'YABANCILAR İÇİN CENNET, VATANDAŞLARI İÇİN CEHENNEM'

Artık Bulgaristan'dan Türkiye'ye ticaret için seferler yapılıyor. Bir Bulgar vatandaşı "500 euro'yla bütün arabayı doldurup gidiyoruz" diyor. Türkiye'de ortalama bir ücret bile 500 euro etmiyor. Böyle bir tabloda Türkiye yabancılar için cennet, vatandaşları için cehennem olmuşsa bunun birincil sebebi Erdoğan ve çevresindeki cahil ekonomi kadrosudur.