AKP ve MHP ortaklığıyla getirilen “Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin maddelerinin görüşmeleri Meclis Genel Kurulu’nda görüşülüyor.

Genel Kurul görüşmelerinde muhalefet partilerin verdiği önergeler ise AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

Seçim kanunu teklifinin 8’inci maddesi üzerine söz alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, “Mahabad Kürt Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gazi Muhammed, Başbakanı Hacı Baba Şeyh ve Savunma Bakanı Muhammed Hüseyin Han İran şahlık rejimi tarafından idam edilerek insanlığa ve Kürt halkına karşı bariz bir suç işlenmiştir. Çarçıra Meydanı'nda idam edilen bu insanları sevgi ve saygıyla anıyor, bir an önce Kürt sorununa, İran'da, Türkiye'de, Irak'ta ve Kürtlerin yaşadığı her yerde çözüm getirilmesini, eşit yurttaşlığın, özgürlüğün, adaletin sağlanması gerektiğini belirtiyorum” dedi.

Bülbül, seçim yasasında yer alan 8’inci maddenin geri çekilmesini talep etti. Adrese dayalı yurttaş tespiti olduğunu dile getiren Bülbül, “Anlaşılması güç, anlaşılmaz birtakım düzenlemeler yapmakta. Şu anda temsilde tek adam var, temsilde adalet yoktur. Temsilde tek adamla demokrasi olmaz” dedi.

‘DÖNÜN KENDİNİZE BAKIN FİRAVUN MU NEMRUT MUSUNUZ?’

Yüzde 10 barajının Kürtlerin, devrimcilerin, sosyalistlerin Meclise girmesini engellemek için getirildiğini hatırlatan Bülbül, “Yüzde 10 barajı, Kürt halkının iradesiyle, Kürt halkının dostlarının DEP'ten, HEP'ten, HADEP'ten bu yana yürütülen mücadeleyle yerle bir edildi. Ya, niye bu barajı kaldırmayı düşünmüyorsunuz? Niye baraj sıfırlanmıyor? Niye herkes Mecliste temsil edilme hakkına kavuşmuyor? Hitler de seçimle geldi, Kenan Evren'in faşist anayasası yüzde 97 aldı -işte sayabilirsiniz, örnekleri çok- ve muhalefeti yok etmek isteyen Firavun'dan Nemrut'a, Yezit'ten Muaviye'ye muhalefeti yok etmek isterken kendileri yok oldular. Dönün, kendinize bakın, bu saydıklarımdan hangisine benziyorsunuz?” diye sordu.

‘CUMHURBAŞKANI TÜM İMKANLARI KULLANABİLECEK’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grubu adına söz alan Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül de “Seçim Kanunu'nda yapılan değişikte ne geliyor? Seçim yasaklarına uyacaklar, uymayacaklar belirlenmiş durumda. Seçim yasaklarına uyacaklar kimler? Kanundaki değişiklik şu: ‘Başbakan’ın üzeri çiziliyor ‘Cumhurbaşkanı’ yazılmıyor ama ‘bakanlar’ yazılıyor. Ya, Cumhurbaşkanına, partili Cumhurbaşkanına, şu anda devleti tek başına iki dudağı arasında yürüten partili bir devlet başkanına siz seçim yasağında yer vermezseniz aynı seçime giren vatandaşın karşısında devlet olur; devletin bütün imkânlarını, hazinenin imkânlarını kullanır” dedi.

‘HANGİ DEMOKRASİDEN BAHSEDİYORSUNUZ?’

“AKP üyeliğinden, avukatlıktan hâkimliğe geçen ağırlıklı hâkimler. Siz ilçe ve il seçim kurullarını eski AKP üyesi avukatlardan mı yapacaksınız? O zaman, bu seçim güvenliğini kimlerle sağlayacaksınız? Hangi demokrasiden bahsediyorsunuz?” diyen Bülbül, “8'inci maddede seçim kütüklerini ilk önce bir yıl önceki ikametgâha göre belirleyecektiniz, sonra değiştirdiniz Komisyonda, üç aya indirdiniz. Yahu, arkadaşlar, bakınız, siz vatandaşın 67'nci maddedeki seçme hakkını nasıl engelleyebilirsiniz? Son beş seçimdir sığınma evlerinde kalan kadınlar, sığınma evlerinde bulunmayıp da şiddet gördüğü bölgeden uzaklaşmak için kimliklerini karartan kadınlar, kimliklerini, adreslerini gizleyen kadınlar oy kullanamıyor. Beş seçimden beri bu kadınların seçme hakkını niçin engelliyorsunuz? Avrupa'da olduğu gibi sığınmaevlerinde ya da belirli noktalarda bu kadınların oy kullanma haklarını niçin sağlamıyorsunuz?” ifadelerini kullandı.

MHP’li Feti Yıldız’ın seçim yasaklarının Cumhurbaşkanı’nı da bağladığını iddialarına CHP’li İbrahim Özden Kaboğlu, “Hukuku ortaya çıkarmak istiyorsak ‘Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı’ şeklinde bir ibare koymadığımız sürece bu tartışma devam edecek ve Cumhurbaşkanı da -hangisi olursa olsun- bir başka kişi de pekâlâ devlet olanaklarını kullanabilecek” diye karşılık verdi.

‘KAYBETTİĞİNİZİN İTİRAFI’

Telifte yer alan 9’uncu madde üzerine söz alan HDP milletvekili Fatma Kurtulan da getirilen düzenlemedeki hukuksuzlukları sıraladı. Getirilen teklifin iktidarın halk desteğini yitirdiğinin itirafı olduğunu aktaran Kurtulan, “Kaybettiğiniz şu an belli olan bir seçimi de hilelerle nasıl alacağınızın da ilanıdır bu teklif. Aynı zamanda, başkası için kurduğunuz tuzak ayağınıza dolanmış, yüzde 10 barajı işte, burada sadece sabah gelip, öğlen gelip akşam evinize giderseniz, muhalefetin halkın yararına getirdiği tüm önergelerin hepsine ‘yok’ deyip evinize giderseniz işte böyle barajlarda debelenip durursunuz” şeklinde konuştu.

‘HAKİMLERİN YERDE SÜRÜNMESİNE NEDEN OLAN SİZSİNİZ’

Partilerine yönelik baskıları ve siyasetçilerine yönelik yargı baskısını anlatan Kurtulan, ekledi: “Müşahitlerimiz her zaman seçim öncesi gözaltına alınır. Sandık taşıma gibi bir yöntem uygularsınız. Seçmen kaydırmayı zaten dün hatibimiz söyledi ve orada da ahırlarda bile seçmenleri yazdırıyorsunuz. Yani sonuçta ne yaparsanız yapın gelinen aşamada yüzde 10 barajının altında kalan siz oluyorsunuz. Bu tasarıyla aslında bir ortağı kurtarma, totalde hepiniz kendinizi kurtarma derdindesiniz. İttifaklardan korkuyorsunuz, bunu darbelemeye, önüne geçmeye çalışıyorsunuz.  Hâkimlerin itibarını burada, sözde savunan söylemlerde bulunuyorsunuz. Oysaki hâkimliğin, yargı mensuplarının en çok yerde sürünmesine neden olan sizin bu aklınızdır.”

İYİ PARTİ’DEN AKP’YE 7 HAZİRAN GÖNDERMESİ

İYİ Parti grubu adına konuşan Hayrettin Nuhoğlu da AKP’nin 7 Haziran 2015’te uğradığı yenilgiyi hatırlatarak, eleştirilerini sıraladı. “Devletin bütün imkânlarını kullanarak seçimi kazanmak için her yola başvuranlara 2018'de ilk ders verilmiştir” diyen Nuhoğlu, “Yeni başladığınıza göre ne yapacaksınız? Bugüne kadar yaptıklarınızı biliyoruz, şimdi, daha iyisini yapacak ne yeni bir projeniz var ne de kadronuz. Söylemediğiniz ne vardır? Kimlere, hangi mesajı vermek istiyorsunuz?” dedi

‘SAKINCALI MADDE’

Teklifte yer alan 9’uncu madde ile “Bu öneri, oturulmayan ikametgâh kayıtlarıyla seçmen taşınmasına işlerlik sağlaması yanında hiç ilgisi olmayan adresler üzerinden mükerrer oy kullanılmasına resmiyet kazandırılmasını sağlayacaktır. Siyasi partilerin bu uyduruk ve mükerrer oy kullanma potansiyeli taşıyan seçmenleri inceleme imkânı da yoktur. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün Adres Kayıt Sistemi'nde geçerli kayıt bilgilerinin ne kadarının Suriyelilere ait olduğu da bilinmemektedir. Bu sebeplerle maddeyi sakıncalı bulmaktayız” diye aktardı.

‘DERHAL SEÇİM YAPIN BAKALIM NE OLACAK’

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen de, “Adreslerinin kapanması nedeniyle adres kayıt sisteminde gözükmeyenlerin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Adres Kayıt Sistemindeki en son geçerli adres kayıt bilgileri esas alınarak seçmen kütüğüne kaydedilmesinin amaçlandığını görüyoruz. Bakın, bu öneri seçmen kütükleri açısından seçim güvenliğini riske sokacaktır, şimdiden uyarıyorum” diye belirtti. Antmen, “İstediğiniz yasayı bugün getirin, kabul edelim ama tek bir şartla: Derhâl seçim yapın, bakalım ne oluyor” diye konuştu.

‘BARAJLARDA KENDİNİZ BOĞULACAKSINIZ’

Madde görüşmelerinde söz alan CHP Milletvekili Murat Bakan, MHP’nin 2013’te daraltılmış bölge seçim kanunu tartışmalarını “AKP’nin tezgahı” olarak değerlendirdiğini hatırlatarak, “O gün de yüzde 7’ydi bugün de baraj yüzde 7’ye indiriliyor. O gün AKP tezgahı bugün demokrasi de temsili arttırma olarak değerlendiriliyor. Koyduğunuz barajlarda kendiniz boğulacaksınız” dedi.

Kanun teklifinin 13’üncü maddesinin görüşmeleriyle devam ediyor.