Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) oy oranının düşük olduğu Doğu ve Güneydoğu illerine yönelik çalışmalarını sürdürüyor. CHP’li milletvekillerinden oluşan heyetler Diyarbakır, Urfa, Van başta olmak üzere Kürt kentlerine ziyaretlerde bulunuyor. Bir dizi program için Diyarbakır’a gelen CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partisinin il binasında basın toplantısı düzenledi. Bölgeye yaptıkları ziyaretlere ilişkin bilgiler veren Tekin, basın mensuplarının CHP’nin son günlerde Kürt illerine yönelik ziyaretleri, partisinin Kürt meselesi ile ilgili politikaları ve CHP’nin nasıl yol alacağına ilişkin sorularını yanıtladı.

TEKİN: GENEL BAŞKANIMIZ BUNU İLK DEFA SÖYLEMİYOR

Tekin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorununun çözümü konusunda HDP’nin meşru bir muhatap olduğunu, bu sorunu HDP ile çözebiliriz açıklaması ile ilgili konuştu. Genel Başkanları Kılıçdaroğlu’nun ilk defa böyle bir açıklama yapmadığını hatırlatan Tekin, “Sayın genel başkanımızın dün söylemiş olduğu cümleyi en az iki bin kez söylemiş. Çözüm süreci dönemi dahil olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi kardeşlik hukukunun oluşabilmesi için yapılması gereken ne varsa sayın Genel Başkanımız sayın Erdoğan'a gitti anlattı. Elbette bu mesele hepimizin meselesidir. Çözüm süreci başladığı dönemde de genel başkanımızın itirazı bu sorun ancak millet iradesiyle seçilmiş milletvekilleriyle parlamentoda olabilir demiştir. Dün de dedi, bu gün de aynı şeyi söylüyor. Doğru olduğuna inandığımız hangi mesele varsa bu mesellerin merkezi de Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Bu konuda Cumhuriyet halk partisi her türlü göreve hazırdır” dedi.

'KÜRT MESELESİ 85 MİLYON VATANDAŞIMIZIN ORTAK MESELESİDİR'

CHP’li milletvekillerinin bölgeye ziyaretleri sıklaşsada, CHP’nin Anadil başta olmak üzere Kürt meselesinin çözümü ile ilgili somut bir projeyi açıklamaması eleştiri konusu oluyor.

CHP’ye buna ilişkin ciddi eleştiriler de var. Partilerinin Kürt meselesi ile ilk defa ilgilenmediğini, geçmiş dönemler de girişimleri olduğunu hatırlatan Tekin, Erdal İnönü’nün Genel Başkanı olduğu SHP’nin 1989 yılında Kürt sorununun çözümüne ilişkin hazırladığı raporu hatırlattı. Erdal İnönü’nün bütün baskılara rağmen o dönemde sorumluluk alarak söz konusu raporu hazırladığını ifade eden Tekin, “Ama ne yazık ki o dönemin siyasi partileri o süreci çok enfekte etti” dedi.

Benzer bir çalışmanın CHP döneminde de hazırlandığını ifade eden Tekin, “Yani Kürt meselesi konusunda birçok siyasi partinin hazırlıkları olabilir. Lokal olarak şu olabilir, bu olabilir deme şansımız yok. Partinin kurumsal kimliğini temsil eden bir insan değilim ama kişisel düşüncemi ifade edebilirim. En azından bu meseleyi konuşalım. Böyle çocukluk yıllarımızda hepiniz bilirsiniz, darbecilerin sürekli televizyonlara çıkardığı sözde profesörler vardı. Hala hafızamda. Karttı, Kurttu… Karttan-Kurttan geldiğimiz durum bu. Bir şeyleri konuşalım. Her siyasi parti düşüncesini söylesin, vatandaşın talebi nedir o talepler olsun. Bu mesele, Kürt meselesini Türk meselesi haline getirelim. Bu sadece Kürt meselesi değil, 85 milyon vatandaşımızın ortak meselesidir. Bunun çözümünü de ben inanıyorum ki siyasetle olur. Siyaset yeter ki bu konuda kararlı olsun. Anadil meselesine gelirsek, Anadil insanın ana sütü kadar helaldir. Bunun tartışması bile olmaz” diye konuştu.

'1998 İHRAÇLARI OLMAMALIYDI'

Tekin, CHP’nin Kürt kentlerinde oy almaması ve 1990’lı yıllarda uygulanan politikalara da değindi. Tekin’in sözünü ettiği dönem 1989 dönemi öncesiydi. O dönemde aralarında Ahmet Türk’ün de bulunduğu önemli Kürt siyasetçi Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) seçime girmiş, o tarihte Kürt kentlerinde önemli oranda oy almıştı.

SHP’de bulunan Kürt milletvekillerinin Paris’te düzenlenen "Kürtler: İnsan Hakları ve Kültürel Kimlik" adlı konferansa katılmaları üzerine parti içinde tartışmalar başladı, ulusalcıların baskısı ile SHP’de bulunan Kürt milletvekilleri Kenan Sönmez, İsmail Hakkı Önal, Ahmet Türk, Mehmet Ali Eren, Adnan Ekmen, Mahmut Alınak, Salih Sümer 16 Kasım’da partiden ihraç edildi. O ihraçların olmaması gerektiğini belirten Tekin, “1991 yılında ben gençlik kollarındaydım. Çok genç olmamıza rağmen çok çaba sarf ettik. O ihraçların olmaması gerekirdi. Keşke o ihraçlar olmasaydı. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi bu bölgede ilişkileri daha farklı olabilirdi” dedi.

'CHP BÖLGEDE ÖNEMLİ BİR AKTÖR OLACAK'

CHP’nin bölgeye yaptığı ziyaretlerin Kürt oylarına yönelik bir girişim olup olmadığına ilişkin soruya ise Tekin, “Bölge ile ilgili bir hassasiyet var mı, doğru var. Seçmenin de bir hassasiyeti var. Cumhuriyet Halk Partisiyle ilişkiler gittikçe farklı bir boyuta geliyor. Önümüzdeki günlerde sandık önümüze geldiğinde göreceksiniz Cumhuriyet Halk Partisi bölgede önemli bir aktör olacak. Edirne’den Ardahan’a kadar dolaşıyoruz. Dolaşmaya devam ediyoruz. Empati kurmaya çalışıyoruz. Kusurlarımız, hatalarımız, eksiklerimiz varsa onları gidermeye çalışıyoruz” diye konuştu.

'SEÇMEN ARASINDA ÇOK BÜYÜK BİR İTTİFAK VAR'

Tekin son olarak olası seçimde oluşacak ittifaklara da değindi. İstanbul'un aynı zamanda Türkiye'nin en büyük Kürt şehri olduğunu hatırlatan Tekin, “Diyarbakır’ın merkez nüfusu ne kadar mesela, Esenyurt nerdeyse Diyarbakır’dan büyük. Bağcılar ve diğerleri. Şimdi seçmen bütün son 30 yıllık sürece baktığımızda tercihler konusunda çok kararlı ve zamanı geldiği zaman karar verebiliyor. Ben önümüzdeki dönemde siyasi partiler arasında bir ittifakların olup olmadığını bilmiyorum ama seçmenler arasında çok büyük bir ittifak olduğunu söyleyebilirim. Bugün sandık gelse devrim niteliğinde bir sonuç alınabileceğini söyleyebilirim” dedi.